Ayşe Kılınç, AA muhabirine, eşinin her zaman hayatının dönüm noktası olduğunu, iş yeri açmasında, eğitmenlik yapmasında, üniversite okumasında büyük katkıları olduğunu söyledi.
Küçük yaşlardan itibaren el sanatlarına yeteneği olduğunu dile getiren Kılınç, 5 yıl boyunca halk eğitim merkezlerinde usta öğretici olarak görev yaptığını, 1996 yılında kendi atölyesini kurduğunu anlattı.
Giyim, mefruşat, nakış gibi çeşitli alanlarda çalışmalar yaptığını dile getiren Kılınç, eşinin tavsiyesi üzerine sınavlara girdiğini, yine onun yönlendirmesiyle takı tasarım okuduğunu belirtti.
- "Bir sabah uyandığımda bütün hayatımın değiştiğini gördüm"
Tercihlerden 3 gün sonra kocasını kaybettiğini ifade eden Kılınç, şunları kaydetti:
"Okuma isteğim vardı ve eşim hep destekledi. Sınavlara girdim, kazandım. Tercihimi yaparken de eşim müdahale etti. Gaziantep Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksek Okulu Takı Tasarımını yazmamı istedi. İsteği oldu. Tercihten 3 gün sonra eşimi kaybettim. Çok büyük bir yıkım oldu. Bir sabah uyandığımda bütün hayatımın değiştiğini gördüm."
Sınav sonuçları açıklandığında eşi öleli 10 gün olduğunu, zaten okula gitmekten de vazgeçtiğini anlatan Kılınç, "Çevremdekiler okula gitmemi ve ilerlememi istediler. Ben hiç gitmek istemiyordum. Çok yıkılmıştım. Özellikle abim okula gitmem gerektiğini ve bunu eşimin vasiyeti olarak değerlendirmemi istedi. Ben de bunu eşimin vasiyeti olarak kabul ettim, okula gittim. Ön lisansı tamamladım. Dikey geçiş Sınavı'na girdim. Baraj ve yetenek sınavıyla Mersin Üniversitesi Kuyumculuk Teknolojisi Bölümünü kazandım. Şu anda 4. sınıf öğrencisiyim. Bundan sonra da yüksek lisans yaparak kariyerimi ilerletmeyi düşünüyorum." dedi.
Okulun kendisine çok şey kattığını, eğitim aldıkça bu işin boyutunun farklı olduğunu gördüğünü anlatan Kılınç, "Okumak her zaman iyidir. Hazreti Muhammed, 'İlim Çin'de bile olsa gidin alınız' demiş. İlim hangi branşta olursa olsun iyidir. Bu şekilde de kalmayacak nereye kadar götürebilirsem devam edeceğim. Amatörce takı yapıyordum. Eşim de kabiliyetim olduğunu, geliştirmek gerektiğini söylerdi. Kuyumculuğun bütün tekniğini, soyut bir halden somut bir hale geldiğini öğrendim. Mutfağından vitrinine her şey görmüş olduk." değerlendirmesinde bulundu.
Kılınç, uluslararası fuarlara katılarak çalışmalarını sergilemek istediğini sözlerine ekledi.
Küçük yaşlardan itibaren el sanatlarına yeteneği olduğunu dile getiren Kılınç, 5 yıl boyunca halk eğitim merkezlerinde usta öğretici olarak görev yaptığını, 1996 yılında kendi atölyesini kurduğunu anlattı.
Giyim, mefruşat, nakış gibi çeşitli alanlarda çalışmalar yaptığını dile getiren Kılınç, eşinin tavsiyesi üzerine sınavlara girdiğini, yine onun yönlendirmesiyle takı tasarım okuduğunu belirtti.
- "Bir sabah uyandığımda bütün hayatımın değiştiğini gördüm"
Tercihlerden 3 gün sonra kocasını kaybettiğini ifade eden Kılınç, şunları kaydetti:
"Okuma isteğim vardı ve eşim hep destekledi. Sınavlara girdim, kazandım. Tercihimi yaparken de eşim müdahale etti. Gaziantep Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksek Okulu Takı Tasarımını yazmamı istedi. İsteği oldu. Tercihten 3 gün sonra eşimi kaybettim. Çok büyük bir yıkım oldu. Bir sabah uyandığımda bütün hayatımın değiştiğini gördüm."
Sınav sonuçları açıklandığında eşi öleli 10 gün olduğunu, zaten okula gitmekten de vazgeçtiğini anlatan Kılınç, "Çevremdekiler okula gitmemi ve ilerlememi istediler. Ben hiç gitmek istemiyordum. Çok yıkılmıştım. Özellikle abim okula gitmem gerektiğini ve bunu eşimin vasiyeti olarak değerlendirmemi istedi. Ben de bunu eşimin vasiyeti olarak kabul ettim, okula gittim. Ön lisansı tamamladım. Dikey geçiş Sınavı'na girdim. Baraj ve yetenek sınavıyla Mersin Üniversitesi Kuyumculuk Teknolojisi Bölümünü kazandım. Şu anda 4. sınıf öğrencisiyim. Bundan sonra da yüksek lisans yaparak kariyerimi ilerletmeyi düşünüyorum." dedi.
Okulun kendisine çok şey kattığını, eğitim aldıkça bu işin boyutunun farklı olduğunu gördüğünü anlatan Kılınç, "Okumak her zaman iyidir. Hazreti Muhammed, 'İlim Çin'de bile olsa gidin alınız' demiş. İlim hangi branşta olursa olsun iyidir. Bu şekilde de kalmayacak nereye kadar götürebilirsem devam edeceğim. Amatörce takı yapıyordum. Eşim de kabiliyetim olduğunu, geliştirmek gerektiğini söylerdi. Kuyumculuğun bütün tekniğini, soyut bir halden somut bir hale geldiğini öğrendim. Mutfağından vitrinine her şey görmüş olduk." değerlendirmesinde bulundu.
Kılınç, uluslararası fuarlara katılarak çalışmalarını sergilemek istediğini sözlerine ekledi.