06-02-2018 10:36
Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. İlker Pala, günümüzde giderek artan ve ülkemizde kalp-damar hastalıklarının ardından ölüm nedeni olarak ikinci sırada gelen kanserin önemli bir sağlık problemi olduğuna dikkat çekti. Oluştuğu dokuya bağlı olarak yüzden fazla çeşidi bulunan kanserin vücut hücrelerinin kontrolsüz bir şekilde çoğalmasıyla meydana gelen bir hastalık olduğunu belirten Uzman Pala, hastalıkla ilgili şu bilgileri verdi:
“Sağlıklı vücut hücreleri gerekli durumlarda bölünebilme yeteneğine sahiptir. Ancak bazen hücrelerde meydana gelen hasarlar bu bölünme yeteneğinin ortadan kalkmasına neden olur. Bunun sonucunda da hücreler aşırı bölünmeye ve büyümeye başlar. Zamanla normal hücrelere yer bırakmaz hale gelen hücreler birikerek tümörleri oluştururlar. Eğer kanser hücreleri oluştukları tümörden ayrılırsa, kan ya da lenf dolaşımı aracılığı ile vücudun diğer bölgelerine gidebilirler. Gittikleri yerlerde tümör kolonileri oluşturur ve büyümeye devam ederler. Tümörler iyi veya kötü huylu olabilir. İyi huylu tümörler vücudun diğer bölümlerine yayılmadıkları için yaşam için tehdit oluşturmazlar. Bu tümörler tedavi edildikten sonra veya cerrahi müdahale ile alındıktan sonra genellikle tekrarlamazlar. İyi huylu tümörlerin aksine kötü huylu tümörler, kısa sürede büyüyüp diğer organlara yayılabilir. Bu hücreler bulundukları organın işlevsel fonksiyonlarını da bozup ciddi hasarlara neden olurlar. Çoğalan kanser hücrelerini imha etmeye çalışan vücut, yoğun bir mücadele içine girer. Bu yoğun ve çok enerji gerektiren mücadele hastayı gittikçe yorar ve hastalık belirtilerinin ortaya çıkmasına neden olur. Yorgunluk, aniden başlayan iştahsızlık ve nedensiz kilo kaybı, inatçı yüksek ateş, vücutta kanama, idrar veya dışkıda kan görülme, ciltte iyileşmeyen yaralar ve deride değişiklikler, nedensiz ağrılar, yutkunma problemi ve ses kısıklığı gibi şikayetler hastalık belirtileri arasındadır. Bu belirtilerin sadece birine sahip olmak tek başına kanser olduğunuz anlamına gelmez. Belirtilerin ilk kez görülüyor olması veya birden fazla belirtinin birlikte görülmesi kanser şüphesi uyandırır.”
“Kanser değil, geç fark etmek öldürüyor”
Genlerimizdeki değişikliklerin, yaşam tarzımızın ve çevresel faktörlerin kanser oluşma riskini belirlediğini dile getiren Op. Dr. Pala, “Kanserde radyasyon, sigara ve alkol kullanımı, enfeksiyonlar, sağlıksız beslenme, stres, fiziksel aktivitenin azlığı dünya genelinde ana risk faktörleridir. Kadınlarda meme kanseri ve tiroid kanseri, rahim, akciğer ve kalın bağırsak en sık görülen kanser türleri arasında yer alırken; erkeklerde en çok görülen kanser türleri arasında akciğer, prostat, idrar kesesi, kalın bağırsak, mide kanseri bulunmaktadır” dedi.
Kanser hastalarının büyük çoğunluğunun hastalığı geç fark etmesi nedeniyle hayatını kaybettiğine dikkat çeken Özel Gaziantep Anka Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. İlker Pala, “Kanser belirtilerini bilmediği için kanser hastalarının çoğu teşhis için gecikmekte ve tedavi için şanslarını da önemli ölçüde kaybetmektedirler. Bu nedenle belirtilerin bilinmesi erken teşhis için son derece önemlidir. Erken teşhis tüm kanser türlerinde hayati öneme sahiptir. Tedavi için vakit kaybetmemek, tedavinin sonuç vermesi açısından oldukça önemlidir. Erken tanı yaşam kalitesi ve süresini artırır. Her kanser aynı yapıya sahip değildir. Kanser yapısına göre farklı hızla büyüyüp farklı yayılma eğilimi gösterirler. Bu açıdan kanser hastalarının tedavisinde, var olan kanser türüne göre farklı tedavilerin uygulanması gerekmektedir” ifadelerini kulandı.
“Sağlıklı vücut hücreleri gerekli durumlarda bölünebilme yeteneğine sahiptir. Ancak bazen hücrelerde meydana gelen hasarlar bu bölünme yeteneğinin ortadan kalkmasına neden olur. Bunun sonucunda da hücreler aşırı bölünmeye ve büyümeye başlar. Zamanla normal hücrelere yer bırakmaz hale gelen hücreler birikerek tümörleri oluştururlar. Eğer kanser hücreleri oluştukları tümörden ayrılırsa, kan ya da lenf dolaşımı aracılığı ile vücudun diğer bölgelerine gidebilirler. Gittikleri yerlerde tümör kolonileri oluşturur ve büyümeye devam ederler. Tümörler iyi veya kötü huylu olabilir. İyi huylu tümörler vücudun diğer bölümlerine yayılmadıkları için yaşam için tehdit oluşturmazlar. Bu tümörler tedavi edildikten sonra veya cerrahi müdahale ile alındıktan sonra genellikle tekrarlamazlar. İyi huylu tümörlerin aksine kötü huylu tümörler, kısa sürede büyüyüp diğer organlara yayılabilir. Bu hücreler bulundukları organın işlevsel fonksiyonlarını da bozup ciddi hasarlara neden olurlar. Çoğalan kanser hücrelerini imha etmeye çalışan vücut, yoğun bir mücadele içine girer. Bu yoğun ve çok enerji gerektiren mücadele hastayı gittikçe yorar ve hastalık belirtilerinin ortaya çıkmasına neden olur. Yorgunluk, aniden başlayan iştahsızlık ve nedensiz kilo kaybı, inatçı yüksek ateş, vücutta kanama, idrar veya dışkıda kan görülme, ciltte iyileşmeyen yaralar ve deride değişiklikler, nedensiz ağrılar, yutkunma problemi ve ses kısıklığı gibi şikayetler hastalık belirtileri arasındadır. Bu belirtilerin sadece birine sahip olmak tek başına kanser olduğunuz anlamına gelmez. Belirtilerin ilk kez görülüyor olması veya birden fazla belirtinin birlikte görülmesi kanser şüphesi uyandırır.”
“Kanser değil, geç fark etmek öldürüyor”
Genlerimizdeki değişikliklerin, yaşam tarzımızın ve çevresel faktörlerin kanser oluşma riskini belirlediğini dile getiren Op. Dr. Pala, “Kanserde radyasyon, sigara ve alkol kullanımı, enfeksiyonlar, sağlıksız beslenme, stres, fiziksel aktivitenin azlığı dünya genelinde ana risk faktörleridir. Kadınlarda meme kanseri ve tiroid kanseri, rahim, akciğer ve kalın bağırsak en sık görülen kanser türleri arasında yer alırken; erkeklerde en çok görülen kanser türleri arasında akciğer, prostat, idrar kesesi, kalın bağırsak, mide kanseri bulunmaktadır” dedi.
Kanser hastalarının büyük çoğunluğunun hastalığı geç fark etmesi nedeniyle hayatını kaybettiğine dikkat çeken Özel Gaziantep Anka Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. İlker Pala, “Kanser belirtilerini bilmediği için kanser hastalarının çoğu teşhis için gecikmekte ve tedavi için şanslarını da önemli ölçüde kaybetmektedirler. Bu nedenle belirtilerin bilinmesi erken teşhis için son derece önemlidir. Erken teşhis tüm kanser türlerinde hayati öneme sahiptir. Tedavi için vakit kaybetmemek, tedavinin sonuç vermesi açısından oldukça önemlidir. Erken tanı yaşam kalitesi ve süresini artırır. Her kanser aynı yapıya sahip değildir. Kanser yapısına göre farklı hızla büyüyüp farklı yayılma eğilimi gösterirler. Bu açıdan kanser hastalarının tedavisinde, var olan kanser türüne göre farklı tedavilerin uygulanması gerekmektedir” ifadelerini kulandı.
