Ankara
Mısır'da doğup çok küçük yaşta Kanada'ya taşınan ve ocak ayında Kanada Başbakanı Justin Trudeau'nun Kanada İslamofobi ile Mücadele Özel Temsilcisi olarak görevlendirdiği Amira Elghawaby, toplumun güvenlik ihtiyaçlarının karşılanmasını sağlamanın yollarını arıyor.
Kanada'nın Müslüman karşıtlığıyla (İslamofobi) mücadeledeki ilk özel temsilcisi Elghawaby, çeşitli kuruluşlar ile hükümetin ve kolluk kuvvetlerinin Müslümanlara arzu ettikleri güvenliği sağlayabilmeleri için "Müslüman karşıtı nefret" konusunda bir kılavuz yayınlamayı planlıyor.
Avrupa'da 2020'de yayınlanan modeli örnek alacak kılavuz, toplum ve yetkililer arasındaki iletişimi geliştirecek adımları içeriyor.
Bu kapsamda, özellikle bayram namazları gibi daha büyük etkinlikler için camilerde güvenliğin arttırılması planlanırken, Kanada'da yaşanan Müslüman karşıtı nefret gerçeğinin ve Müslümanlara yönelik saldırıların önlenmesine yönelik çalışmalar hedefleniyor.
Mağdurlara destek verilmesi ve olayların gecikmeden rapor edilmesinin sağlanması da dahil olmak üzere nefret suçlarına müdahale sürelerini iyileştirmek bir diğer kilit hedef olarak belirtiliyor.
AA muhabirine konuşan Elghawaby, "Bu kılavuz aslında Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatınca oluşturuldu. Böyle bir kılavuz zaten var ama biz toplumumuzun kolluk kuvvetleri ve hükümetle ilişki kurabilmesi için bunu Kanada’da da başlatacağız." ifadelerini kullanarak, kolluk kuvvetlerinin de toplumun ve azınlıkların ihtiyaç duyduğu desteği sağlamak için elinden geleni yapmaları gerektiğini söyledi.
Bu makam neden oluşturuldu?
Elghawaby, makamının, İslamofobinin yanı sıra toplumu önemli ölçüde etkileyen nefret ve şiddet olaylarının ele alınma yolları konusunda federal hükümete tavsiye ve rehberlik sağlamak amacıyla oluşturulduğunu anlattı.
Bu pozisyonun bir danışma pozisyonu olduğunu ve farkındalık yaratmaya odaklandığını belirten Elghawaby, kamyonetini kaldırımda yürüyen beş kişilik Müslüman ailenin üzerine süren 20 yaşındaki saldırgan Nathanial Veltman'ın yargılanmaya başlaması ile ülkenin İslamofobiye çok fazla odaklandığını ifade etti.
Elghawaby, "Sadece son birkaç yılda değil, daha da geriye gidip geçmiş rakamlara baktığımızda, polise nefret suçu olarak bildirilen vaka sayısında genel ve istikrarlı bir artış olduğunu görüyoruz." dedi.
Yakın zamanda Avrupa’da Kur'an-ı Kerim'in yakılması olaylarına ilişkin Elghawaby, bu konuya öncelik vereceğini ve başka nerelerde neler olup bittiğine bakacağını dile getirdi.
Elghawaby, küçük bir azınlığın Müslümanlar hakkında yanlış kanaatlere sahip olmasının, "camilerde namaz kılan insanları, sokaklarda ve toplu taşımada herkesi endişelendirdiğine" dikkati çekti.
Kanada'daki Müslüman karşıtı saldırı
Kanada'da 2021-2022 yıllarında Müslümanların polise bildirdiği nefret suçlarında yüzde 71 artış yaşandı.
Kanada'nın Ontario eyaletine bağlı London kentinde 6 Haziran 2021'de kamyonetini kaldırımda yürüyen beş kişilik Müslüman ailenin üzerine süren saldırgan, 74 yaşındaki büyükanne Talat Afzaal, 46 yaşındaki oğlu Salman Afzaal, 44 yaşındaki eşi Madiha Salman ile 15 yaşındaki kızları Yumna Salman'ın ölümüne neden olmuştu. Ailenin 9 yaşındaki oğulları Fayez Salman, saldırıda ağır yaralanmıştı.
20 yaşındaki saldırgan Nathanial Veltman, olay yerine 6 kilometre mesafedeki Cherryhill Bulvarı'nda gözaltına alınmıştı.
London Polisi, saldırının ailenin Müslüman olmasından dolayı yapıldığına inandıklarını açıklarken, Kanada Başbakanı Justin Trudeau da olayla ilgili "Bu öldürme tesadüf değildi. Bu, topluluklarımızdan birinin kalbinde nefretle motive edilen terörist saldırıydı." ifadelerini kullanmıştı.