Yrd. Doç. Dr. Bakır, 1-7 Nisan Kanser Haftası dolayısıyla yaptığı açıklamada, yeni tanı konulan hastaların üçte ikisinin erkek, üçte birinin kadın olduğunu belirterek, “Son 50 yılda ekonomik ve çevresel gelişmişliğin artmasıyla birçok enfeksiyon hastalığının önünün alınmasına karşın, kanser olgularının görülme sıklığı arttı” dedi.
Tıp bilimindeki birçok gelişmeye rağmen kanserin nedeninin henüz tam olarak bilinmediğini anımsatan Bakır, “Hücreler tam olarak bilinmeyen bir nedenle kontrolsüz olarak bölünmeye başlar. Bu bölünmeye bağlı kitleler oluşur ve buna kanser denir” ifadelerini kullandı.
Bakır, kanserli hücrelerin hızla bölünmeye devam ederek,bir süre sonra çevredeki dokulara yada kan ve lenfatik akım yoluyla özellikle karaciğer ve akciğer gibi organlara yayıldığına işaret ederek, kanserlerin başladıkları ilk organlara göre isimlendirdiklerini söyledi.
Kanserlerin ne kadar erken teşhis edilirlerse o kadar başarıyla tedavi edileceğini anlatan Bakır, kadınlarda en sık meme, rahim ve kalın bağırsak, erkeklerde ise akciğer prostat, mide ve kalın bağırsak kanseri görüldüğünün hatırlattı.
Vücudun herhangi bir yerinde şişlik, ses kısıklığı, sebebi belli olmayan öksürük, yutma güçlüğü, sindirim bozukluğu, kabızlık, vücutta nedensiz ağrı, kilo kaybı, zayıflama, iştahsızlık, baş ağrısı, iyileşmeyen yaralar, vajinal kanama, rektal kanama ve benlerde görülen koyulaşmanın kanserin belirtileri olduğuna dikkati çeken Bakır, kanserde en etkin tedavinin kanserden korunma ve erken teşhis olduğuna işaret etti.
Kanserden korunmak için yapılması gerekenlere değinen Yrd. Doç. Dr. Bakır, şu uyarılarda bulundu:
“Sigara, Akciğer kanserleri, kanserlerden ölümlerin yüzde 30’undan sorumludur. Sigara ise akciğer kanserlerinin çoğundan sorumludur. Sigaranın ayrıca ağız, gırtlak, yemek borusu, karaciğer, pankreas, mide, böbrek, idrar kesesi kanserine de neden olduğu bilinmektedir. Alkol, özellikle sigara ile birlikte kullanılırsa ağız, boğaz, gırtlak, yemek borusu, karaciğer, kalın bağırsak, pankreas ve meme kanserinin sebeplerindendir. Radyasyondan yani güneş ışığına yani ultra-viyole B ışınlarına maruz kalmak cilt kanserlerine neden olmaktadır. Özellikle yaz aylarında öğlen arası güneşten uzak durmak önerilmektedir.
Enfeksiyon, dünyadaki tüm kanserlerin yüzde 20’si, kronik enfeksiyonlara bağlıdır. Hepatit B virüsü karaciğer kanserine neden olabilmektedir. HPV virüsü rahim ağzı kanserine neden olabilir. AIDS hastalığı olanlarda birçok kanser türü görülebilmektedir.
Sağlıklı beslenmek kanser riskini artıran gıdalardan uzak durmak önemlidir. Özellikle sucuk, salam, sosis gibi işlenmemiş ürünlerden uzak durulmalıdır. Günde 2.5 litre su içilmelidir. Fazla tuz tüketilmemelidir. Fazla kırmızı et tüketimi kalın bağırsak riskini arttırabilir. Mevsimine göre meyve ve sebze tüketilmelidir. Düzenli egzersiz kanser riskini azaltmaktadır. Aşırı kilo meme kanseri, kalın bağırsak, rahim, yemek borusu, böbrek, pankreas, prostat ve yumurtalık kanserini arttırmaktadır. Kanserin erken belirtilerini bilmek açıklanamayan kilo kaybı, halsizlik, ateş, deri değişiklikleri, anormal kanamalar, yutma güçlükleri, hazımsızlık, ses kısıklığı kanserin belirtileridir."
Özellikle sık görülen meme, rahim ağzı ve kolon kanserinde tarama programlarına katılmak gerektiğini söyleyen Bakır, "Bayanların 40 yaşından sonra düzenli muayene ve mamografi yaptırmaları, meme kanserinin erken tanısında önemlidir. Ayrıca rahim ağzı kanserleri için aşı ve smear yaptırmaları önemlidir. Bağırsak kanserinin taramasında da dışkıda kanama testleri ve kolonoskopi önemlidir.
Aşırı stres kişinin bağışıklık sistemini baskılayarak, kansere neden olabilmektedir. Egzersiz, psikolojik destek gibi yöntemlerle, stresten korunmak gerekir” diye konuştu.
Tıp bilimindeki birçok gelişmeye rağmen kanserin nedeninin henüz tam olarak bilinmediğini anımsatan Bakır, “Hücreler tam olarak bilinmeyen bir nedenle kontrolsüz olarak bölünmeye başlar. Bu bölünmeye bağlı kitleler oluşur ve buna kanser denir” ifadelerini kullandı.
Bakır, kanserli hücrelerin hızla bölünmeye devam ederek,bir süre sonra çevredeki dokulara yada kan ve lenfatik akım yoluyla özellikle karaciğer ve akciğer gibi organlara yayıldığına işaret ederek, kanserlerin başladıkları ilk organlara göre isimlendirdiklerini söyledi.
Kanserlerin ne kadar erken teşhis edilirlerse o kadar başarıyla tedavi edileceğini anlatan Bakır, kadınlarda en sık meme, rahim ve kalın bağırsak, erkeklerde ise akciğer prostat, mide ve kalın bağırsak kanseri görüldüğünün hatırlattı.
KANSERİN BELİRTİLERİ VE KORUNMA
Vücudun herhangi bir yerinde şişlik, ses kısıklığı, sebebi belli olmayan öksürük, yutma güçlüğü, sindirim bozukluğu, kabızlık, vücutta nedensiz ağrı, kilo kaybı, zayıflama, iştahsızlık, baş ağrısı, iyileşmeyen yaralar, vajinal kanama, rektal kanama ve benlerde görülen koyulaşmanın kanserin belirtileri olduğuna dikkati çeken Bakır, kanserde en etkin tedavinin kanserden korunma ve erken teşhis olduğuna işaret etti.
Kanserden korunmak için yapılması gerekenlere değinen Yrd. Doç. Dr. Bakır, şu uyarılarda bulundu:
“Sigara, Akciğer kanserleri, kanserlerden ölümlerin yüzde 30’undan sorumludur. Sigara ise akciğer kanserlerinin çoğundan sorumludur. Sigaranın ayrıca ağız, gırtlak, yemek borusu, karaciğer, pankreas, mide, böbrek, idrar kesesi kanserine de neden olduğu bilinmektedir. Alkol, özellikle sigara ile birlikte kullanılırsa ağız, boğaz, gırtlak, yemek borusu, karaciğer, kalın bağırsak, pankreas ve meme kanserinin sebeplerindendir. Radyasyondan yani güneş ışığına yani ultra-viyole B ışınlarına maruz kalmak cilt kanserlerine neden olmaktadır. Özellikle yaz aylarında öğlen arası güneşten uzak durmak önerilmektedir.
Enfeksiyon, dünyadaki tüm kanserlerin yüzde 20’si, kronik enfeksiyonlara bağlıdır. Hepatit B virüsü karaciğer kanserine neden olabilmektedir. HPV virüsü rahim ağzı kanserine neden olabilir. AIDS hastalığı olanlarda birçok kanser türü görülebilmektedir.
Sağlıklı beslenmek kanser riskini artıran gıdalardan uzak durmak önemlidir. Özellikle sucuk, salam, sosis gibi işlenmemiş ürünlerden uzak durulmalıdır. Günde 2.5 litre su içilmelidir. Fazla tuz tüketilmemelidir. Fazla kırmızı et tüketimi kalın bağırsak riskini arttırabilir. Mevsimine göre meyve ve sebze tüketilmelidir. Düzenli egzersiz kanser riskini azaltmaktadır. Aşırı kilo meme kanseri, kalın bağırsak, rahim, yemek borusu, böbrek, pankreas, prostat ve yumurtalık kanserini arttırmaktadır. Kanserin erken belirtilerini bilmek açıklanamayan kilo kaybı, halsizlik, ateş, deri değişiklikleri, anormal kanamalar, yutma güçlükleri, hazımsızlık, ses kısıklığı kanserin belirtileridir."
Özellikle sık görülen meme, rahim ağzı ve kolon kanserinde tarama programlarına katılmak gerektiğini söyleyen Bakır, "Bayanların 40 yaşından sonra düzenli muayene ve mamografi yaptırmaları, meme kanserinin erken tanısında önemlidir. Ayrıca rahim ağzı kanserleri için aşı ve smear yaptırmaları önemlidir. Bağırsak kanserinin taramasında da dışkıda kanama testleri ve kolonoskopi önemlidir.
Aşırı stres kişinin bağışıklık sistemini baskılayarak, kansere neden olabilmektedir. Egzersiz, psikolojik destek gibi yöntemlerle, stresten korunmak gerekir” diye konuştu.