Diş ve kanal tedavisinde kullanılan bir aparatın kırıklara yol açması nedeniyle bir diş hekiminin cezaya çarptırılmasına tepki gösteren Hekimlerle Hukuksal Dayanışma Derneği Başkanı Cengiz Bayram, yaşananların hukuk dilinde "izin verilen" risk olduğunu belirterek, "Bu cezanın ardından kimse bu tür müdahaleyi, tedaviyi yapmak istemez" dedi.
18 Nisan 2018 yılında Kütahya'da yaşayan Z.E. isimli kadın, Kütahya Ağız ve Diş Sağlığı Merkezinde diş ağrısı nedeniyle muayene olduğu diş hekimleri N.D. ve E.Ü.Ö'den dişleri için yapılan kanal tedavisinde kırıklara yol açılması nedeniyle Kütahya Cumhuriyet Savcılığı'na başvurarak şikayetçi oldu. Taksirle insan yaralama suçundan hazırlanan iddianamenin ardından Kütahya Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davada, kasıt olmadığı gerekçesiyle doktorların beratına karar verildi. Aile konuyu istinaf mahkemesine taşıyınca Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 10. Ağır Ceza Dairesi, tarafları yeniden yargılayarak diş hekimi E.Ü.Ö hakkında 180 gün adli para cezası verdi.
Türkiye genelinde bin 800 resmi doktor üyesi bulunan Hekimlerle Hukuksal Dayanışma Derneği'nin Başkanı Cengiz Bayram, karara tepki gösterdi. Kendisinin hem hekim hem de avukat olduğunu hatırlatan Bayram, "Bu cezayı duyduğumda hem hekim hem de avukat olarak gerçekten şaşırdım. Bütün diş hekimlerini ilgilendiriyor. Bir diş hekimi arkadaşımız hastasının kanal tedavisini yapıyor. Kanal tedavisinde kullanılan bir aparat var. Kullandığı bu aparat tabii ki kanalda kısmi kırıklara, tahribata yol açabiliyor. Yani orada bu en sık karşılaşılan bu olaya tıp dilinde 'komplikasyon', hukuk dilinde ise 'izin verilen risk' deriz. Aile şikayetçi oluyor, yerel mahkemede diş hekimi doktor hanım hakkında beraat kararı veriliyor. Fakat aile istinaf mahkemesinde buna itiraz ediyor. İstinaf mahkemesi direkt kendisi yargılama yaparak, 'komplikasyon' dediğimiz yani işlemin bir parçası olan ve bu işlemde olumsuzluk olan olaya direkt ceza verip, hem hükmün açıklanmasına geri bırakılmamasına karar vererek adli para cezasına dönüştürüyor" dedi.
"Diş hekimleri bu tedaviyi yapmak istemez"
Alınan karar nedeniyle riskli görülen kanal tedavisini hiçbir diş hekiminin yapmak istemeyebileceğini belirten Bayrak, "Bu aslında hekim ve diş hekimi arkadaşlar için inanılmaz bir sıkıntı ve sorundur. O zaman hiç kimse bu ülkede bu müdahaleyi yapamaz. Ben bu davayı gördükten sonra ben eski bir hekim olarak, bu tür hiçbir müdahaleyi yapmam. Bu tamamen bir komplikasyon, yani bu işin doğası gereği olabilecek bir risk. Hekimler komplikasyonlardan sorumlu değildir. Bir de işin garip tarafı istinaf mahkemesi kati'i karar vererek yargı yolunu tamamen kapatmış. Belki suçun niteliği gereği şu anda biz Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru hakkımızı kullanacağız. Gerçekten ülkenin sağlığı için çok büyük bir tehlikedir. Çünkü hekim arkadaşlar defalarca defansif tıp dediğimiz bir çekinikliğe yol açarak birçok işlemi yapmayı, bir çok ameliyattan kaçınıp birçok gereksiz tetkik isteyip ve konsültasyon yapıp ülkenin ekonomisine de bir takım olumsuzluklar kattıktan sonra artık bundan sonra hekim arkadaşlardan kimse tedavi ve muayene beklemesinler. Her iki alanı bilen bir insan olaraktan çok hayret içindeyim. Mesela ben size kızıyor olsam bile böyle bir karar veremem, böyle bir karar verildi. Artık idarelerin yeni yasalar çıkarması gerekiyor. Anayasa Mahkemesi'nin çok güzel kararları var. Anayasa Mahkemesi diyor ki, hekimlerle ilgili ceza yolunu kullanmayın diyor. Tavsiye kararı belki ama bunu söylüyor. Dolayısıyla hekimlerle ilgili kasten olmadıkça ceza yolunu artık kapatmak lazım. Hekimler artık kendi işini yapamaz hale gelmiş vaziyettedir” ifadelerini kullandı.