Son günlerde döviz kurunda yaşanan hareketlilik dolasıyla Merkez Bankası faiz toplantısı ne zaman, saat kaçta sorusuna yanıt aranmaya başlandı. Haziran ayı Para Politikası Kurulu toplantısı sonrası Merkez Bankası faiz kararı açıklanmış olacak. Peki Merkez Bankası faiz kararı ne zaman açıklanacak? 2021 Haziran ayı PPK Merkez Bankası faiz toplantısı ne zaman, saat kaçta?
Merkez Bankası faiz kararı son günlerde binlerce kişinin gündeminde bulunuyor. (TCMB) piyasaların merakla beklediği Haziran ayı faiz kararı için toplanacak. Kararın ardından Merkez'in faiz karar metnini yayınlayarak piyasalar için kritik mesajlar vermesi beklenirken Merkez Bankası faiz toplantısı ne zaman sorusuna yanıt aranmaya başlandı. TCMB, Para Politikası Kurulu (PPK)toplantısı Şahap Kavcıoğlu başkanlığında gerçekleşecek. Peki Merkez Bankası faiz kararı ne zaman açıklanacak? 2021 Haziran ayı PPK Merkez Bankası faiz toplantısı ne zaman, saat kaçta?
MERKEZ BANKASI FAİZ KARARI NE ZAMAN AÇIKLANACAK?
Merkez Bankası faiz kararı ile ilgili sorgulamalar sürüyor. Her ay, Merkez Bankası başkanı önderliğinde toplanan Para Politikaları Kurulu (PPK), faiz kararının belirlenmesinde etkili oluyor. Merkez Bankası faiz kararı hakkında detaylar belli oldu.
Merkez Bankası faiz kararı 17 Haziran Perşembe günü saat 14.00'te açıklanacak.
EN SON FAİZ KARARI NASILDI?
Nisan ayında gerçekleştirilen toplantıda ise faizlerin yüzde 19'da sabit tutulmasına karar verilmişti. Mayıs ayında da yine faizler yüzde 19'da sabit bırakılmıştı.
Son toplantıda Para Politikası için yapılan açıklama şu şekilde olmuştu;
Para Politikası Kurulu (Kurul), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 19 düzeyinde sabit tutulmasına karar vermiştir.
Salgına bağlı olarak 2020 yılında sert daralan küresel ekonomi, destekleyici politikalar ve aşılama sürecindeki olumlu gelişmelerin etkisiyle toparlanmaya devam etmektedir. Bu iyileşme sürecinde, özellikle imalât sanayi faaliyeti ve küresel ticaretteki ivmelenme belirleyici olmaktadır. Son dönemde emtia fiyatlarında yeniden artış gözlenirken, yükselen küresel enflasyon beklentilerinin uluslararası finansal piyasalar üzerindeki etkileri önemini korumaktadır.
Salgının sınırlayıcı etkilerine rağmen yurt içi iktisadi faaliyet güçlü seyretmektedir. Salgın kısıtlamalarına bağlı olarak iç talep bir miktar ivme kaybederken, dış talep gücünü korumaktadır. İmalât sanayi faaliyeti kuvvetli bir ivme sergilerken, salgın kısıtlamalarından olumsuz etkilenen hizmet sektörlerindeki zayıf seyir sürmektedir. Bununla birlikte, salgının gidişatı ve aşılama sürecine bağlı olarak iktisadi faaliyet üzerinde her iki yönde riskler bulunmaktadır. Ticari kredilerin yanı sıra bireysel kredilerde de daha ılımlı bir seyir gözlenmekle birlikte, bu gelişmenin kalıcılığı makroekonomik istikrar açısından yakından takip edilmektedir. Emtia fiyatlarındaki yükselişe karşın, ihracattaki güçlü artış eğilimi, altın ithalatındaki belirgin gerileme ve finansal koşullardaki sıkılaşmanın etkisiyle kredilerde gözlenen yavaşlama cari işlemler dengesinde öngörülen iyileşmeyi desteklemektedir.
Talep ve maliyet unsurları, bazı sektörlerdeki arz kısıtları ve enflasyon beklentilerindeki yüksek seviyeler, fiyatlama davranışları ve enflasyon görünümü üzerinde risk oluşturmaya devam etmektedir. Parasal sıkılaştırmanın krediler ve iç talep üzerindeki yavaşlatıcı etkileri gözlenmeye başlamıştır. Enflasyon ve enflasyon beklentilerindeki yüksek seviyeler dikkate alınarak, Nisan Enflasyon Raporu tahmin patikasındaki belirgin düşüş sağlanana kadar para politikasındaki mevcut duruş sürdürülecektir. Bu doğrultuda Kurul, politika faizinin sabit tutulmasına karar vermiştir.
TCMB, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanmaya devam edecektir. Enflasyonda kalıcı düşüşe işaret eden güçlü göstergeler oluşana ve orta vadeli yüzde 5 hedefine ulaşıncaya kadar politika faizi, güçlü dezenflasyonist etkiyi muhafaza edecek şekilde, enflasyonun üzerinde bir düzeyde oluşturulmaya devam edilecektir.
Fiyatlar genel düzeyinde sağlanacak istikrar, ülke risk primlerindeki düşüş, ters para ikâmesinin başlaması, döviz rezervlerinin artış eğilimine girmesi ve finansman maliyetlerinin kalıcı olarak gerilemesi yoluyla makroekonomik istikrarı ve finansal istikrarı olumlu etkileyecektir. Böylelikle, yatırım, üretim ve istihdam artışının sağlıklı ve sürdürülebilir bir şekilde devamı için uygun zemin oluşacaktır.
Kurul, kararlarını şeffaf, öngörülebilir ve veri odaklı bir çerçevede almaya devam edecektir.