’Isı, nem, ultraviyole etkisi mevsimlerle birlikte değişmekte ve bunun bir sonucu olarak çeşitli hastalıkların görülme sıklığında artışlar olabilmektedir” diyen Dr. Dağ, sonbahar mevsimine girilen bu günlerde, gittikçe serinleyen havalara, yağmurlara merhaba derken değişen havaya karşı dikkatli olunması gerektiğine vurgu yaptı.
Dr. Dağ, yeterince dikkatli ve tedbirli olunmaması, düzenli ve dengeli beslenememe ve vitamin (özellikle c vitamini) alımındaki yetersizlik gibi faktörlerin beraberinde soğuk algınlıklarını getirdiğinin altını çizdi.
İnfluenza adı verilen virüsün (bir çeşit mikrop) mevsimsel gribe, kışın artış yaparak salgınlara neden olabildiğini belirten Dr. Dağ, “Grip tüm yaş gruplarını etkilemesine rağmen, özellikle risk grubundaki kişilerde ciddi hastalık ve ölümlere neden olabilir” dedi.
Dr. Dağ, “Örneğin, iki yaşından küçük çocuklar, 65 yaş ve üzeri yaşlılar, gebe kadınlar, kalp, akciğer, karaciğer, böbrek, metabolik hastalıklar (şeker hastalığı gibi) gibi kronik (süregen) hastalığı olan ve bağışıklık sistemi zayıflamış kişiler arasında grip nedeniyle oluşan komplikasyon (istenmeyen kötü sonuçlar) riski yüksektir” diye konuştu.
TOPLU YAŞANILAN YERLERE DİKKAT
Mevsimsel gribin kolaylıkla bulaşıp özellikle okul, bakımevi, işyeri gibi toplu yaşanılan/bulunulan kalabalık ortamlarda kolaylıkla yayılabildiğini kaydeden Dr. Dağ, şöyle devam etti:
“Basit bir örnekle kişi öksürdüğünde enfekte damlacıklar havaya geçer ve başka bir kişi bu damlacıkları soluyarak enfekte olabilir. Virüs (mikrop) ayrıca bulaş olmuş eller aracılığı ile de yayılabilir. Bulaşmayı önlemek için kişiler öksürürken ağızlarını ve burunları gerekirse kollarını kullanarak kapatmalı ve ellerini sıkça yıkamalıdırlar.
Hastalığı önlemek için bu tedbirlerin yanı sıra aşılanma önerilir. Aşı, özellikle ciddi grip komplikasyonları için yüksek risk grubundakiler ve bu kişilere bakım veren ya da beraber yaşayanlar için önemlidir. Dünya Sağlık Örgütü, gebe kadınlar (gebeliğin herhangi bir döneminde), 6 ay-5 yaş arası çocuklar, 65 yaş ve üzeri kişiler, kronik hastalığı olanlar ve sağlık çalışanları için yıllık aşılamayı önermektedir.”
RUHSAL DURUM DA ETKİLENİYOR
Grip olduktan sonra da tedavi olanaklarını bulunduğunu ve çok gecikmeden sağlık merkezlerine başvurmak gerektiğini anlatan Dr. Dağ, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Mevsim değişiklikleri kişinin bedensel durumunu olduğu kadar ruhsal durumunu da etkilemektedir. Örneğin, depresif bulguların kış aylarına doğru daha fazla olduğu görülmüş ve eğer destek alınmazsa kişinin bağışıklık sisteminin de zayıfladığı tespit edilmiştir. İklim özelliği, çevresel koşulların fizik aktivite yapmak için sunduğu olanaklar kişilerin bedensel olarak aktif olarak veya ‘hareketsiz’ olarak yaşamalarına neden olur. Fizik aktivitede olan bu değişim (farklılık) ise kan yağ (lipid) düzeyleri, kan basıncı, beden kitlesi, kemik yoğunluğu gibi durumları, belirteçleri etkiler. Dolayısıyla, hastalıklar açısından risklerde de artış beklenir.”
Mevsim değişikliklerinin etkileri değerlendirilirken kazaların, düşme ve yaralanmaların kış ve yağışlı mevsimlerde daha da arttığının gözlemlendiğini anımsatan Dr. Dağ, “Mevsimsel değişimler hastalıklardan korunmayı zorunlu kılmakta. Bu nedenle kişisel ve çevresel hijyene dikkat edilmeli, dengeli beslenilmeli, Bu tedbirlere rağmen hastalanınca da erkenden tedavi olunmalı” diyerek sözlerini bitirdi.
Dr. Dağ, yeterince dikkatli ve tedbirli olunmaması, düzenli ve dengeli beslenememe ve vitamin (özellikle c vitamini) alımındaki yetersizlik gibi faktörlerin beraberinde soğuk algınlıklarını getirdiğinin altını çizdi.
İnfluenza adı verilen virüsün (bir çeşit mikrop) mevsimsel gribe, kışın artış yaparak salgınlara neden olabildiğini belirten Dr. Dağ, “Grip tüm yaş gruplarını etkilemesine rağmen, özellikle risk grubundaki kişilerde ciddi hastalık ve ölümlere neden olabilir” dedi.
Dr. Dağ, “Örneğin, iki yaşından küçük çocuklar, 65 yaş ve üzeri yaşlılar, gebe kadınlar, kalp, akciğer, karaciğer, böbrek, metabolik hastalıklar (şeker hastalığı gibi) gibi kronik (süregen) hastalığı olan ve bağışıklık sistemi zayıflamış kişiler arasında grip nedeniyle oluşan komplikasyon (istenmeyen kötü sonuçlar) riski yüksektir” diye konuştu.
TOPLU YAŞANILAN YERLERE DİKKAT
Mevsimsel gribin kolaylıkla bulaşıp özellikle okul, bakımevi, işyeri gibi toplu yaşanılan/bulunulan kalabalık ortamlarda kolaylıkla yayılabildiğini kaydeden Dr. Dağ, şöyle devam etti:
“Basit bir örnekle kişi öksürdüğünde enfekte damlacıklar havaya geçer ve başka bir kişi bu damlacıkları soluyarak enfekte olabilir. Virüs (mikrop) ayrıca bulaş olmuş eller aracılığı ile de yayılabilir. Bulaşmayı önlemek için kişiler öksürürken ağızlarını ve burunları gerekirse kollarını kullanarak kapatmalı ve ellerini sıkça yıkamalıdırlar.
Hastalığı önlemek için bu tedbirlerin yanı sıra aşılanma önerilir. Aşı, özellikle ciddi grip komplikasyonları için yüksek risk grubundakiler ve bu kişilere bakım veren ya da beraber yaşayanlar için önemlidir. Dünya Sağlık Örgütü, gebe kadınlar (gebeliğin herhangi bir döneminde), 6 ay-5 yaş arası çocuklar, 65 yaş ve üzeri kişiler, kronik hastalığı olanlar ve sağlık çalışanları için yıllık aşılamayı önermektedir.”
RUHSAL DURUM DA ETKİLENİYOR
Grip olduktan sonra da tedavi olanaklarını bulunduğunu ve çok gecikmeden sağlık merkezlerine başvurmak gerektiğini anlatan Dr. Dağ, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Mevsim değişiklikleri kişinin bedensel durumunu olduğu kadar ruhsal durumunu da etkilemektedir. Örneğin, depresif bulguların kış aylarına doğru daha fazla olduğu görülmüş ve eğer destek alınmazsa kişinin bağışıklık sisteminin de zayıfladığı tespit edilmiştir. İklim özelliği, çevresel koşulların fizik aktivite yapmak için sunduğu olanaklar kişilerin bedensel olarak aktif olarak veya ‘hareketsiz’ olarak yaşamalarına neden olur. Fizik aktivitede olan bu değişim (farklılık) ise kan yağ (lipid) düzeyleri, kan basıncı, beden kitlesi, kemik yoğunluğu gibi durumları, belirteçleri etkiler. Dolayısıyla, hastalıklar açısından risklerde de artış beklenir.”
Mevsim değişikliklerinin etkileri değerlendirilirken kazaların, düşme ve yaralanmaların kış ve yağışlı mevsimlerde daha da arttığının gözlemlendiğini anımsatan Dr. Dağ, “Mevsimsel değişimler hastalıklardan korunmayı zorunlu kılmakta. Bu nedenle kişisel ve çevresel hijyene dikkat edilmeli, dengeli beslenilmeli, Bu tedbirlere rağmen hastalanınca da erkenden tedavi olunmalı” diyerek sözlerini bitirdi.