Her an bir bombanın evlerine isabet edeceği korkusuyla yaşayan halk, son 5 yıldır yaşanan olayların etkisinden kurtulmak için göç formülünü devreye soktu. Çok sayıda insan, doğup büyüdükleri topraklardan ayrılmak zorunda kalırken, sınırda kalanlar ise korkuyu iliklerine kadar hissetmeye devam ediyor. Türkiye’nin psikiyatri alanındaki uzman isimlerinden Prof. Dr. Haluk Savaş, bölge insanının yaşadığı psikolojik travmanın ’Vietnam sendromu’ olduğunu söyledi. Sınırda yaşayan bir çok insanda bunun gözlemlendiğini belirten Savaş, bunun psikiyatrik yardım gerektiren bir durum olduğunu savundu.
Söz konusu sendromun yoğun olarak yaşandığı bölgelerin başında Cerablus’a komşu olan Gaziantep’in Karkamış ilçesi yer alıyor. IŞİD’in kontrolü altındaki bölgeden yapılan atışlar, ilçe halkını huzursuz etmiş durumda. Sınırın ötesinde iki terör örgütü IŞİD ve PYD’nin birbirlerine karşı yaptıkları atışlar, vatandaşın evinin içinde yankılanmaya devam ediyor. Sınırdaki tedirginliğin ilçede göç yaşanmasına sebep olduğunu dile getiren Hamit Doğan isimli vatandaş, halkın artık perişan bir durumda olduğuna vurgu yapıyor. Doğan, çatışmalardan dolayı tedirginliğin üst düzeyde yaşandığını ve insanların korktuğunu anlatırken, Mehmet Polat ise eskiden şehrin en şirin ilçesi olan Karkamış’ın huzursuz bir yere döndüğüne dikkat çekiyor. Halkın, son günlerde mutsuz ve umutsuz olduğunu ifade eden Polat, “İlçeye düşen mermiler de huzursuzluk oluşturdu. İlçemizin hiç bir geçim kapısı yok. İlçemizin gençleri geçimini gümrük kapısından sağlardı. Suriye’de yaşanan olaylar Karkamış’ı yaşanmaz duruma getirdi. İlçemiz şu an göç verir durumda. İlçemiz, devlet imkanlarından ve yatırımlarından yoksun.” diyerek yaşadıkları sorunu özetliyor.
Karkamış’ta yaşayan bir başka vatandaş Nergizat Dalpalta da ilçenin içinde bulunduğu durumu şu sözlerle anlatıyor: “IŞİD, buraya geldi geleli ticaret durdu. Gidiş gelişler kesildi. Halkın, esnafın, dolmuş şoförlerinin işi birden bire kesildi. Karkamış halkının rahat yaşaması için IŞİD’in buradan gitmesi lazım. Karşılıklı gidiş gelişin, alışverişin olması lazım. IŞİD gitmediği sürece burası korkudan rahat yaşayamaz. Gece yatarken endişe ile yatıyoruz. 4 bin civarında insan yaşarken, bu rakam neredeyse yarıya düşmüş. Millet buradan gitmiş. Bu yaşam nereye kadar böyle devam edecek. Canı sıkılan buraya mermi sıkıyor. Millet de tedirgin olup kaçıyor.”
İlçe halkı bunları söylerken, yaşanan durumla ilgili en çarpıcı tespiti ise Türk Psikiyatri Derneği Gaziantep Şube Başkanı Prof. Dr. Haluk Savaş yapıyor. Sınır bölgelerinde artan savaş tehdidi ve huzursuzluğun yol açtığı bazı psikiyatrik tablolarda yaygınlaşma görüldüğünü aktaran Savaş, çocuklarda önemli bir huzursuzluk ve gerginlik yaşandığına dair duyumlar aldıklarını belirtiyor. Yaşanan olayın travma sonrası stres bozukluğu denilen ’Vietnam sendromu’ olduğunu söyleyen Savaş, “Özellikle ölümcül bir olaya maruz kalma, bu tür bir tehdide maruz kalma sonrasında korku, endişe, o travmatik olaya karşı kaçınma reaksiyonları, uykuda bozulma, uykuda sık sık bu tür uyarıcı sinyallere maruz kalma gibi belirtiler gözlenir.” ifadelerini kullandı.
Yaşanan endişelere karşı zaman zaman psikiyatrik müdahalelerin gerekebildiğine dikkat çeken Savaş, “Kilis’te oturan ve şehir dışından gelmiş memurların da zorunlu şartlarda göreve başlayan insanların da bir tedirginlik yaşadığını ve bazı psikiyatrik belirtiler yaşadığını gözlüyoruz. Bunlar gayet anlaşılır şeyler ve psikiyatrik yardım gerektirebiliyor. Tedaviyle bu belirtilerde önemli değişiklikler yaşanabilir ama her halükarda şüphesiz, ciddi bir şiddet, terör, savaş tehdidi altındaki bölgelerde bu tür olaylara maruz kalmanın şartlarının ortadan kaldırılması önem taşıyor. Aksi taktirde bu tür belirtilere maruz kalacak çok sayıda hasta olacak. Savaş tehdidi gibi olaylar sadece hasta olmayanları hasta etmiyor. Mevcut kaygı bozukluğu olanların da bunlara karşı yoğun, yaygın yeni psikiyatrik belirtiler yaşamasına neden oluyor. Mevcut psikiyatrik hastaları da bu durumda alevlendirebiliyor. Gerçekten ülkemizin içerisinde geçtiği krtitik zamanda Suriye’deki iç savaşın etkilerinin de bizim olumsuz koşullarımıza ekstradan bir katkı yaptığını gözlemek mümkün. Umarım bir an önce bölgedeki bu aksama, savaş koşulları ortadan kalkar. Halkımız da hastalarımız da rahat eder.” şeklinde konuştu.
ABD, Vietnam’a, savaşın sürdüğü 10 yıl boyunca binlerce Amerikalı genç gönderdi. Bu gençlerden 55 bini hayatını kaybetti. Sağ kalanlar ise fiziksel ve ruhsal bozukluklarla boğuşmak üzere evlerinin yolunu tuttu. ABD, sivil örgütlerin de katılımıyla Vietnam sendromuna yakalananları tedavi edebilmek için Vietnam Gazileri Konuk Evleri açtı. Sendroma yakalananlarda şu belirtiler görülüyor: Sürekli kâbus görme, herkesi düşman görme, aşırı şüphecilik, en sevdiklerine ve topluma karşı zaman zaman veya her zaman şiddet dolu davranışa yönelme, sürekli mutsuzluk hali, katıldığı çatışmalarda yaşadığı dehşet dolu saatleri unutamama ve kendini asla güvende hissetmeme. Tıp diline de giren Vietnam sendromu, herhangi bir savaşa veya çatışmaya girdikten sonra ruhsal dengesizliğe düşen herkese konulan teşhise verilen ortak bir ad oldu.
Söz konusu sendromun yoğun olarak yaşandığı bölgelerin başında Cerablus’a komşu olan Gaziantep’in Karkamış ilçesi yer alıyor. IŞİD’in kontrolü altındaki bölgeden yapılan atışlar, ilçe halkını huzursuz etmiş durumda. Sınırın ötesinde iki terör örgütü IŞİD ve PYD’nin birbirlerine karşı yaptıkları atışlar, vatandaşın evinin içinde yankılanmaya devam ediyor. Sınırdaki tedirginliğin ilçede göç yaşanmasına sebep olduğunu dile getiren Hamit Doğan isimli vatandaş, halkın artık perişan bir durumda olduğuna vurgu yapıyor. Doğan, çatışmalardan dolayı tedirginliğin üst düzeyde yaşandığını ve insanların korktuğunu anlatırken, Mehmet Polat ise eskiden şehrin en şirin ilçesi olan Karkamış’ın huzursuz bir yere döndüğüne dikkat çekiyor. Halkın, son günlerde mutsuz ve umutsuz olduğunu ifade eden Polat, “İlçeye düşen mermiler de huzursuzluk oluşturdu. İlçemizin hiç bir geçim kapısı yok. İlçemizin gençleri geçimini gümrük kapısından sağlardı. Suriye’de yaşanan olaylar Karkamış’ı yaşanmaz duruma getirdi. İlçemiz şu an göç verir durumda. İlçemiz, devlet imkanlarından ve yatırımlarından yoksun.” diyerek yaşadıkları sorunu özetliyor.
Karkamış’ta yaşayan bir başka vatandaş Nergizat Dalpalta da ilçenin içinde bulunduğu durumu şu sözlerle anlatıyor: “IŞİD, buraya geldi geleli ticaret durdu. Gidiş gelişler kesildi. Halkın, esnafın, dolmuş şoförlerinin işi birden bire kesildi. Karkamış halkının rahat yaşaması için IŞİD’in buradan gitmesi lazım. Karşılıklı gidiş gelişin, alışverişin olması lazım. IŞİD gitmediği sürece burası korkudan rahat yaşayamaz. Gece yatarken endişe ile yatıyoruz. 4 bin civarında insan yaşarken, bu rakam neredeyse yarıya düşmüş. Millet buradan gitmiş. Bu yaşam nereye kadar böyle devam edecek. Canı sıkılan buraya mermi sıkıyor. Millet de tedirgin olup kaçıyor.”
“HUZURSUZLUĞUN YOL AÇTIĞI PSİKİYATRİK TABLOLARDA YAYGINLAŞMA VAR”
İlçe halkı bunları söylerken, yaşanan durumla ilgili en çarpıcı tespiti ise Türk Psikiyatri Derneği Gaziantep Şube Başkanı Prof. Dr. Haluk Savaş yapıyor. Sınır bölgelerinde artan savaş tehdidi ve huzursuzluğun yol açtığı bazı psikiyatrik tablolarda yaygınlaşma görüldüğünü aktaran Savaş, çocuklarda önemli bir huzursuzluk ve gerginlik yaşandığına dair duyumlar aldıklarını belirtiyor. Yaşanan olayın travma sonrası stres bozukluğu denilen ’Vietnam sendromu’ olduğunu söyleyen Savaş, “Özellikle ölümcül bir olaya maruz kalma, bu tür bir tehdide maruz kalma sonrasında korku, endişe, o travmatik olaya karşı kaçınma reaksiyonları, uykuda bozulma, uykuda sık sık bu tür uyarıcı sinyallere maruz kalma gibi belirtiler gözlenir.” ifadelerini kullandı.
“SAVAŞ TEHDİDİ GİBİ OLAYLAR SADECE HASTA OLMAYANLARI HASTA ETMİYOR”
Yaşanan endişelere karşı zaman zaman psikiyatrik müdahalelerin gerekebildiğine dikkat çeken Savaş, “Kilis’te oturan ve şehir dışından gelmiş memurların da zorunlu şartlarda göreve başlayan insanların da bir tedirginlik yaşadığını ve bazı psikiyatrik belirtiler yaşadığını gözlüyoruz. Bunlar gayet anlaşılır şeyler ve psikiyatrik yardım gerektirebiliyor. Tedaviyle bu belirtilerde önemli değişiklikler yaşanabilir ama her halükarda şüphesiz, ciddi bir şiddet, terör, savaş tehdidi altındaki bölgelerde bu tür olaylara maruz kalmanın şartlarının ortadan kaldırılması önem taşıyor. Aksi taktirde bu tür belirtilere maruz kalacak çok sayıda hasta olacak. Savaş tehdidi gibi olaylar sadece hasta olmayanları hasta etmiyor. Mevcut kaygı bozukluğu olanların da bunlara karşı yoğun, yaygın yeni psikiyatrik belirtiler yaşamasına neden oluyor. Mevcut psikiyatrik hastaları da bu durumda alevlendirebiliyor. Gerçekten ülkemizin içerisinde geçtiği krtitik zamanda Suriye’deki iç savaşın etkilerinin de bizim olumsuz koşullarımıza ekstradan bir katkı yaptığını gözlemek mümkün. Umarım bir an önce bölgedeki bu aksama, savaş koşulları ortadan kalkar. Halkımız da hastalarımız da rahat eder.” şeklinde konuştu.
VİETNAM SENDROMU NEDİR?
ABD, Vietnam’a, savaşın sürdüğü 10 yıl boyunca binlerce Amerikalı genç gönderdi. Bu gençlerden 55 bini hayatını kaybetti. Sağ kalanlar ise fiziksel ve ruhsal bozukluklarla boğuşmak üzere evlerinin yolunu tuttu. ABD, sivil örgütlerin de katılımıyla Vietnam sendromuna yakalananları tedavi edebilmek için Vietnam Gazileri Konuk Evleri açtı. Sendroma yakalananlarda şu belirtiler görülüyor: Sürekli kâbus görme, herkesi düşman görme, aşırı şüphecilik, en sevdiklerine ve topluma karşı zaman zaman veya her zaman şiddet dolu davranışa yönelme, sürekli mutsuzluk hali, katıldığı çatışmalarda yaşadığı dehşet dolu saatleri unutamama ve kendini asla güvende hissetmeme. Tıp diline de giren Vietnam sendromu, herhangi bir savaşa veya çatışmaya girdikten sonra ruhsal dengesizliğe düşen herkese konulan teşhise verilen ortak bir ad oldu.