Kanal 7 Dış Haberler Servisi'ndan Bartu Eken'in haberi
Batı dünyasından başlayarak birçok ülkeyi etkisine alan LGBT'lilerin hedefinde bu kez Afrika var.
Temel ihtiyaçlar konusunda ciddi problemler yaşayan kıtanın en büyük sorununun sözde LGBT hakları olduğunu savunan Dünya Bankası, Uganda yönetimine karşı harekete geçmiş durumda.
Uganda'da LGBT mensuplarının idam ile cezalandırılmasının kabul edilemez olduğu vurgulanırken bu ülkeye uygulanan finansal destek de kesildi.
Aile değerlerinin temeline dinamit döşeyen yeni nesil sözde LGBT kültürü, esasında ahlaki yönden yozlaşmanın normal bir durum olduğunu da üstü kapalı bir şekilde vurguluyor.
Kiliselerde trans din adamlarının vaaz vermesi, ilkokul seviyesindeki çocukların eğitim kitaplarında cinsel içeriklerin yer alması, vaziyetin ne kadar tehlikeli olduğunu gözler önüne seriyor.
Uganda'nın LGBT'li bireylere yönelik kararının temelinde AIDS gibi tehlikeli hastalıkların yayılmasını önleme çabası var.
Ancak Dünya Bankasının yaptırımları LGBT'ye yönelik küresel dayatmanın son örneği olarak gösteriliyor.
Dünya Bankası kararını savunmak için yaptığı açıklamada "Uganda yönetiminin uygulamaya koyduğu yeni eşcinsel karşıtı kanun, Dünya Bankası'nın değerleriyle temelden çelişiyor." ifadesine yer verdi.
İlgili düzenlemeden geri adım atılması halinde finansal desteğin sürdürüleceği vurgulandı.
Bu duyuru Dünya Bankası'nın sadece ekonomiyle bağlantılı bir kuruluş olmadığını; aynı zamanda LGBT lobisi tarafından da desteklendiğini gözler önüne serdi.
Dünya Bankası'ndan Uganda'ya LGBT yaptırımı
AFRİKA LGBT'LİLERE NASIL BAKIYOR?
Kıtanın genelinde LGBT mensuplarıyla ilgili tavır kanuni anlamda değişkenlik içeriyor.
Uganda, Moritanya, Nijerya ve Somali'de LGBT üyeleri hapisten ölüm cezasına kadar farklı şekillerde cezalandırılıyor.
Bu cezalandırmaların arkasında bilhassa eşcinsel ilişkinin sebep olduğu hastalıkların yayılması ve topluma verdiği zarar olduğu öne sürülüyor.
Öte yandan kıtada İslamiyet ve Hristiyanlığın genel anlamda ağırlıklı olması ve bu iki dinin de LGBT'ye bakışının olumsuz oluşu büyük bir faktör olarak değerlendiriliyor.
Sudan, Tanzanya, Zambiya ve Sierra Leone'de müebbet hapis cezası uygulanıyor.
Kuzey Afrika ülkelerinin tamamıysa tespit edilen LGBT faaliyetleri ve propagandasına 3 ila 5 yıl arasında hapis cezası vermekte.
Sahel bölgesiyle Güney, Doğu ve Orta Afrika'da durum ülkeden ülkeye değişiklik gösteriyor.
Kıtanın LGBT'ye en müsamaha gösteren ülkesi kuşkusuz eşcinsel evliliğini yasal hale getiren Güney Afrika yönetimi...
Kıtada LGBT'lilere yönelik yasakların bulunmadığı diğer ülkeler ise Fildişi Sahilleri, Madagaskar, Cibuti, Mozambik, Lesotho, Botsvana, Angola, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Gabon, Kongo Cumhuriyeti, Ekvador Ginesi, Orta Afrika Cumhuriyeti, Yeni Gine ve Benin..
BATI'DAN UZAKLAŞAN MALİ, BURKİNA FASO VE NİJER'DE DURUM NE?
Sahel bölgesinde art arda gerçekleşen yönetim değişikliklerinin ardından Rusya'yla olan müttefiklik ilişkileri bu ülkelerin iktidarları tarafından bazen açık bazen de dolaylı yollardan ifade edilmişti.
Nitekim yeni rejimi destekleyen halkın sokaklarda Rusya ve Türkiye bayraklarıyla dolaşarak anti emperyalist cephe oluşturmaları da dikkat çekiciydi.
Batı'da geniş haklara sahip LGBT eylemlerinin bu ülkelerdeki etkisinin azalması söz konusu faaliyetlere olan bakış açısını da değiştiriyor..
Mali, Burkina Faso ve Nijer'de LGBT faaliyetleri yasaklanmış değil ancak liderlerin konuşmalarında art arda bu durumun kabul edilemez olduğunu vurgulaması yakın zamanda kanuni bir düzenlemenin gelebileceğini gösteriyor.