İstanbul
Avrupa Şampiyonası'nda bronz madalya kazanan milli badmintoncu Neslihan Yiğit, kariyer planlamasındaki en büyük hayallerinden birini gerçekleştirdiğini ve Tokyo Olimpiyat Oyunları öncesi hedef yükselttiğini söyledi.
Neslihan, Ukrayna'nın başkenti Kiev'de düzenlenen Avrupa Badminton Şampiyonası'nda tek kadınlar kategorisinde üçüncü olarak Türkiye'ye bronz madalyayla döndü. Neslihan, 2014'te bronz madalya alan Özge Bayrak'ın ardından Avrupa Şampiyonası'nda madalya kazanan ikinci Türk sporcu oldu.
Milli sporcu, Avrupa Şampiyonası'nda elde ettiği başarı ve başlamasına 100 günden az kalan Tokyo Olimpiyat Oyunları hakkında AA muhabirine açıklamalarda bulundu.
Avrupa madalyası alarak kariyerindeki büyük bir hedefi gerçekleştirdiğini aktaran İstanbul Büyükşehir Belediyespor'un milli badmintoncusu, "Ülkemiz ikinci kez badmintonda büyükler Avrupa madalyasına sahip oldu. Hayalini kurduğum bir madalyaydı. Bu hayalimi gerçekleştirdiğim için mutluluk hissediyorum." diye konuştu.
Avrupa Şampiyonası'nda yarı finalde Avrupa, dünya ve olimpiyat şampiyonu Carolina Marin'e yenildiğini hatırlatan 27 yaşındaki milli sporcu, "Turnuva öncesinde hedefimiz madalya kazanmaktı. Carolina ile daha önce de maç yapmıştım. Maça madalyayı kazandığımı bilerek çıktım. Bundan dolayı daha rahat oynadım. İlk sette başa baş bir mücadele oldu. İkinci setin başlarında bacağımda bir rahatsızlık hissettim. Oynamak ve devam etmek istedim ama beni tutan bir şey vardı. Böyle olmasını istemezdim, mücadeleyi bırakmak istemezdim ama bronz madalya ile döndüğüm için çok mutluyum." ifadelerini kullandı.
2012 Londra Olimpiyatları'nda katılarak bu seviyede mücadele eden ilk Türk badmintoncu olan Neslihan, gelişim süreciyle ilgili, "Hayal edilmesi zor bir süreç oldu. Benim için 18 senelik bir süreden bahsediyoruz. İlk başlarda böyle büyük hedeflerim yoktu. Buralara geleceğimi tahmin bile edemezdim. 2012 Londra'ya ilk gittiğimde 17 yaşındaydım ve şaşkınlık içindeydim. Tam olarak olimpiyat nedir, olimpiyat sporcusu nasıl olunuru kavramaya yeni yeni başlamıştım. Olimpiyatlara gittikten sonra hedeflerimiz çok değişti. Türkiye olarak artık badmintonda, özellikle kadınlarda Avrupa ve dünyada isim sahibiyiz." değerlendirmesini yaptı.
2012'de tecrübe eksikliğinin çok fazla olduğunu anlatan Neslihan, şunları kaydetti:
"İlk kez o kadar büyük ve üst seviye bir rakiple orada mücadele etmiştim. Bunun heyecanı, oranın atmosferi, salonun büyüklüğü, seyircilerin coşkusunun altından kalkabilecek durumda değildim. Oraya gitmek ve sahaya çıkmak çok güzel ve özel bir duyguydu. Şu an tecrübem var. Onları yenebileceğime, onlarla mücadele edebileceğime inanıyorum. Sadece ben iyi olursam bunu yapabilirim. Bunun için çok çalışıyorum. Yapabileceğime inanıyorum. Tokyo'ya gidip elimden geleni yapacağım. İnşallah başarılı olurum. Avrupa Şampiyonası'nda aldığım derecenin ardından beklentim yükseldi. Antrenörüm de aynı şekilde düşünüyor. Kendisi yarı final maçından sonra bana, 'Bu kızı yenebileceğimize inandım. Hedeflerim ve umutlarım arttı.' dedi. Olimpiyatlarda inşallah bunun hakkını veririz."
Antrenör Taşdemir: "Güçlü rakiplerimiz olmasına rağmen madalya alacağımızı biliyorduk"
Neslihan Yiğit'in antrenörü Çağatay Taşdemir ise Kiev'e madalya alacaklarını bilerek gittiklerini ve artık hedef yükselttiklerini söyledi.
Türk sporu açısından çok kıymetli bir madalya kazandıklarını aktaran Taşdemir, "Bu, hayalini kurduğumuz bir başarıydı. Bu turnuvaya madalyayı isteyerek gittik. Turnuva öncesinde ufak tefek aksaklıklar yaşadık. Bundan dolayı çok iyi hazırlanarak gittiğimizi söyleyemem ancak fikstür açıklandığında güçlü rakiplerimiz olmasına rağmen madalya alacağımızı biliyorduk. Yarı final maçında olimpiyat şampiyonu Carolina'ya karşı oyunumuzu gördükten sonra beni daha çok mutlu eden madalya değil, madalyayı alırken ortaya koyduğumuz güçlü oyun oldu. Bu, bana ilerisi için çok daha fazla umut verdi. Başarıların artarak devam edeceğine olan inancımı artırdı." diye konuştu.
2012 Londra'da mücadele eden Neslihan'ın o dönem çok genç ve tecrübesiz olduğuna değinen Taşdemir, şöyle devam etti:
"2012'de Neslihan daha lisede öğrenciydi. Tüm olimpiyat kafilemizdeki en genç sporcuydu. Çocuk denilebilecek bir yaştaydı. Normal olimpiyat sürecini de yaşamamıştı. Son 1 yılda tüm rakiplerini geçerek olimpiyata gitti. Hedefimiz o yıl Neslihan'ın değil yaşça ondan daha büyük sporcuların gitmesiydi ama Neslihan bir anda onları geçti. Hem yaşı küçüktü hem de rakiplerine göre tecrübesizdi. Aslında ilk tur maçını da kazandı ama ikinci turda elendi. Şimdi her şey çok farklı. Tokyo'ya gidecek en güçlü sporcularla son 3 ay içinde karşılaştık. Hepsiyle başa baş ve güçlü oyunlar ortaya koyduk. Neslihan, çok iyi bir profesyonel, işini çok seven, çalışkan, genetik özellikleri iyi olan bir sporcu. Çok daha büyük başarılara açık olduğuna inanıyorum."
Türk badmintonunda son yıllarda yaşanan gelişimin ardından olimpiyat hedeflerinin değiştiğine vurgu yapan tecrübeli çalıştırıcı, "Tokyo Olimpiyatları, benim ve sporcularımın üçüncü organizasyonu olacak. Bugüne kadar olimpiyata katılmak bizim en büyük hedefimizdi. 2012'den önce ülkemizden hiçbir badmintoncu olimpiyata katılmamıştı. Öncelikli hedef olarak katılmayı belirledik. Üst üste üçüncü olimpiyatta bunu başardık. Artık hedefimiz olimpiyatlara katılabilmek değil ülkemiz adına daha iyi şeyler başarabilmek, ülkemizi heyecanlandırabilmek, belki de bir madalya kazanmak." diyerek sözlerini tamamladı.