Kişisel blogunda kaleme aldığı yazılarla geniş bir kesim tarafından ilgiyle takip edilen Yıldız Holding Yönetim Kurulu Üyesi, Godiva ve pladis Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ülker; Dubai'deki Takashi Murakami ve Jason Boyd sergilerine ilişkin deneyimlerini okurlarıyla paylaştı. Toplum, kişisel gelişim, din, sanat ve gezi gibi farklı alanlardaki görüşlerini her kesimden insana aktarabilmek amacıyla yazılar kaleme alan deneyimli iş insanı Murat Ülker, eşi Betül Ülker ile birlikte geçtiğimiz hafta sonu Dubai'deki Brookfield iş merkezinin lobisinde sergileri ziyaret etti. Murat Ülker, kişisel blogunda ve sosyal medya hesaplarında yayınlanan yazısında, şu satılara yer verdi:
“Murakami'nin Dubai'deki bu ilk sergisi neredeyse yağmalanmış”
“Bir ben vardır bende benden içeri” sözcükleri dökülüverdi Betül'ün dudaklarından bugün Takashi Murakami sergisinde sanatçının kendi öz heykelini görünce. Biliyorsunuz iş seyahatlerine sanat GOYA da eklediğimi, bu hafta sonu torunun peşinden ailecek Dubai'ye sürüklenince sergi ve galeri gezilerini de ekleyiverdik. Brookfield iş merkezinin lobisinde Takashi Murakami ve Jason Boyd Kinsella sergilerini pek güzel yerleştirilmiş bulduk. Galeri sahibi Emmanuel Perrotin ve Selcan Atılgan'a bu pazar sabahını bize ayırdıkları için teşekkür ediyorum. Takashi Murakami'nin Dubai'deki bu ilk sergisi neredeyse yağmalanmış, yani pek ilgi görmüş. Jason Boyd Kinsella sergisinde ise üç boyutlu eserlerin, benzer tabloların asıldığı stantlarla beraber sergilenişi çok başarılıydı. Selcan Atılgan'ın Abu Dhabi Rixos Marina Oteldeki Beste Alperat sergisini ben önceden gezmiştim. Takashi Murakami 1962'de Tokyo, Japonya'da doğmuş. Japon geleneksel resimlerini ve Japon çağdaş sanatının kökenini anime ve manganın görsel öncülleri aracılığıyla yeniden inşa eden Superflat teorisinin oluşturucusu ve savunucusudur. Murakami'nin alt kültürlere dayanan teorisi, yalnızca entelektüel/aşağılık hiyerarşisini yapı bozumuna uğratmakla kalmıyor, aynı zamanda giderek küreselleşen sanat sahnesinde Japonya'ya özgü bir söylem kurarak II. Dünya Savaşı sonrası Japon psikolojisini eleştirel bir şekilde örnekliyor" dedi.
Devamında ise Ülker, "Nihonga resim doktoru olan Takashi Murakami, en modern teknikleri geleneksel Japon sanatının kesinliği ve virtüözlüğüyle birleştiriyor. Manga ve Kawaii kültürlerinden ilham alan sanatçının evreni, eski mitlerin yaramaz torunları olan canavarca karakterlerle dolu. Takashi Murakami'ye varoluşsal sorgulamasında eşlik eden DOB karakteri, sanatçının avatarı olma noktasına kadar gelmiş. Ayrıca sergide: NFT projesi Murakami Flowers'ın bir bileşeni olan Takashi Murakami'nin pikselli çiçek resimleri, sanatçının ikonik Superflat estetiğini 1970'lerin Japon oyunlarının grafik nostaljisiyle birleştiriyor. Japon anime karakterlerinin yer aldığı senaryolar daha gerçekçi, hayattan ögeleri barındırıyorlar, acı, gözyaşı hatta kan dahi var. Jason Boyd Kinsella da Emirates'teki ilk sergisini Perrotin Gallery ile sunuyor. Mentalverse'te Kinsella, portre heykelleri ve tablolarının içinde sürükleyici bir dünyayı gözler önüne seriyor ve varlığın sürekli değişen halini vurguluyor. Sergilenen on dört yeni çalışmasıyla bizlere iki ve üç boyutlu uzaylar arasındaki ilişkiyi göstermeyi amaçlıyor. Kinsella çalışmalarını sorunsuz bir şekilde üçüncü boyuta taşıyarak, izleyiciyi ve kendisini mental bir yolculuğa çıkarırken yeni açıları sağlıyor. Kinsella en çok, tüm farklılıklarımıza rağmen her birimizi benzersiz ve daha çok evrensel yapanı ifade eder" diye sürdürdü.