Destici, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, iki aylık ziyaretlerinde vatandaşların ortak derdinin işsizlik, gıda fiyatlarındaki artış olduğunu gördüklerini, bu sorunun bir an önce çözülmesi gerektiğini söyledi.
Türkiye'nin her yerinde vatandaşların, düzensiz göçten rahatsız olduğunu kaydeden Destici, hükümetin bu konuyla ilgili çözüm üretmesi gerektiğini vurguladı.
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) ile mücadele devam ederken, tedbirlere uymada yüksek hassasiyet olmadığına dikkati çeken Destici, "Aşıya ve PCR testlerine verdiğimiz önemin daha fazlasını tedbirler konusunda vermemiz gerekiyor." diye konuştu.
Bir aşı karşıtlığı cephesi oluşturulmaya çalışıldığına işaret eden Destici, bazı siyasi partilerin maalesef bunun öncülüğünü yaptığını belirtti.
- "KAÇAK GÜREŞMEMEYE DAVET EDİYORUZ"
Destici, Türkiye'nin, 12 Eylül darbesini gerçekleştirenlerin yaptığı Anayasa ile yönetildiğini dile getirerek, "Bizim artık mutlaka sen-ben kavgasını bir tarafa bırakarak, Türkiye'yi bu darbe anayasasından kurtarıp, sivil, demokratik bir anayasaya kavuşturmamız gerekiyor." dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yeni anayasa konusundaki çağrısını samimi bulduklarını ve desteklediklerini bildiren Destici, "Yılbaşına gelmeden Büyük Birlik Partisi olarak kendi çalışmamızı, Cumhur İttifakı ve diğer siyasi partilerle paylaşacağız. Biz, Meclis'te bulunsun bulunmasın bütün siyasi partilerimizin, toplumun önüne bir anayasa taslağı koymasını istiyoruz. Ben şahsen merak ediyorum, CHP nasıl bir anayasa teklif ediyor bu millete?" değerlendirmesinde bulundu.
Daha önce bazı maddeler üzerinde uzlaşıldığını hatırlatan Destici, "Uzlaşılanlar geçer, uzlaşılmayanlarla ilgili de iki seçeneğimiz var; ya bekler ya da o maddeler toplumun önüne alternatifli olarak götürülür, milletimiz hangisini tercih ederse onlar uygulanır." önerisinde bulundu.
"Bütün siyasi partilerimizi yeni anayasa konusunda kaçak güreşmemeye davet ediyoruz." diyen Destici, önemli olanın ortak bir noktada uzlaşmak olduğunun altını çizdi.
Destici, "Herkes, kırmızı çizgilerini bir tarafa bırakacak, önyargılardan kurtulacak. Meclis zemininde oturacağız ve bunu yapacağız. Bu, bizim milletimize karşı borcumuz. Milletin bütün beklentilerini karşılamak istiyorsak, o zaman bizim yeni sivil, demokratik bir anayasa yapmak gibi bir sorumluluğumuz var." ifadelerini kullandı.
-"BUNU KİM SÖYLÜYORSA BÖLÜCÜLÜK YAPIYORDUR"
Destici, açıklamalarının ardından basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
İYİ Parti Grup Başkanvekili Müsavat Dervişoğlu'nun, "Meral Hanım, HDP'yi PKK’nın yanında konumlandırmaktadır" açıklamasına ilişkin değerlendirmesi sorulan Destici, "Meral Hanım eğer HDP'yi PKK'nın yanında konumlandırıyorsa bunu Müsavat Dervişoğlu'ndan değil Meral Hanım'ın kendi ağzından duymak istiyoruz. Bütün milletimiz, özellikle kendisine oy veren milliyetçi hassasiyeti olan taban, 'HDP bir siyasi parti değildir, PKK terör örgütünün bir siyasi uzantısıdır, dolayısıyla bir siyasi parti olmadığı için de kapatılmalıdır' cümlesini net duymak istiyor." diye konuştu.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in "Millet İttifakı olarak yerel seçimlerde İstanbul'u, Ankara'yı nasıl kazandıysak, aynı modelle Cumhurbaşkanlığı seçimini de kazanacağız" açıklamasına ilişkin ise Destici, şunları kaydetti:
"Baktığımız zaman yerel seçimleri HDP ile yani PKK, DHKP-C ile birlikte kazandılar. Eğer cumhurbaşkanlığını da yine PKK, HDP, TİKKO, DHKP-C, bütün bunların desteğiyle kazanmayı planlıyorlarsa o zaman ülkeyi nasıl yönetecekler? Siz, PKK'nın desteğiyle cumhurbaşkanlığını kazanırsanız, o zaman orada PKK da olacak demektir. HDP eşittir PKK. Ya da DHKP-C, TİKKO zihniyetinde insanlar olacak demektir. Ya da LGBTİ'lilerin talepleri karşılanacak demektir. Milletimizin asla bunu onaylamayacağını düşünüyorum. Terör örgütü veya siyasi uzantıları Kürt vatandaşlarının temsilcisi olamaz. Bunu kim söylüyorsa bölücülük yapıyordur. Onlarla kim Türkiye'de yerel yönetimleri ele geçirdiği gibi Cumhurbaşkanlığı ya da Meclis'te çoğunluğu da ele geçirmeyi arzu ediyorsa, o da açıkça 'Ben bölücülerle iş birliği yapıyorum, bunu da meşru görüyorum' der."
- "TEK KURTARICI KAVRAMIN LAİKLİK OLDUĞUNU DÜŞÜNMÜYORUM"
Son günlerde laiklikle ilgili yaşanan tartışmaların hatırlatılması üzerine Destici, şunları söyledi:
"Laiklikten, din ve vicdan hürriyeti anlaşılıyorsa, herkesin istediği dine inanma, bunu da istediği gibi yaşaması kastediliyorsa, laiklik bunun garantisini getiriyorsa buna bir şey demeyiz ama Türkiye'de din ve vicdan hürriyetinin yaşanması, dinin istismar edilmemesi ya da dindar olmayan kesimlerin hayat alanlarına müdahale edilmeyeceğinden emin olunması için tek kurtarıcı kavramın laiklik olduğunu düşünmüyorum. Milletin her kesimini inanç, düşünce, yaşam, kılık kıyafet, eğitim hürriyetini garanti altına alacak bir düzenlemeyle milletin karşısında olacaktır BBP."
KAYNAK : AA