Pakette yeni ÖTV muafiyetlerinden esnaf borçlarının gecikme faizlerinin silinmesinden yurt dışından getirilecek kaynakların sorgulanmamasına ve damga vergisi, resim ve harçlarda indirimler öngörülmesine bir dizi düzenleme yer alıyor.
Yıldırım, sabah 9.10’da Çankaya Köşkü’nde başlayan Bakanlar Kurulu toplantısının ardından ekonomi paketine ilişkin açıklama yapıyor.
İşte madde madde yeni ekonomi paketi:
"Bayram öncesi müjdeli haberlerimize geçelim. Öyle inanıyorum ki bugünkü müjdeli haberlerimiz ne ilk ne de son olacak. Bundan sonra da milletimizin vatandaşımızın hayatını kolaylaştıracak bu ve buna benzer kararları aldıkça paylaşmaya devam edeceğiz.
Son zamanlarda Akdeniz ve Karadeniz’e kıyısı olan komşularımızla ilişkilerin normalleştirilmenin somut sonuçlarını görmeye başladık. Rusya’yla eski günlerimize dönüyoruz. İsrail’le mutabakatla başladık, bu sürecin ilk semeresine de dün Gazze’de şahit olduk. 11 bin tonluk yardım gemisi Gazze’ye insani yardımları Mersin’den götürdü ve oradan, Aşdod Limanı’ndan çok zor şartlarda yaşayan 1,5 milyonu aşkın Filistinli kardeşlerimize insani destek olarak Türkiye verdiği sözü yerine getirmiş oluyor.
İkinci ayağı enerji Bayramdan sonra hayata geçirilecek.
’Turizmin gelişmesi için kalıcı önlemler alınacak’
Bir diğer ayak turizm. Turizme bu sene krizle başladık. İki mutabakatla birlikte önce Rus tarafı bir rahatlama sağladı. Bayramla, Allah’a şükür doluluk oranı yüzde 90’lara çıktı. Bunun kalıcı hale gelmesi için tedbirlere devam ediyoruz. 2017’ye kadar tedbirleri tamamlayacağız. Gerek kruvazer turizmde, tarih turizminde, kültür turizminde, 2017’de daha güzel bir sene geçireceğimizi söyleyebiliriz. Tarım sektöründen, ulaşım sektörüne ciddi bir normalleşme süreci hareketlenmeyi de beraberinde getirdi. AB’ye tam üyelik hedeflerimizde de yeni bir döneme girdik. Fasıllar yeniden açılmaya başlandı. Türkiye’nin itibarını yükseltmek için çevremizdeki dostluk halkasını genişletiyor.
’Rusya’dan İsrail’e, Mısır’dan Suriye’ye herkesle barışçıl ilişki geliştirme azmindeyiz’
Rusya’dan İsrail’e, Mısır’dan Suriye’ye, AB ülkelerinden ABD’ye herkesle barışçıl, dostane ilişkilerimizi geliştirme azmindeyiz. Özellikle Suriye’deki durum sürdürülebilir değil ama bunun değişmesi mümkündür. Herkes sorumluluk almak zorundadır. Kalıcı barış için görüşmeler devam ediyor. Tek sınırımız var, adil, eşit iki taraflı bir devletin oluşması. En büyük müjde barış, güven ve huzurdur.
’Damga vergisi, vergi, resim ve harçlarda ciddi indirim ve reform yapıyoruz’
Toplumu oluşturan bütün paydaşlara dokunan önemli bir ekonomik tedbir. Tedbir deyince kemer sıkma değil, insanların üstüne daha fazla vergi değil, daha fazla yatırım, daha fazla üretim, ticareti öngören tedbirlerden bahsediyoruz. Tasarrufu da ihmal etmeyeceğiz, kamuda başlatacağız, vatandaş da örnek alacak.
Yatırımcı şirketlerde damga vergisinde ve resmi harçta reform niteliğinde düzenleme yapacağız. Bir nüshadan verdi mi bitecek, işe başlamadan bir sürü ilave yükler geliyor. Başka ne var, devam ediyoruz. Harca bağlı kâğıtlar var, her bir nüshası.
Bireysel emeklilik sistemine dâhil olanlara damga vergisi muafiyeti getiriyoruz. Akıl terinin fazla olduğu işlerle uğraşanların tedarikçileri arasındaki sözleşmelere de damga vergisi istisnası getiriyoruz. Teknolojik yatırım yapacaksınız, sözleşme yaptınız, buna da damga vergisi yok.
’Kurumlar vergisi muafiyeti getirilecek’
İşadamlarının yurt dışı fuar katılımlarıyla ilgili sözleşmelere damga vergisini kaldırıyoruz. Uluslararası firmalar, dünya devi bir firma var, Türkiye’yi bölgesel üs yapmaya karar verdi. Bunu verince Türkiye’den 70 ülkeyi buradan yönetmeye karar verdi. Buna kurumlar vergisi muafiyeti getiriyoruz. Burada insan çalıştıracak, ekonomiye katkı sağlayacak, bilgi birikimi olacak ve Türkiye bu anlamda diğer ülkelere göre fark oluşturacak.
’Tarımda emlak vergisi alınmayacak’
Tarım, yatırım teşvik belgesi kapsamındaki binalardan ve arazilerden emlak vergisi alınmayacak.
Terör mağduru vatandaşlarımızın kayıpları gideriliyor. Rahatlayıncaya kadar süre veriyoruz.
’Yurtdışından getirilen kaynaklara ’nereden buldun’ sorgusu yapılmayacak’
İkinci madde... Vatandaşlarımızın veya yurt dışındaki herhangi bir işadamının varlığı var, Türkiye’de değerlendirmek istiyor. Bunu getirdi diye, anan kim, nereden aldın, nereden geldin yok. Bir istisna var. Kara para olmayacak, terör kaynaklı bir para olmayacak. Bir seçenek de dışarıda yaptığı işten dolayı bir borcu varsa, o borcunu da öderse bu da aynı şey olacak, buraya getirmiş gibi bir işlem olacak.
Bağkurlular, esnaf var, muhtar var, çiftçi var. Bütün Bağkur’a dâhil olan işverenler primlerini sigortalılar öderken ne yapıyor? Zamanında öderse 5 puan düşük ödüyor, bu hakkı Bağkurlulara da tanıyoruz ama diyoruz ki bu imkândan faydalanırken zamanında ödemezseniz, ortadan kalktığı gibi takibat da olur. Farkı ortadan kaldırmış oluyoruz.
’Otobüs, taksi, minibüs, kamyon, kamyonetini yenileyecekler cillop gibi yeni araçlar için ÖTV ödemeyecek’
Devrim niteliğinde bir şey. Yıllardan beri taşımacılık sektörümüzün beklediği bir tedbir. Taksiciler hep soruyor. Aracımızı yenileyeceğiz diyor. Aracını yenileyebilirsin ÖTV olmadan yenileyeceksin. Otobüs var, dolmuş var, minibüs var, halk otobüsü var. Bunlar yenilendiği zaman ÖTV’siz ödeyecek hem de az para ödeyecek.
Ayrıca, sadece yük taşıma amacıyla kullanılan kamyon ve kamyonetler için de geçerli. Hem sektör canlanacak, hem de araç eskidikçe maliyetler artıyor, tamir parası artıyor, bundan kurtulacak vatandaş. Hem de cillop gibi yeni araç alacak.
’Şehit yakınlarının araç alımında ÖTV alınmayacak’
Beş, memleketimizin güvenliği için terörle mücadelede şehit olan kardeşlerimizin yakınlarından bir tanesine araç alacağı zaman ÖTV alınmayacak. Şehitlerimizin geride bıraktığı yakınlarına ne yapsak borcumuzu ödeyemeyiz.
’Şehit yakınlarına devlette iş verme konusu, istediği şekilde gecikmeden yerine getirilecek’
Şimdi birçok haklar verildi, detaya girmeyeceğim. Ayrıca şehit yakınlarına devlette iş verme yılda 2 kez oluyordu, bunu kaldırdık. Bu haktan hemen, gecikmeden faydalanacak. Hatta daha başka güzel şeyler var, şimdi girmek istemiyorum, ileride temas edeceğiz.
’İşadamlarının kredi alımında kolaylık sağlanacak’
Gelelim işadamlarının paraya erişimine. Diyelim ki sıkıntı var, teminatlar yüksek, faizi düşürüyoruz, politika faizi düştü. Kredi alacağı zaman yüzde 7 değil de iki katı buluyor. Bunu kolaylaştırıyoruz. Kredi kullanımında menkulleri de teminat gösterebilecek.
İş yapacaktım, gençken, kredi talebinde bulundum. Banka müdürü dedi ki, “Evladım, babam bana dedi ki, altından su ve hava geçen şeylere teminat verme” dedi. Vermiyorum dedi. Gemi batar, uçak düşer, araba kaza yapar. Bu anlayışı sona erdiriyoruz. Elinde ne varsa, gösterebilecek. Tezgahın var, motosikletin var.
Teminat işi biraz hafiflemiş oluyor. Merkez Bankası da gerekli çalışmaları yapıyor, krediyi kullanma maliyetinin de düştüğünü göreceğiz. Allah’a şükür işler iyi gidiyor, enflasyon düşme eğiliminde. Bütçemiz tıkır tıkır, hiçbir sıkıntı yok. Daha da iyi olacak. Esnaf zanaatkarlarımızın, 110 bine yakın, geçmişe yönelik gecikme faizi var. Gecikme faizini TESKOMB ve bakanlık bir araya geldi, yaklaşık 400 trilyonluk gecikme faizini karşılıyor. Geri kalan ödenecek para taksitlendiriliyor, yeniden yapılandırılıyor. Esnafımız borcunun ana borcunu ödeyecek, taksitlendirebilecek. .
’Dış ticarette yetkiler Gümrük ve Ticaret Bakanlığına devrediliyor’
Dış ticaret erbabımız artık kapı kapı dolaşmayacak. 15 bakanlık soruyor, anan kim, baban kim, nereden geliyorsun, nereye gidiyorsun. Adam yoruluyor. Tek pencere sistemiyle geçiş yapacak, bütün bakanlıkların elindeki yetkiyi Gümrük Ticaret Bakanlığı’na devrediyor, onlar tek elden yönetiyor. Zamandan, bürokrasiden, maliyetten tasarruf.
’Karşılıksız çekte ilk defada para cezası, ikincisinde hapis cezası olacak’
Kanayan bir yara çek. Ekonomi iyi olunca sorun küçülüyor, biraz zora girdiğinde büyüyor. Ödenmeyen çeklerin yaptırımı yetersiz kaldığı için mağduriyetler oluşuyor. Nedir, o çeke bağlı olarak bir sürü hesap kitap yapıp piyasadan mal alan vatandaşlar yükümlülüğünü yerine getiremiyor, zincirleme olarak herkes etkileniyor. İki şey, bir, karşılıksız çek işlemine para cezası geliyor. İki, tekrar etti, hürriyeti kısıtlayıcı ceza geliyor.
İkinci şey, çeki ben aldım. Bu çek arkasında bir kutu var, karekod diyorlar, ona telefon tutacağım, bakacağım bu çek sağlam mı, değil mi, onun bütün şeceresini göreceğiz. Vatandaş kare kodlu çek deyince anlamaz. Çekin güvenilirliğini alınmadan öğrenme imkanı geliyor.
’Yatırım teşvik sistemi sürekli hale getiriliyor’
On, bazı yatırım teşvik sistemini sürekli hale getiriyoruz. Bir takım uygulama değişiklikleri yaptık. Bölgesel teşvikler her ne kadar istediğimiz seviyeye gelmediyse de, bölgesel teşviğe başladıktan beri 600 bin istihdam oluşmuş. Başta Doğu ve Güneydoğu olmak üzere bu teşviklerde sektörel teşviği de içerecek şekilde uygulamalardan edindiğimiz tecrübeyi hayata geçireceğiz. Orta-yüksek teknoloji projelerinin tamamı 4. Bölge’ye alınacak. Bölge bazlının yanı sıra proje bazlı teşvik sistemi getireceğiz. Süre bitiyor, merak etmesinler. Süre yenilenecek. Yatırımlarına vatandaşlar devam etsin.
On bir, şirket kuruluşunu ve tasfiyesini kolaylaştırıyoruz. Benim başıma geldi, 83’te bir bürom vardı, açarken çok kolaydı, kapatırken kapı gezdim.
’Tarımda yıl içerisinde iki kez destek verilecek’
Tarımsal teşviklerdeki kafa karışıklığını ortadan kaldırıyoruz. Teşviklerde verilen bu destekleri anlamlı hale getireceğiz. Ne yapacağız? Yıl içinde iki dilimde vereceğiz. İki sefer destek vereceğiz. Hiç değilse çiftçimiz, aldığı para bir derdine derman olsun. Destek daha anlamlı hale gelecek. Bir başka desteğimiz burada, sadeleştirmeyi söyledik. Bir de borsa. Sertifikalı ürün borsası. Üreticilerimiz ürünlerini çok daha yüksek gelirle değerlendirme imkânı bulacak. Arada aracı, tefeci azalacak, ürünü satın alacakla, satacak bir şekilde buluşacak. Hem üretenin malı değer kazanacak hem de alan daha iyi değerlendirecek.
İş Güvenliği Yasası’nın bazı hükümlerini bir yıl öteliyoruz. Tamamında değil ana bazı maddelerde, küçük bir iki şeyde henüz altyapı hazır değil, bir zamana ihtiyacımız var. Buradaki olumsuzlukların önüne geçmek için böyle bir karar aldık. Yasa uygulanacak.
Turkuaz kart sistemi vaadimiz vardı. Özellikle beyin göçünü tersine döndürme. Başta uyrukta olanlara da bir imkan getiriyoruz. Gel, memlekette otur, çalış, fikirlerini bir faydaya dönüştür. Biz sana gereken her şeyi yapacağız.
’İhracatçılar da devlet memurlarına verilen yeşil pasaport imkanından yararlanacak’
İhracatçımıza hususi pasaport vereceğiz. Meşhur yeşil pasaport. Ülkeye döviz kazandıran ihracatçılara bunu sağlayacağız, gümrüklerde zorluk yaşamasın.
Bizim için çok önemli şey yatırım. Yatırım demek, üretim demek, üretim demek ilave iş aş demek. Ülkenin gelirinin artması demek. Ülkenin gelirinin artması, Türkiye’nin zenginleşmesi demek. İki önemli aracımız var. Adı olan, kendi olmayan Kalkınma Bankamızı güçlendireceğiz. Yatırımcı daha kolay kredi alacak. Kredi çekene kadar alnının derisi çatlıyor. Diyelim ki son 5 yılda sicilinde bir şey yok. Tıkır tıkır ticaret yapmış. Eğer teminat açığı olursa, Kredi Garanti Fonu devreye girecek ve gerekli açığı kapatacak. Sevgili vatandaşlarımız, satma yönünde kafa yoracağız. Böylece cari açığımızı azaltabiliriz. Satın almalarımızı da eğer ihtiyacımız yoksa erteleyelim veya dışarıdan değil, içeriden alalım. Memleketin yüzü gülsün.
’Kamuda tasarruf seferberliği başlatıyoruz’
Tasarrufa kamuda başlayacağız. Önce biz başlayacağız. Çalışanların ücretleri hariç, yatırımlar hariç, kamuda tasarruf seferberliği başlatıyoruz. Bu konuda bakanlarımız kapsamlı bir program hazırlayacaklar ve yıl sonuna kadar kendilerine verilen hedeflerin gerçekleşmesini sağlayacaklar.
’Yurt dışından araç getirenlere kolaylık sağlanacak’
Yurt dışından araç getirenler için pratik bir sorun var, 2 yıldı. Emeklilik hakkı kazananlar 6 aydan az kalırsa getiremiyordu. Milyonlarca yurt dışında emekli olan vatandaşımız var. Bunlar araçlarını getiriyor, çıkaramıyor, bunların sorununu böylece çözmüş oluyoruz.
On dokuzuncu madde 2B. 700 bin civarında 2B’den yararlanmış ama hala yararlanmayan bir 70-80 bin var. Tekrar bu fırsat ayağınıza geldi diyoruz. Ayrıca taksitlerini aksatanlar varsa, onlara da kalan süre için bir imkân sağlıyoruz. Hem yeni baştan müracaat, hem de müracaat etmiş ama tamamlayamamış olanlara bir imkân. Tarım arazilerinin tekrar kullanılmasına imkân veren bir düzenleme geliyor.
’KOBİ’lerden terör-afetten zarar görenlere 100 bin, yerli makine alana 300 bin lira faizsiz kredi verilecek’
KOBİ’lere ilave imkânlar var. Neler var? Terör ve afetten etkilenen KOBİ’lere 100 bin lira destek, organize sanayi bölgelerinde çalışan, terörden işleri bozulan esnafımıza 100 bin liraya kadar kredi kullandıracağız. Yerli makine alan KOBİ’lere, 300 bin liraya kadar faizsiz kredi KOSGEB verecek. İmalat sanayinde çalışan KOBİ’lere anlaşmalı bankalardan çekilecek kredinin faizini de KOSGEB karşılayacak.
Özeti ne bu işin? Burada bir sürü şey buldunuz, gömü mü buldunuz? Bunu merak ediyorlar. Bu verilenler üç misli fazlasıyla geri geliyor. Niye, üretim olacak, iş alanı olacak, oradan para kazanılacak. Bunlar hep misli misline gelir getiren tedbirler.
Bazıları sosyal destek, şehit yakınları gibi. Bu da önemli. Bu tedbirlerin hiçbirisi mali disiplini bozacak tedbirler değil. Bunların birçoğu için yasal düzenleme taslakları hazır. Bazıları da idari veya Bakanlar Kurulu ile yapabileceği işlerden oluşuyor. Evet, amacımız Türkiye’nin emeği, aşı büyüsün diye bu işleri yapıyoruz. Bakanlar Kurulu olarak Ramazan Bayramı’nı bütün milletimizin tebrik ediyoruz. Aldığımız bu kararların hayırlı, uğurlu olmasını diliyoruz.
’Doğu - Güneydoğu bu pakette yok’
Bitirmeden önce sorular varmış. Soruları alalım, böylece herkes yoluna.
Birincisi, daha önce Doğu ve Güneydoğu’daki fabrikalardan kamuya alımların yapılacağı ifadeler olmuştu. Bunda bunu duyamadık. Bütçeye herhangi bir zorluğu olmayacağını söylediniz, ama maliyeti ne olacak. İkinci sorum Suriyeli sığınmacılar vatandaşlık hakkı.
Bütçeye yükü, getirisinin çok çok altında. 700 milyon, harçlar, resimler pullar, yatırımcı paradan kurtulacak ama 10 yatırım yapıyorsa 100 yatırım yapma kararı alacak.
Suriyeli göçmenler, doğru 3 milyona yakın kardeşimizi bağrımız bastık. Şimdi bu Suriyeli göçmenlerle ilgili olsun, genel olarak vatandaşlığa girişte olsun, İçişleri Bakanlığı bir çalışma yaptı. Hazır. Kayıt altına aldık, okullara gönderiyoruz, sınırlı da olsa çalıştırıyoruz. İşler Suriye’de düzelirse, ben gidiyorum derse gidecek. Kalmak isterse, kısıtlayıcı şartlarımız belli. Teröre bulaşmışsa veremeyiz, karışık kuruşuk işleri varsa veremeyiz. Kendi ülkemizin huzurunu bozacaklara asla vatandaşlık düşünülemez. Bunun dışında Türkiye’nin büyümesine katkı sağlayacak olanlara tabii ki vatandaşımız verilir ama bunun da belli bir silsilesi var.
Doğu-Güneydoğu bu pakette yok. Biraz daha üzerinde çalışılmasına karar verdik. Açıkladığımızda zaten işler başlamış olacak. Yeni bir sürece geçeceğiz. Bir sosyal, bir fiziki altyapı ve rehabilitasyon. Cazibe merkezleri bunun içinde var. Onların batıdaki etkilerini de devreye alacak bir proje.
Koalisyon ortaklarından beklentileriniz neler? Rusya, İsrail, Mısır’la atılan adımların Suriye yönetimiyle atılması olur mu? Bir de Merkez Bankası’nın faiz indirimlerinin vatandaşa yansıması için önlem alacağız dediniz.
Suriye’den en fazla canı yanan ülke Türkiye. Onlara ne sığınmacı geliyor, ne de teröristler çok kolay geliyor. Ama sanmasınlar ki bu iş böyle kolay olacak. Rekabet düşüncesini terk etmezlerse, karar verici, büyük ülkeler. Buradaki kan akmaya devam edecek, küresel bir tehdide dönüşecek. Bugün bu dünyada yayılan DEAŞ terörünün kaynağında bu var. Onun için diyoruz ki, buradaki paydaşlar, başta koalisyon güçleri, stratejik ortaklarımızın bireysel hesapları bir kenara bırakması, bu zulmün, akan kanın durdurulması lazım. Sınırdaş ülke olarak her türlü katkıyı vereceğiz. Bunun zamanı geldi, geçiyor. İkincisi Suriye’yle görüşmeler kısa vadede olmaz, önce oradaki zulüm sona ersin, diktatör rejim sona ersin, yarım milyondan fazla insanı öldüren rejimle neyi anlaşacaksınız? Burada işler düzene girerse, biz komşuyuz. Tabii ki iyileşmek mecburiyetinde olduğumuz bir ülke Suriye.
Merkez Bankası faiz indiriyor ama o faizlerin piyasa kredilerine yansıması eş zamanlı olmuyor. Doğal bir şey. Bu nasıl olacak? Bu da kendiliğinden olacak, zorlamayla olmaz bu. Sağladığımız faydanın kat kat üstünde bir gelirimiz olacak.
Tasarruflarla ilgili detay verebilir misiniz? Kamudaki araç ve bina kiralamalar konuşuluyor.
Detayı siz verdiniz aslında. Onlarla sınırlı değil, bunu da önümüzdeki günlerde açıklayacağız.
Sayın Dışişleri Bakanı’nın açıklaması oldu. İncirlik Hava Üssü’nün Rusya’ya açılması... Rusya’nın uçak gönderme talebi var mı?
Dışişleri Bakanı: Ben böyle bir ifade kullanmadım. DEAŞ’la birlikte mücadele edebiliriz dedik, İncirlik’teki koalisyon uçaklarını örnek verdik. Beraber mücadele edebiliriz dedik.
Belediyelere kayyum ataması mı olacak?
Buradaki yaptığımız şey şu, teröre doğrudan, dolaylı destek veren yerel yönetimlerin belediye başkanları tespit edildiği zaman bunların görevine son verilecek, bunun yerine işlerin nasıl yapılacağına dair bir düzenleme bu. Üçüncü pakette bunlar da öngörülüyor.
Seçim konusu konuşuluyor...
Nereden çıktı ya. Seçim seçim seçim. Millet yoruldu kardeşim ya. Artık işimize gücümüze bakalım. Vatandaş iş bekliyor, yatırım bekliyor, daha çok para bekliyor, terör bitsin istiyor.
Millet rahat rahat geleceğe yönelik kararlarını versin. Hiç endişe etmeyin, Türkiye’de güven var, istikrar var. Anayasa değişikliği gündemimizde, o seçimle bunun alakası yok. O apayrı bir iştir. Milletin kafasını karıştırmayın, seçim falan yok.
İstanbul’daki havalimanı saldırısı sonrası yeni güvenlik önlemi alacağız demiştiniz.
Yeni bir model. Hem canlı bomba, hem fedai saldırı. Ne demek gireceği yere giremeyince önce silahı çıkarıyor, tüfek. Tabanca değil, makineli tüfek. Tarıyor her tarafı, diğerleri aradan giriyor eylemini yapıyor. Bu orada girişte bir güvenlik zafiyeti yok derken onu kast ettim. Normal şartlarda elinde kaleşnikof, el bombası olmasa giremez. İçişleri Bakanı bütün bu havalimanı, metro, Marmaray, özel harekatçı arkadaşlarımızı koyduk. İlk cevabı onlar verecek. Daha başka tedbirler var. Havaalanı yöneticileriyle, valilik, içişleri bakanlığı tedbirlerini sürekli artırıyor. Amacımız bu ve buna benzer bir tatsız hadise yaşamamak. Biz terörle en yoğun mücadele eden bir ülkeyiz, adeta ölüm kalım mücadelesi içindeyiz. Dolayısıyla hedef ülkeyiz. Hedef ülke olduğumuz için de çok daha uyanık, çok daha titiz olmalıyız."
Yıldırım, sabah 9.10’da Çankaya Köşkü’nde başlayan Bakanlar Kurulu toplantısının ardından ekonomi paketine ilişkin açıklama yapıyor.
İşte madde madde yeni ekonomi paketi:
"Bayram öncesi müjdeli haberlerimize geçelim. Öyle inanıyorum ki bugünkü müjdeli haberlerimiz ne ilk ne de son olacak. Bundan sonra da milletimizin vatandaşımızın hayatını kolaylaştıracak bu ve buna benzer kararları aldıkça paylaşmaya devam edeceğiz.
Son zamanlarda Akdeniz ve Karadeniz’e kıyısı olan komşularımızla ilişkilerin normalleştirilmenin somut sonuçlarını görmeye başladık. Rusya’yla eski günlerimize dönüyoruz. İsrail’le mutabakatla başladık, bu sürecin ilk semeresine de dün Gazze’de şahit olduk. 11 bin tonluk yardım gemisi Gazze’ye insani yardımları Mersin’den götürdü ve oradan, Aşdod Limanı’ndan çok zor şartlarda yaşayan 1,5 milyonu aşkın Filistinli kardeşlerimize insani destek olarak Türkiye verdiği sözü yerine getirmiş oluyor.
İkinci ayağı enerji Bayramdan sonra hayata geçirilecek.
’Turizmin gelişmesi için kalıcı önlemler alınacak’
Bir diğer ayak turizm. Turizme bu sene krizle başladık. İki mutabakatla birlikte önce Rus tarafı bir rahatlama sağladı. Bayramla, Allah’a şükür doluluk oranı yüzde 90’lara çıktı. Bunun kalıcı hale gelmesi için tedbirlere devam ediyoruz. 2017’ye kadar tedbirleri tamamlayacağız. Gerek kruvazer turizmde, tarih turizminde, kültür turizminde, 2017’de daha güzel bir sene geçireceğimizi söyleyebiliriz. Tarım sektöründen, ulaşım sektörüne ciddi bir normalleşme süreci hareketlenmeyi de beraberinde getirdi. AB’ye tam üyelik hedeflerimizde de yeni bir döneme girdik. Fasıllar yeniden açılmaya başlandı. Türkiye’nin itibarını yükseltmek için çevremizdeki dostluk halkasını genişletiyor.
’Rusya’dan İsrail’e, Mısır’dan Suriye’ye herkesle barışçıl ilişki geliştirme azmindeyiz’
Rusya’dan İsrail’e, Mısır’dan Suriye’ye, AB ülkelerinden ABD’ye herkesle barışçıl, dostane ilişkilerimizi geliştirme azmindeyiz. Özellikle Suriye’deki durum sürdürülebilir değil ama bunun değişmesi mümkündür. Herkes sorumluluk almak zorundadır. Kalıcı barış için görüşmeler devam ediyor. Tek sınırımız var, adil, eşit iki taraflı bir devletin oluşması. En büyük müjde barış, güven ve huzurdur.
’Damga vergisi, vergi, resim ve harçlarda ciddi indirim ve reform yapıyoruz’
Toplumu oluşturan bütün paydaşlara dokunan önemli bir ekonomik tedbir. Tedbir deyince kemer sıkma değil, insanların üstüne daha fazla vergi değil, daha fazla yatırım, daha fazla üretim, ticareti öngören tedbirlerden bahsediyoruz. Tasarrufu da ihmal etmeyeceğiz, kamuda başlatacağız, vatandaş da örnek alacak.
Yatırımcı şirketlerde damga vergisinde ve resmi harçta reform niteliğinde düzenleme yapacağız. Bir nüshadan verdi mi bitecek, işe başlamadan bir sürü ilave yükler geliyor. Başka ne var, devam ediyoruz. Harca bağlı kâğıtlar var, her bir nüshası.
Bireysel emeklilik sistemine dâhil olanlara damga vergisi muafiyeti getiriyoruz. Akıl terinin fazla olduğu işlerle uğraşanların tedarikçileri arasındaki sözleşmelere de damga vergisi istisnası getiriyoruz. Teknolojik yatırım yapacaksınız, sözleşme yaptınız, buna da damga vergisi yok.
’Kurumlar vergisi muafiyeti getirilecek’
İşadamlarının yurt dışı fuar katılımlarıyla ilgili sözleşmelere damga vergisini kaldırıyoruz. Uluslararası firmalar, dünya devi bir firma var, Türkiye’yi bölgesel üs yapmaya karar verdi. Bunu verince Türkiye’den 70 ülkeyi buradan yönetmeye karar verdi. Buna kurumlar vergisi muafiyeti getiriyoruz. Burada insan çalıştıracak, ekonomiye katkı sağlayacak, bilgi birikimi olacak ve Türkiye bu anlamda diğer ülkelere göre fark oluşturacak.
’Tarımda emlak vergisi alınmayacak’
Tarım, yatırım teşvik belgesi kapsamındaki binalardan ve arazilerden emlak vergisi alınmayacak.
Terör mağduru vatandaşlarımızın kayıpları gideriliyor. Rahatlayıncaya kadar süre veriyoruz.
’Yurtdışından getirilen kaynaklara ’nereden buldun’ sorgusu yapılmayacak’
İkinci madde... Vatandaşlarımızın veya yurt dışındaki herhangi bir işadamının varlığı var, Türkiye’de değerlendirmek istiyor. Bunu getirdi diye, anan kim, nereden aldın, nereden geldin yok. Bir istisna var. Kara para olmayacak, terör kaynaklı bir para olmayacak. Bir seçenek de dışarıda yaptığı işten dolayı bir borcu varsa, o borcunu da öderse bu da aynı şey olacak, buraya getirmiş gibi bir işlem olacak.
Bağkurlular, esnaf var, muhtar var, çiftçi var. Bütün Bağkur’a dâhil olan işverenler primlerini sigortalılar öderken ne yapıyor? Zamanında öderse 5 puan düşük ödüyor, bu hakkı Bağkurlulara da tanıyoruz ama diyoruz ki bu imkândan faydalanırken zamanında ödemezseniz, ortadan kalktığı gibi takibat da olur. Farkı ortadan kaldırmış oluyoruz.
’Otobüs, taksi, minibüs, kamyon, kamyonetini yenileyecekler cillop gibi yeni araçlar için ÖTV ödemeyecek’
Devrim niteliğinde bir şey. Yıllardan beri taşımacılık sektörümüzün beklediği bir tedbir. Taksiciler hep soruyor. Aracımızı yenileyeceğiz diyor. Aracını yenileyebilirsin ÖTV olmadan yenileyeceksin. Otobüs var, dolmuş var, minibüs var, halk otobüsü var. Bunlar yenilendiği zaman ÖTV’siz ödeyecek hem de az para ödeyecek.
Ayrıca, sadece yük taşıma amacıyla kullanılan kamyon ve kamyonetler için de geçerli. Hem sektör canlanacak, hem de araç eskidikçe maliyetler artıyor, tamir parası artıyor, bundan kurtulacak vatandaş. Hem de cillop gibi yeni araç alacak.
’Şehit yakınlarının araç alımında ÖTV alınmayacak’
Beş, memleketimizin güvenliği için terörle mücadelede şehit olan kardeşlerimizin yakınlarından bir tanesine araç alacağı zaman ÖTV alınmayacak. Şehitlerimizin geride bıraktığı yakınlarına ne yapsak borcumuzu ödeyemeyiz.
’Şehit yakınlarına devlette iş verme konusu, istediği şekilde gecikmeden yerine getirilecek’
Şimdi birçok haklar verildi, detaya girmeyeceğim. Ayrıca şehit yakınlarına devlette iş verme yılda 2 kez oluyordu, bunu kaldırdık. Bu haktan hemen, gecikmeden faydalanacak. Hatta daha başka güzel şeyler var, şimdi girmek istemiyorum, ileride temas edeceğiz.
’İşadamlarının kredi alımında kolaylık sağlanacak’
Gelelim işadamlarının paraya erişimine. Diyelim ki sıkıntı var, teminatlar yüksek, faizi düşürüyoruz, politika faizi düştü. Kredi alacağı zaman yüzde 7 değil de iki katı buluyor. Bunu kolaylaştırıyoruz. Kredi kullanımında menkulleri de teminat gösterebilecek.
İş yapacaktım, gençken, kredi talebinde bulundum. Banka müdürü dedi ki, “Evladım, babam bana dedi ki, altından su ve hava geçen şeylere teminat verme” dedi. Vermiyorum dedi. Gemi batar, uçak düşer, araba kaza yapar. Bu anlayışı sona erdiriyoruz. Elinde ne varsa, gösterebilecek. Tezgahın var, motosikletin var.
Teminat işi biraz hafiflemiş oluyor. Merkez Bankası da gerekli çalışmaları yapıyor, krediyi kullanma maliyetinin de düştüğünü göreceğiz. Allah’a şükür işler iyi gidiyor, enflasyon düşme eğiliminde. Bütçemiz tıkır tıkır, hiçbir sıkıntı yok. Daha da iyi olacak. Esnaf zanaatkarlarımızın, 110 bine yakın, geçmişe yönelik gecikme faizi var. Gecikme faizini TESKOMB ve bakanlık bir araya geldi, yaklaşık 400 trilyonluk gecikme faizini karşılıyor. Geri kalan ödenecek para taksitlendiriliyor, yeniden yapılandırılıyor. Esnafımız borcunun ana borcunu ödeyecek, taksitlendirebilecek. .
’Dış ticarette yetkiler Gümrük ve Ticaret Bakanlığına devrediliyor’
Dış ticaret erbabımız artık kapı kapı dolaşmayacak. 15 bakanlık soruyor, anan kim, baban kim, nereden geliyorsun, nereye gidiyorsun. Adam yoruluyor. Tek pencere sistemiyle geçiş yapacak, bütün bakanlıkların elindeki yetkiyi Gümrük Ticaret Bakanlığı’na devrediyor, onlar tek elden yönetiyor. Zamandan, bürokrasiden, maliyetten tasarruf.
’Karşılıksız çekte ilk defada para cezası, ikincisinde hapis cezası olacak’
Kanayan bir yara çek. Ekonomi iyi olunca sorun küçülüyor, biraz zora girdiğinde büyüyor. Ödenmeyen çeklerin yaptırımı yetersiz kaldığı için mağduriyetler oluşuyor. Nedir, o çeke bağlı olarak bir sürü hesap kitap yapıp piyasadan mal alan vatandaşlar yükümlülüğünü yerine getiremiyor, zincirleme olarak herkes etkileniyor. İki şey, bir, karşılıksız çek işlemine para cezası geliyor. İki, tekrar etti, hürriyeti kısıtlayıcı ceza geliyor.
İkinci şey, çeki ben aldım. Bu çek arkasında bir kutu var, karekod diyorlar, ona telefon tutacağım, bakacağım bu çek sağlam mı, değil mi, onun bütün şeceresini göreceğiz. Vatandaş kare kodlu çek deyince anlamaz. Çekin güvenilirliğini alınmadan öğrenme imkanı geliyor.
’Yatırım teşvik sistemi sürekli hale getiriliyor’
On, bazı yatırım teşvik sistemini sürekli hale getiriyoruz. Bir takım uygulama değişiklikleri yaptık. Bölgesel teşvikler her ne kadar istediğimiz seviyeye gelmediyse de, bölgesel teşviğe başladıktan beri 600 bin istihdam oluşmuş. Başta Doğu ve Güneydoğu olmak üzere bu teşviklerde sektörel teşviği de içerecek şekilde uygulamalardan edindiğimiz tecrübeyi hayata geçireceğiz. Orta-yüksek teknoloji projelerinin tamamı 4. Bölge’ye alınacak. Bölge bazlının yanı sıra proje bazlı teşvik sistemi getireceğiz. Süre bitiyor, merak etmesinler. Süre yenilenecek. Yatırımlarına vatandaşlar devam etsin.
On bir, şirket kuruluşunu ve tasfiyesini kolaylaştırıyoruz. Benim başıma geldi, 83’te bir bürom vardı, açarken çok kolaydı, kapatırken kapı gezdim.
’Tarımda yıl içerisinde iki kez destek verilecek’
Tarımsal teşviklerdeki kafa karışıklığını ortadan kaldırıyoruz. Teşviklerde verilen bu destekleri anlamlı hale getireceğiz. Ne yapacağız? Yıl içinde iki dilimde vereceğiz. İki sefer destek vereceğiz. Hiç değilse çiftçimiz, aldığı para bir derdine derman olsun. Destek daha anlamlı hale gelecek. Bir başka desteğimiz burada, sadeleştirmeyi söyledik. Bir de borsa. Sertifikalı ürün borsası. Üreticilerimiz ürünlerini çok daha yüksek gelirle değerlendirme imkânı bulacak. Arada aracı, tefeci azalacak, ürünü satın alacakla, satacak bir şekilde buluşacak. Hem üretenin malı değer kazanacak hem de alan daha iyi değerlendirecek.
’İş Güvenliği Yasası’nın bazı hükümlerini bir yıl öteliyoruz’
İş Güvenliği Yasası’nın bazı hükümlerini bir yıl öteliyoruz. Tamamında değil ana bazı maddelerde, küçük bir iki şeyde henüz altyapı hazır değil, bir zamana ihtiyacımız var. Buradaki olumsuzlukların önüne geçmek için böyle bir karar aldık. Yasa uygulanacak.
Turkuaz kart sistemi vaadimiz vardı. Özellikle beyin göçünü tersine döndürme. Başta uyrukta olanlara da bir imkan getiriyoruz. Gel, memlekette otur, çalış, fikirlerini bir faydaya dönüştür. Biz sana gereken her şeyi yapacağız.
’İhracatçılar da devlet memurlarına verilen yeşil pasaport imkanından yararlanacak’
İhracatçımıza hususi pasaport vereceğiz. Meşhur yeşil pasaport. Ülkeye döviz kazandıran ihracatçılara bunu sağlayacağız, gümrüklerde zorluk yaşamasın.
Bizim için çok önemli şey yatırım. Yatırım demek, üretim demek, üretim demek ilave iş aş demek. Ülkenin gelirinin artması demek. Ülkenin gelirinin artması, Türkiye’nin zenginleşmesi demek. İki önemli aracımız var. Adı olan, kendi olmayan Kalkınma Bankamızı güçlendireceğiz. Yatırımcı daha kolay kredi alacak. Kredi çekene kadar alnının derisi çatlıyor. Diyelim ki son 5 yılda sicilinde bir şey yok. Tıkır tıkır ticaret yapmış. Eğer teminat açığı olursa, Kredi Garanti Fonu devreye girecek ve gerekli açığı kapatacak. Sevgili vatandaşlarımız, satma yönünde kafa yoracağız. Böylece cari açığımızı azaltabiliriz. Satın almalarımızı da eğer ihtiyacımız yoksa erteleyelim veya dışarıdan değil, içeriden alalım. Memleketin yüzü gülsün.
’Kamuda tasarruf seferberliği başlatıyoruz’
Tasarrufa kamuda başlayacağız. Önce biz başlayacağız. Çalışanların ücretleri hariç, yatırımlar hariç, kamuda tasarruf seferberliği başlatıyoruz. Bu konuda bakanlarımız kapsamlı bir program hazırlayacaklar ve yıl sonuna kadar kendilerine verilen hedeflerin gerçekleşmesini sağlayacaklar.
’Yurt dışından araç getirenlere kolaylık sağlanacak’
Yurt dışından araç getirenler için pratik bir sorun var, 2 yıldı. Emeklilik hakkı kazananlar 6 aydan az kalırsa getiremiyordu. Milyonlarca yurt dışında emekli olan vatandaşımız var. Bunlar araçlarını getiriyor, çıkaramıyor, bunların sorununu böylece çözmüş oluyoruz.
On dokuzuncu madde 2B. 700 bin civarında 2B’den yararlanmış ama hala yararlanmayan bir 70-80 bin var. Tekrar bu fırsat ayağınıza geldi diyoruz. Ayrıca taksitlerini aksatanlar varsa, onlara da kalan süre için bir imkân sağlıyoruz. Hem yeni baştan müracaat, hem de müracaat etmiş ama tamamlayamamış olanlara bir imkân. Tarım arazilerinin tekrar kullanılmasına imkân veren bir düzenleme geliyor.
’KOBİ’lerden terör-afetten zarar görenlere 100 bin, yerli makine alana 300 bin lira faizsiz kredi verilecek’
KOBİ’lere ilave imkânlar var. Neler var? Terör ve afetten etkilenen KOBİ’lere 100 bin lira destek, organize sanayi bölgelerinde çalışan, terörden işleri bozulan esnafımıza 100 bin liraya kadar kredi kullandıracağız. Yerli makine alan KOBİ’lere, 300 bin liraya kadar faizsiz kredi KOSGEB verecek. İmalat sanayinde çalışan KOBİ’lere anlaşmalı bankalardan çekilecek kredinin faizini de KOSGEB karşılayacak.
Özeti ne bu işin? Burada bir sürü şey buldunuz, gömü mü buldunuz? Bunu merak ediyorlar. Bu verilenler üç misli fazlasıyla geri geliyor. Niye, üretim olacak, iş alanı olacak, oradan para kazanılacak. Bunlar hep misli misline gelir getiren tedbirler.
Bazıları sosyal destek, şehit yakınları gibi. Bu da önemli. Bu tedbirlerin hiçbirisi mali disiplini bozacak tedbirler değil. Bunların birçoğu için yasal düzenleme taslakları hazır. Bazıları da idari veya Bakanlar Kurulu ile yapabileceği işlerden oluşuyor. Evet, amacımız Türkiye’nin emeği, aşı büyüsün diye bu işleri yapıyoruz. Bakanlar Kurulu olarak Ramazan Bayramı’nı bütün milletimizin tebrik ediyoruz. Aldığımız bu kararların hayırlı, uğurlu olmasını diliyoruz.
’Doğu - Güneydoğu bu pakette yok’
Soru - cevap
Bitirmeden önce sorular varmış. Soruları alalım, böylece herkes yoluna.
Birincisi, daha önce Doğu ve Güneydoğu’daki fabrikalardan kamuya alımların yapılacağı ifadeler olmuştu. Bunda bunu duyamadık. Bütçeye herhangi bir zorluğu olmayacağını söylediniz, ama maliyeti ne olacak. İkinci sorum Suriyeli sığınmacılar vatandaşlık hakkı.
Bütçeye yükü, getirisinin çok çok altında. 700 milyon, harçlar, resimler pullar, yatırımcı paradan kurtulacak ama 10 yatırım yapıyorsa 100 yatırım yapma kararı alacak.
Suriyeli göçmenler, doğru 3 milyona yakın kardeşimizi bağrımız bastık. Şimdi bu Suriyeli göçmenlerle ilgili olsun, genel olarak vatandaşlığa girişte olsun, İçişleri Bakanlığı bir çalışma yaptı. Hazır. Kayıt altına aldık, okullara gönderiyoruz, sınırlı da olsa çalıştırıyoruz. İşler Suriye’de düzelirse, ben gidiyorum derse gidecek. Kalmak isterse, kısıtlayıcı şartlarımız belli. Teröre bulaşmışsa veremeyiz, karışık kuruşuk işleri varsa veremeyiz. Kendi ülkemizin huzurunu bozacaklara asla vatandaşlık düşünülemez. Bunun dışında Türkiye’nin büyümesine katkı sağlayacak olanlara tabii ki vatandaşımız verilir ama bunun da belli bir silsilesi var.
Doğu-Güneydoğu bu pakette yok. Biraz daha üzerinde çalışılmasına karar verdik. Açıkladığımızda zaten işler başlamış olacak. Yeni bir sürece geçeceğiz. Bir sosyal, bir fiziki altyapı ve rehabilitasyon. Cazibe merkezleri bunun içinde var. Onların batıdaki etkilerini de devreye alacak bir proje.
Koalisyon ortaklarından beklentileriniz neler? Rusya, İsrail, Mısır’la atılan adımların Suriye yönetimiyle atılması olur mu? Bir de Merkez Bankası’nın faiz indirimlerinin vatandaşa yansıması için önlem alacağız dediniz.
Suriye’den en fazla canı yanan ülke Türkiye. Onlara ne sığınmacı geliyor, ne de teröristler çok kolay geliyor. Ama sanmasınlar ki bu iş böyle kolay olacak. Rekabet düşüncesini terk etmezlerse, karar verici, büyük ülkeler. Buradaki kan akmaya devam edecek, küresel bir tehdide dönüşecek. Bugün bu dünyada yayılan DEAŞ terörünün kaynağında bu var. Onun için diyoruz ki, buradaki paydaşlar, başta koalisyon güçleri, stratejik ortaklarımızın bireysel hesapları bir kenara bırakması, bu zulmün, akan kanın durdurulması lazım. Sınırdaş ülke olarak her türlü katkıyı vereceğiz. Bunun zamanı geldi, geçiyor. İkincisi Suriye’yle görüşmeler kısa vadede olmaz, önce oradaki zulüm sona ersin, diktatör rejim sona ersin, yarım milyondan fazla insanı öldüren rejimle neyi anlaşacaksınız? Burada işler düzene girerse, biz komşuyuz. Tabii ki iyileşmek mecburiyetinde olduğumuz bir ülke Suriye.
Merkez Bankası faiz indiriyor ama o faizlerin piyasa kredilerine yansıması eş zamanlı olmuyor. Doğal bir şey. Bu nasıl olacak? Bu da kendiliğinden olacak, zorlamayla olmaz bu. Sağladığımız faydanın kat kat üstünde bir gelirimiz olacak.
Tasarruflarla ilgili detay verebilir misiniz? Kamudaki araç ve bina kiralamalar konuşuluyor.
Detayı siz verdiniz aslında. Onlarla sınırlı değil, bunu da önümüzdeki günlerde açıklayacağız.
Sayın Dışişleri Bakanı’nın açıklaması oldu. İncirlik Hava Üssü’nün Rusya’ya açılması... Rusya’nın uçak gönderme talebi var mı?
Dışişleri Bakanı: Ben böyle bir ifade kullanmadım. DEAŞ’la birlikte mücadele edebiliriz dedik, İncirlik’teki koalisyon uçaklarını örnek verdik. Beraber mücadele edebiliriz dedik.
Belediyelere kayyum ataması mı olacak?
Buradaki yaptığımız şey şu, teröre doğrudan, dolaylı destek veren yerel yönetimlerin belediye başkanları tespit edildiği zaman bunların görevine son verilecek, bunun yerine işlerin nasıl yapılacağına dair bir düzenleme bu. Üçüncü pakette bunlar da öngörülüyor.
Seçim konusu konuşuluyor...
Nereden çıktı ya. Seçim seçim seçim. Millet yoruldu kardeşim ya. Artık işimize gücümüze bakalım. Vatandaş iş bekliyor, yatırım bekliyor, daha çok para bekliyor, terör bitsin istiyor.
Millet rahat rahat geleceğe yönelik kararlarını versin. Hiç endişe etmeyin, Türkiye’de güven var, istikrar var. Anayasa değişikliği gündemimizde, o seçimle bunun alakası yok. O apayrı bir iştir. Milletin kafasını karıştırmayın, seçim falan yok.
İstanbul’daki havalimanı saldırısı sonrası yeni güvenlik önlemi alacağız demiştiniz.
Yeni bir model. Hem canlı bomba, hem fedai saldırı. Ne demek gireceği yere giremeyince önce silahı çıkarıyor, tüfek. Tabanca değil, makineli tüfek. Tarıyor her tarafı, diğerleri aradan giriyor eylemini yapıyor. Bu orada girişte bir güvenlik zafiyeti yok derken onu kast ettim. Normal şartlarda elinde kaleşnikof, el bombası olmasa giremez. İçişleri Bakanı bütün bu havalimanı, metro, Marmaray, özel harekatçı arkadaşlarımızı koyduk. İlk cevabı onlar verecek. Daha başka tedbirler var. Havaalanı yöneticileriyle, valilik, içişleri bakanlığı tedbirlerini sürekli artırıyor. Amacımız bu ve buna benzer bir tatsız hadise yaşamamak. Biz terörle en yoğun mücadele eden bir ülkeyiz, adeta ölüm kalım mücadelesi içindeyiz. Dolayısıyla hedef ülkeyiz. Hedef ülke olduğumuz için de çok daha uyanık, çok daha titiz olmalıyız."