Özdağ, Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan’ın da bu tehlikeyi gördüğünü ve bu nedenle Cumhurbaşkanlığı makamını ve sancağı terk ederek sahaya indiğini söyledi.
Seçim çalışmalarına devam eden Özdağ, Gaziantep’te bugüne kadar genel hatlarıyla seviyeli bir seçim yarışının yaşandığını ifade ederek, “MHP bu süreçte üzerine düşeni fazlasıyla yaptı ve seviyeli coşkulu bir kampanya ile Gaziantep seçmenine ulaşmak konusunda başarılı oldu. Önümüzdeki 10 gün içerisinde yapacağımız daha farklı etkinliklerle ulaşamadığımız seçmene ulaşmak için de yoğun bir faaliyet içinde olacağız. Geri kalan sürenin de bugüne kadar olduğu gibi bu günden sonra da barış içerisinde geçmesini arzu ediyoruz.” dedi.
’PROVOKASYONLARA KARŞI TEDBİRLERİMİZİ ALDIK’
Özdağ, seçim öncesi provokasyonlara karşı MHP olarak gerekli tedbirleri aldıklarını, bu konuda herkesin tedbirli olması gerektiğini vurgulayarak, “Keşke bu seçim daha demokratik bir zeminde gerçekleşseydi. Ne yazık ki kamuoyunun bir bölümünde 1946 seçimlerine benzer bir seçimin olacağına dair güçlü bir algı oluştu. Bu sadece Gaziantep ile ilgili değil, tüm Türkiye ile ilgili. Gaziantep’te de uygulamalarını görüyoruz. AKP’nin yapmış olduğu üzerinde mutabakat sağlanan hususlardan cayma şeklindeki adımı bizde hayal kırıklığı yarattı. Yapılmaması gereken pankartlama, afişleme faaliyetlerine başladılar.” diye konuştu.
AK Parti’nin genel tavrında ciddi bir panik içerisinde olduğunu sözlerine ekleyen Prof. Dr. Ümit Özdağ yaptığı açıklamada şu görüşlere yer verdi: “MHP’ye ciddi bir oy kayması olduğunu görüyoruz. Bunu durdurmak, güçlü görünmek için Cumhurbaşkanı’nın liderliğinde yeni bir orkestra düzenlemesi yapmaya çalışıyorlar. Bu çok hüzün verici bir durum. Çünkü karşımızda artık bir genel başkan, bir Başbakan yok. Fiilen bir Cumhurbaşkanı, makamını ve sancağı terk ederek sahaya inmiş durumda. MHP ve diğer muhalefet partilerini de karşısına alarak milletin değil bir tek partinin Cumhurbaşkanı olduğunu ortaya koyuyor. Bununla AKP’nin çöküşünü ve çözülüşünü durduracağını düşünüyor ama Cumhurbaşkanı ne kadar çalışırsa çalışsın yaptıkları kimseye yaramayacak. Türkiye’ye de yaramıyor zaten.”
’ERDOĞAN, HALKTAN TEPKİ GÖRÜNCE GERİ ADIM ATMAYI İYİ BİLİYOR’
Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan’ın, çözüm süreci müzakereleri sırasında çekilmiş fotoğrafın gazetelerde yayınlanmasından sonra yaptığı açıklamada, ’Ben olsaydım o fotoğrafı vermezdim’ demesi üzerine Özdağ, ”Çözüm sürecinin mimarı kendisinin söylediği gibi Recep Tayyip Erdoğan’dır. PKK ile Oslo’dan müzakereleri başlatıp, Habur’dan PKKlı’ları sokan ve ilk gördüğü görüntülerden sonra ’Bu görüntüler bize umut veriyor’ diyen de yine Recep Tayyip Erdoğan’dır. Ancak halktan büyük bir tepki olunca sözü çeviren de yine Recep Tayyip Erdoğan’dır. O toplantıdan bilgisi olan da Recep Tayyip Erdoğan’dı ve halktan tepki gelince aynı Habur olaylarında olduğu gibi şimdi ’Ben olsaydım o fotoğrafa izin vermezdim’ diyor. Tabi Cumhurbaşkanı’nın kamuoyunda sadece kendi fanatiklerinin bulunduğu sınırlı bir inanırlılığı var. Halkın nezdinde inanırlılığı kalmamıştır. O resim altında Recep Tayip Erdoğan’ın imzası olan resimdir” şeklinde cevap verdi.
’SEÇMEN AKP’DEN HESAP SORMAYA HAZIRLANIYOR’
AKP’nin Gaziantep’te artık seçmene gelecek iyi bir Türkiye projesi sunamadığı için seçmene çamaşır makinesi gibi başka hediyeler ve paralar dağıtmaya başladığını da ifade eden Özdağ, “AKP, bu hediye ve paraları seçmenin bir bölümüne veriyor. Biz bu seçmenlere sesleniyoruz. Bunları almanız oyunuzu satmanız anlamına gelmez. Yine oyunuzu dilediğiniz gibi dilediğiniz partiye kullanın. Para da dağıtsa, hediyeler dağıtsa 7 Haziran’da seçmenin AKP’den hesap sormaya hazırlandığını görüyoruz.” dedi.
Seçim çalışmalarına devam eden Özdağ, Gaziantep’te bugüne kadar genel hatlarıyla seviyeli bir seçim yarışının yaşandığını ifade ederek, “MHP bu süreçte üzerine düşeni fazlasıyla yaptı ve seviyeli coşkulu bir kampanya ile Gaziantep seçmenine ulaşmak konusunda başarılı oldu. Önümüzdeki 10 gün içerisinde yapacağımız daha farklı etkinliklerle ulaşamadığımız seçmene ulaşmak için de yoğun bir faaliyet içinde olacağız. Geri kalan sürenin de bugüne kadar olduğu gibi bu günden sonra da barış içerisinde geçmesini arzu ediyoruz.” dedi.
’PROVOKASYONLARA KARŞI TEDBİRLERİMİZİ ALDIK’
Özdağ, seçim öncesi provokasyonlara karşı MHP olarak gerekli tedbirleri aldıklarını, bu konuda herkesin tedbirli olması gerektiğini vurgulayarak, “Keşke bu seçim daha demokratik bir zeminde gerçekleşseydi. Ne yazık ki kamuoyunun bir bölümünde 1946 seçimlerine benzer bir seçimin olacağına dair güçlü bir algı oluştu. Bu sadece Gaziantep ile ilgili değil, tüm Türkiye ile ilgili. Gaziantep’te de uygulamalarını görüyoruz. AKP’nin yapmış olduğu üzerinde mutabakat sağlanan hususlardan cayma şeklindeki adımı bizde hayal kırıklığı yarattı. Yapılmaması gereken pankartlama, afişleme faaliyetlerine başladılar.” diye konuştu.
AK Parti’nin genel tavrında ciddi bir panik içerisinde olduğunu sözlerine ekleyen Prof. Dr. Ümit Özdağ yaptığı açıklamada şu görüşlere yer verdi: “MHP’ye ciddi bir oy kayması olduğunu görüyoruz. Bunu durdurmak, güçlü görünmek için Cumhurbaşkanı’nın liderliğinde yeni bir orkestra düzenlemesi yapmaya çalışıyorlar. Bu çok hüzün verici bir durum. Çünkü karşımızda artık bir genel başkan, bir Başbakan yok. Fiilen bir Cumhurbaşkanı, makamını ve sancağı terk ederek sahaya inmiş durumda. MHP ve diğer muhalefet partilerini de karşısına alarak milletin değil bir tek partinin Cumhurbaşkanı olduğunu ortaya koyuyor. Bununla AKP’nin çöküşünü ve çözülüşünü durduracağını düşünüyor ama Cumhurbaşkanı ne kadar çalışırsa çalışsın yaptıkları kimseye yaramayacak. Türkiye’ye de yaramıyor zaten.”
’ERDOĞAN, HALKTAN TEPKİ GÖRÜNCE GERİ ADIM ATMAYI İYİ BİLİYOR’
Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan’ın, çözüm süreci müzakereleri sırasında çekilmiş fotoğrafın gazetelerde yayınlanmasından sonra yaptığı açıklamada, ’Ben olsaydım o fotoğrafı vermezdim’ demesi üzerine Özdağ, ”Çözüm sürecinin mimarı kendisinin söylediği gibi Recep Tayyip Erdoğan’dır. PKK ile Oslo’dan müzakereleri başlatıp, Habur’dan PKKlı’ları sokan ve ilk gördüğü görüntülerden sonra ’Bu görüntüler bize umut veriyor’ diyen de yine Recep Tayyip Erdoğan’dır. Ancak halktan büyük bir tepki olunca sözü çeviren de yine Recep Tayyip Erdoğan’dır. O toplantıdan bilgisi olan da Recep Tayyip Erdoğan’dı ve halktan tepki gelince aynı Habur olaylarında olduğu gibi şimdi ’Ben olsaydım o fotoğrafa izin vermezdim’ diyor. Tabi Cumhurbaşkanı’nın kamuoyunda sadece kendi fanatiklerinin bulunduğu sınırlı bir inanırlılığı var. Halkın nezdinde inanırlılığı kalmamıştır. O resim altında Recep Tayip Erdoğan’ın imzası olan resimdir” şeklinde cevap verdi.
’SEÇMEN AKP’DEN HESAP SORMAYA HAZIRLANIYOR’
AKP’nin Gaziantep’te artık seçmene gelecek iyi bir Türkiye projesi sunamadığı için seçmene çamaşır makinesi gibi başka hediyeler ve paralar dağıtmaya başladığını da ifade eden Özdağ, “AKP, bu hediye ve paraları seçmenin bir bölümüne veriyor. Biz bu seçmenlere sesleniyoruz. Bunları almanız oyunuzu satmanız anlamına gelmez. Yine oyunuzu dilediğiniz gibi dilediğiniz partiye kullanın. Para da dağıtsa, hediyeler dağıtsa 7 Haziran’da seçmenin AKP’den hesap sormaya hazırlandığını görüyoruz.” dedi.