Halkların Demokratik Partisi’nden 55 milletvekili hakkında 518 fezleke, Cumhuriyet Halk Partisi’nden 59 milletvekili hakkında 215 fezleke, Milliyetçi Hareket Partisi’nden 10 milletvekili hakkında 23 adet fezleke, Adalet ve Kalkınma Partisi’nden 29 milletvekili hakkında 50 fezleke ve Bağımsız bir milletvekili hakkında 5 fezleke olmak üzere toplam 154 milletvekili hakkında 810 adet fezleke, Cumhuriyet başsavcılıkları tarafından muhtelif tarihlerde dokunulmazlıkları kaldırılmak üzere Bakanlığımıza intikal ettirildi.
Partiler bazında ifadeye giden milletvekillerine bakıldığında, HDP’den sadece Mardin Milletvekili Kadri Yıldırım’ın gittiği görülmekte.AK Parti milletvekillerinden, Mehmet Metiner, Hacı Bayram Türkoğlu, Ayhan Sefer Üstün , Şamil Tayyar, Erol Kaya, Bülent Turan, Mustafa Şahin ifade vermeye giderken CHP’den Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, Mehmet Akif Hamzaçebi, Mustafa Hüsnü Bozkurt, Mahmut Tanal, Engin Özkoç, Deniz Baykal, Eren Erdem, Barış Yarkadaş, Kamil Okyaysındır, Uğur Bayraktutan, Mustafa Akaydın,Veli Ağbaba, Tanju Özcan, Aytuğ Atıcı gitti.
MHP’de ise Genel Başkan Devlet Bahçeli’nin yanısıra, Seyfettin Yılmaz ve İsmail Ok ifade vermeye gitti.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, dün yaptığı açıklamalarda, "Savcılıklar, mahkemeler kendilerinde bulunan dosyalardaki şüpheli veya sanıklarla ilgili davetiyeler çıkardı. Bütün milletvekillerine. Bunların içerisinde genel başkanlar var. HDP’nin Genel Başkanları, MHP’nin Genel Başkanı, CHP’nin Genel Başkanı da var. Şimdi davetiye çıkarılıyor bütün milletvekillerine dokunulmazlığı kalkan. AK Parti’den milletvekilleri davetiyeye icabet ediyor. Gidip ifadelerini veriyor. Veremeyen mazereti varsa geleceği günü söylüyor. Falan gün geleceğim diyor o gün gidip ifade veriyor. CHP’nin milletvekilleri davete icabet ediyor, gidip ifadelerini veriyorlar. Mazereti varsa falan gün geleyim diye o gün gidip ifadesini veriyor. MHP’nin milletvekilleri aynı şeyi yapıyor, davete icabet ediyor gidip ifade veriyorlar. Mazereti olan mazeretini söylüyor daha sonra gidip o da ifadesini veriyor" ifadelerini kullandı.
Bakan Bozdağ, şunları söylemişti:
"CHP’nin Sayın Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ile MHP’nin Sayın Genel Başkanı Bahçeli de bizzat gidip savcıya ifade verdiler. Şimdi bütün parlamentoda bulunan partilerin dokunulmazlığı kalkan genel başkanları milletvekilleri gidip ifadelerini veriyorlar mı veriyorlar. Bu nedir? Hukuk devletine saygıdır, bu nedir, yargı süreçlerine saygıdır. Bu nedir, kanuna, nizama, anayasaya uymadır. Bunu yapıyorlar mı, yapıyorlar.
HDP’nin eş genel başkanları dahil milletvekilleri gönderilen davetiyelere icabet ettiler mi? Etmediler. Hatta açıklama yaptılar. Biz gitmeyeceğiz, ifade vermeyeceğiz diye çok net eş genel başkanlarının ağzından açıklamalar yapıldı. Bazı milletvekilleri de bu yönde açıklama yaptı. Peki hepiniz hukukçusunuz. Yargı görevi yapan savcının veya yargılama görevinde bulunan bir mahkemenin bunların zorla getirilmesini emreden yasa hükümlerine uymaktan başka çıkar yolu var mı? Ya yasayı uygulamayacak, işi zamana yayacak, kanunu görmezden gelecek ya da yasaya uyacak, yasayı doğru bir şekilde uygulayacak.
Şu anda gözaltına alınan milletvekilleri hakkında Cumhuriyet Başsavcılıkları tarafından yürütülen soruşturmalar çerçevesinde alınan gözaltı kararlarının tamamı yasanın bu amir hükmüne uyma zorunluluğunun doğal bir sonucudur. Yasa uygulanıyor, yasaya uyuluyor."
Partiler bazında ifadeye giden milletvekillerine bakıldığında, HDP’den sadece Mardin Milletvekili Kadri Yıldırım’ın gittiği görülmekte.AK Parti milletvekillerinden, Mehmet Metiner, Hacı Bayram Türkoğlu, Ayhan Sefer Üstün , Şamil Tayyar, Erol Kaya, Bülent Turan, Mustafa Şahin ifade vermeye giderken CHP’den Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, Mehmet Akif Hamzaçebi, Mustafa Hüsnü Bozkurt, Mahmut Tanal, Engin Özkoç, Deniz Baykal, Eren Erdem, Barış Yarkadaş, Kamil Okyaysındır, Uğur Bayraktutan, Mustafa Akaydın,Veli Ağbaba, Tanju Özcan, Aytuğ Atıcı gitti.
MHP’de ise Genel Başkan Devlet Bahçeli’nin yanısıra, Seyfettin Yılmaz ve İsmail Ok ifade vermeye gitti.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, dün yaptığı açıklamalarda, "Savcılıklar, mahkemeler kendilerinde bulunan dosyalardaki şüpheli veya sanıklarla ilgili davetiyeler çıkardı. Bütün milletvekillerine. Bunların içerisinde genel başkanlar var. HDP’nin Genel Başkanları, MHP’nin Genel Başkanı, CHP’nin Genel Başkanı da var. Şimdi davetiye çıkarılıyor bütün milletvekillerine dokunulmazlığı kalkan. AK Parti’den milletvekilleri davetiyeye icabet ediyor. Gidip ifadelerini veriyor. Veremeyen mazereti varsa geleceği günü söylüyor. Falan gün geleceğim diyor o gün gidip ifade veriyor. CHP’nin milletvekilleri davete icabet ediyor, gidip ifadelerini veriyorlar. Mazereti varsa falan gün geleyim diye o gün gidip ifadesini veriyor. MHP’nin milletvekilleri aynı şeyi yapıyor, davete icabet ediyor gidip ifade veriyorlar. Mazereti olan mazeretini söylüyor daha sonra gidip o da ifadesini veriyor" ifadelerini kullandı.
Bakan Bozdağ, şunları söylemişti:
"CHP’nin Sayın Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ile MHP’nin Sayın Genel Başkanı Bahçeli de bizzat gidip savcıya ifade verdiler. Şimdi bütün parlamentoda bulunan partilerin dokunulmazlığı kalkan genel başkanları milletvekilleri gidip ifadelerini veriyorlar mı veriyorlar. Bu nedir? Hukuk devletine saygıdır, bu nedir, yargı süreçlerine saygıdır. Bu nedir, kanuna, nizama, anayasaya uymadır. Bunu yapıyorlar mı, yapıyorlar.
HDP’nin eş genel başkanları dahil milletvekilleri gönderilen davetiyelere icabet ettiler mi? Etmediler. Hatta açıklama yaptılar. Biz gitmeyeceğiz, ifade vermeyeceğiz diye çok net eş genel başkanlarının ağzından açıklamalar yapıldı. Bazı milletvekilleri de bu yönde açıklama yaptı. Peki hepiniz hukukçusunuz. Yargı görevi yapan savcının veya yargılama görevinde bulunan bir mahkemenin bunların zorla getirilmesini emreden yasa hükümlerine uymaktan başka çıkar yolu var mı? Ya yasayı uygulamayacak, işi zamana yayacak, kanunu görmezden gelecek ya da yasaya uyacak, yasayı doğru bir şekilde uygulayacak.
Şu anda gözaltına alınan milletvekilleri hakkında Cumhuriyet Başsavcılıkları tarafından yürütülen soruşturmalar çerçevesinde alınan gözaltı kararlarının tamamı yasanın bu amir hükmüne uyma zorunluluğunun doğal bir sonucudur. Yasa uygulanıyor, yasaya uyuluyor."