Kahvaltıya HDP Gaziantep milletvekili adayları Macit Bozkurt, Osman Demirci, Dilek Büyükkaya, Gülseren Kocaer, Mahmut Toğrul, Güzel Koç, Fatoş Çetinkaya, HDP Gaziantep İl Eş Başkanları Dilan Çetinkaya ve Mehmet Karayılan katıldı.
Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Celal Doğan, "Kendimizi ifade etmekte zorluk çekiyoruz” diyerek sözlerine şöyle devam etti:
“Gaziantep gibi bir yerde ben 15 sene belediye başkanlığını yaptım. Seçim bürosu vermek konusunda bize tereddüt gösterenler oldu. Daha enteresanı, göreceksiniz, reklamlarımızı, afiş ve ilanımızı yaptırmak konusunda başvuracağımız kurumlardan ne cevap alacağımız konusunda çok ciddi kuşkularımız var. Yani kendimizi ifade konusunda belli bir engelin içinde olduğumuzu bilmenizi istiyorum. Bizde her ırktan, her mezhepten, her meslekten insan var, her türlü sınıf ve katmanı da, hesap ederseniz işçisi var, köylüsü var, Alevisi var, Sünnisi var, Ezidisi, Ermenisi, Musevisi, Müslümanı var. O nedenle meclisin yapısını öyle oluşturmak istiyoruz. Cumhuriyet Halk Partisi Türkiye’nin çok saygıdeğer kurumlarındandır. O konuda hiçbir tartışma yok, yüzde 99’u çok sevdiğim insanlardan oluşuyor. Şu ana kadar fark ettiyseniz CHP ile ilgili tek kelime ağzımdan çıkmadı. Yani Halkların Demokratik Partisi’nden aday olduğum günden bu yana diyorum, yarın da çıkmayacağını söylüyorum.”
"PARTİLERİN BİR FELSEFESİ, İDDİASI OLUR"
Çözüm sürecine de değinen Doğan, “Şu anda Türkiye’de Halkların Demokratik Partisi dışında mevcut iktidarı en azından dizayn edecek, durduracak ve gelecekte bu ülkenin umudu olacak başka bir siyasi parti bu çerçevede olsaydı, o partiyi desteklerdim. Hatta kendim içinde olmasam bile o partiye oy verirdim. O nedenle ben partilerin geleceği inşa konusunda iddia sahibi partiler olması halinde siyaset yapmanın faydalı olacağına inanıyorum. Koşullar bugüne geldi, bugün çok rahat bunları konuşabiliyoruz. Konuşmak bence yol almanın yarısı kadar önemlidir. Bunu konuşabilmek bile açıkçası önemlidir. İRA olayını biliyorsunuz, BASK olayını biliyorsunuz. 9-10 yıldan aşağı bunlar konuşulmadan bu noktaya gelmedi. Bu da bizim için ümit verici bir olaydır. Ne kadar silahlar susmaya devam ederse, başarıyı yakalama oranı o kadar yüksek olacaktır” şeklinde konuştu.
Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Celal Doğan, "Kendimizi ifade etmekte zorluk çekiyoruz” diyerek sözlerine şöyle devam etti:
“Gaziantep gibi bir yerde ben 15 sene belediye başkanlığını yaptım. Seçim bürosu vermek konusunda bize tereddüt gösterenler oldu. Daha enteresanı, göreceksiniz, reklamlarımızı, afiş ve ilanımızı yaptırmak konusunda başvuracağımız kurumlardan ne cevap alacağımız konusunda çok ciddi kuşkularımız var. Yani kendimizi ifade konusunda belli bir engelin içinde olduğumuzu bilmenizi istiyorum. Bizde her ırktan, her mezhepten, her meslekten insan var, her türlü sınıf ve katmanı da, hesap ederseniz işçisi var, köylüsü var, Alevisi var, Sünnisi var, Ezidisi, Ermenisi, Musevisi, Müslümanı var. O nedenle meclisin yapısını öyle oluşturmak istiyoruz. Cumhuriyet Halk Partisi Türkiye’nin çok saygıdeğer kurumlarındandır. O konuda hiçbir tartışma yok, yüzde 99’u çok sevdiğim insanlardan oluşuyor. Şu ana kadar fark ettiyseniz CHP ile ilgili tek kelime ağzımdan çıkmadı. Yani Halkların Demokratik Partisi’nden aday olduğum günden bu yana diyorum, yarın da çıkmayacağını söylüyorum.”
"PARTİLERİN BİR FELSEFESİ, İDDİASI OLUR"
Çözüm sürecine de değinen Doğan, “Şu anda Türkiye’de Halkların Demokratik Partisi dışında mevcut iktidarı en azından dizayn edecek, durduracak ve gelecekte bu ülkenin umudu olacak başka bir siyasi parti bu çerçevede olsaydı, o partiyi desteklerdim. Hatta kendim içinde olmasam bile o partiye oy verirdim. O nedenle ben partilerin geleceği inşa konusunda iddia sahibi partiler olması halinde siyaset yapmanın faydalı olacağına inanıyorum. Koşullar bugüne geldi, bugün çok rahat bunları konuşabiliyoruz. Konuşmak bence yol almanın yarısı kadar önemlidir. Bunu konuşabilmek bile açıkçası önemlidir. İRA olayını biliyorsunuz, BASK olayını biliyorsunuz. 9-10 yıldan aşağı bunlar konuşulmadan bu noktaya gelmedi. Bu da bizim için ümit verici bir olaydır. Ne kadar silahlar susmaya devam ederse, başarıyı yakalama oranı o kadar yüksek olacaktır” şeklinde konuştu.