Amasya
Limni Adası'nın Mondros Limanı'nda demirli Agamemnon zırhlısında 30 Ekim 1918 akşamı Mondros Mütarekesi imzalandı. Çanakkale'de Türk askerinin destan yazmasına rağmen, düşman gemileri Çanakkale Boğazı'ndan geçerek İstanbul'a demirledi, 15 Mayıs 1919'da ise İzmir İşgal edildi.
Vatanın bütünlüğü ve milletin bağımsızlığının tehlikede olduğu dönemde tek kurtuluşun büyük Türk milletine güvenmek ve ona dayanmak olduğunu bilen Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıktı.
İngilizlerin denetimindeki Samsun'dan Havza'ya geçen Mustafa Kemal, daha güvenli olan Amasya'ya geçmek için Amasya Müftüsü Hacı Tevfik Efendi'ye bir telgraf göndererek, kente gelmek istediğini bildirdi.
Hacı Tevfik Efendi'den, "Amasya halkı vatan, din ve devlet yolunda mücadele edenleri bağrına basmakla müftehir olacaktır (övünç duyacaktır)" cevabını alan Büyük Önder, şehrin girişinde Hacı Tevfik Efendi ve vatandaşlar tarafından karşılandı.
Vatandaşlar tarafından coşkuyla karşılanması karşısında mutlu olan Mustafa Kemal'i Hacı Tevfik Efendi'nin "Beldemize hoş geldiniz Paşa. Bütün Amasya emrinizdedir. Gazanız mübarek olsun" sözleri daha da mutlu etti.
Saraydüzü Kışlası'nda, Mustafa Kemal Atatürk, 20. Kolordu Komutanı Ali Fuat Paşa, "Hamidiye Kahramanı" olarak tanınan eski Bahriye Nazırı Hüseyin Rauf Bey ve 3. Kolordu Komutanı Refet Bey'in hazır bulunduğu, Kurmay Yarbay Arif Bey, eski İzmit Sancak Beyi İbrahim Süreyya Bey, Yüzbaşı Osman Nuri, Tufan Bey, Yedek Teğmen Recep Zühtü, Efganlı, Teğmen Abdurrahman, Maliye Müfettişi Arif Bey, Erzurum 15. Kolordu Komutanı Kazım Karabekir Paşa, Yıldırım Kıtası Müfettişi Mersinli Cemal Paşa ve 1. Kolordu Komutanı Cafer Tayyar Bey'in de telgraf vasıtasıyla katıldığı genelge görüşmeleri, 21 Haziran'da başladı.
Ertesi sabaha kadar devam eden görüşmelerin ardından bütün dünyaya vatanın bütünlüğünün ve milletin istiklalinin amaçlandığı, yüksek sesle duyuruldu.
"Milletin istiklalini yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır" vurgusu, alınan bütün kararların özeti ve bağımsızlığa giden yolun başlangıcı oldu.
"Amasya Genelgesi, Milli Mücadele'nin rotasını belirleyen bir belgedir"
Amasya Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Başkanı Prof. Dr. Mehmet Evsile, AA muhabirine, Amasya Genelgesi olarak adlandırılan belgenin, direniş yolunda atılan ilk ciddi adım olduğunu söyledi.
Amasya Genelgesi ile dünyaya güçlü bir mesaj verildiğine işaret eden Evsile, "Amasya Genelgesi, Milli Mücadele'nin rotasını belirleyen bir belgedir. Bundan sonra bu hareketin, hangi istikamette yürüyeceğini belirleyen bir belgedir." dedi.
Amasya Genelgesi'nin ilk cümlelerinde, "Vatanın bütünlüğü, milletin istiklali tehlikededir, milletin istiklalini yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır." ifadelerinin yer aldığını hatırlatan Evsile, "Bize mevcut yapının yıkıldığını, ülkenin işgal altına alındığını, milletin birliğinin parçalandığını, yıkılan bu yapının yerine yeni bir yapının kurulacağını işaret etmektedir." diye konuştu.
"Amasya Genelgesi demokratik rejime geçilmesi için atılmış ilk adım"
Amasya Genelgesi'nde Milli Mücadele'nin temel parolasının ortaya konulduğunun altını çizen Prof. Dr. Evsile, şunları kaydetti:
"Amasya Genelgesi'nde gördüğümüz 'milletin azim ve kararı' ifadesi, Sivas Kongresi'nde gördüğümüz 'milli irade' kavramı, Türkiye Büyük Millet Meclisi açıldığında gördüğümüz 'millet hakimiyeti' kavramı, bize tek bir düşünceyi tarif etmektedir, o da demokrasi. Yani biz şunu anlıyoruz; Türkiye'de demokratik hayata geçilmesinin ilk adımlarının Amasya'da atılmış olduğunu anlıyoruz. Bu haliyle Amasya Genelgesi yeni bir devletin kuruluşunun işaretlerini vermekte, yani Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunu bize tarif etmektedir. Millet kavramını, millet iradesini öne çıkararak da bu devletin demokratik esaslara göre kurulacak bir devlet olacağının işaretini vermektedir. Amasya Genelgesi'nin Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulması ve demokratik rejime geçilmesi için atılmış ilk adım olduğunu söyleyebiliriz."