Sanat Merkezinde 30 Kasım 2017 gününe kadar açık tutulacak sergi, adeta doldu taştı. İlk kez Hz. Peygamberimizin Sakal-ı Şeriflerini görmek için sergiye akın akın gelen vatandaşlar, Mübarek Sakal-ı Şeriflerin bulunduğu bölümde duygularına hakim olamadı, gözyaşlarına boğuldu. Sergi, açıldığı 13 Kasım Pazartesi Günü’nden bugüne kadar 7’den 70’e binlerce insanı, manevi atmosferinden etkiledi.
BÜYÜKŞEHİR’İN EN DEĞERLİ HİZMETİ
Osmanlı döneminde yapılan Hac yolculuğunun ne kadar zorlu olduğunu gözler önüne seren sergiyi izleyen Gaziantepliler, serginin Büyükşehir Belediyesinin en değerli kültür hizmeti olduğunu vurguladı.
Kutsal emanetlerin sergilenmesinin önemli bir belediyecilik hizmeti olarak değerlendiren vatandaşlar, şunları belirtti: “Kutsal emanetleri bizlerle buluşturan Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin ve ekibine çok teşekkür ederiz, kutsal bir faaliyetin altına imza attılar. Böylesi etkinlikler bir ihtiyaç, kentin bu manevi açlığını karşılamak için açılan sergiyi çok değerli buluyoruz. Hz. Peygamberimizin mübarek Sakal-ı Şeriflerini görmek kimseye nasip olmaz, çok duygulandık, duygularımızı dile getirmekte zorlanıyoruz, maneviyatı güçlü bir ortamda mübareğin bir parçasını görmek bile bizi heyecanlandırdı. Onu göremedik ama onun sakalını görmek nasip oldu.”
OSMANLI DÖNEMİNDE YAPILAN HAC YOLCULUĞU
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kütüphane ve Müzeler Müdürlüğü koleksiyon ve arşivlerinden derlenen “Haremeyn, Hac; Mukaddese Yolculuk Sergisi”, Osmanlı döneminde yapılan Hac yolculuğunun ne kadar mukaddes ve zorlu olduğunu gözler önüne serdi. Küratörlüğünü Erkan Doğanay’ın üstlendiği sergide, Kabe örtüsü, yazma eser, harita, kartpostal, belge, berat, fotoğraf ve çeşitli objenin yanı sıra Hz. Peygamberimizin Sakal-ı Şerifleri de sergilendi. Sergi, gerek meşakkatli yolculuğun hikayesini, gerekse İslam Alemi için ciddi bir ibadet olan Hac görevine, Dünya’nın pek çok bölgesinden katılan Müslümanların ya da onların yolculuğuna şahitlik etmiş olanlardan günümüze kalmış malzemelerden oluşturuldu. Öncelikli olarak obje, belge, fotoğraf, kartpostal gibi malzemelerle kayıt altına alınan yolculuğun, belgesel aktarımları üzerinde durulacak. Malzemeler, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kütüphane ve Müzeler Müdürlüğü envanterinde bulunan eserler arasından seçildi. Bir yolculuğun hikayesi bu çalışmayla aktarılmaya çalışıldı, bu aktarımda Surre Alayı ile İstanbul’dan başlayan hacca gidiş, Mekke, Medine, Kâbe ve Mescid-i Nebi ziyaretlerinden sonra Hacı adaylarının evlerine dönüş yolculukları hiç bir biçimde günümüz şartlarıyla kıyaslanamayacak zorlukların anlatımı üzerine kurgulandı. Çeşitli dönemde el çizimleri ya da çeşitli baskı araç gereçleriyle hazırlanmış haritalar, afiş ve kartpostallar, Kâbe örtüleri, resimler ve Hilye-i Şeriflerle bir yolculuğun kayıt altına alınan dokümantasyonunun ötesinde bu yolculuğa atıfta bulunan sanat çalışmaları, bu sergi için bir araya geldi.
BÜYÜKŞEHİR’İN EN DEĞERLİ HİZMETİ
Osmanlı döneminde yapılan Hac yolculuğunun ne kadar zorlu olduğunu gözler önüne seren sergiyi izleyen Gaziantepliler, serginin Büyükşehir Belediyesinin en değerli kültür hizmeti olduğunu vurguladı.
Kutsal emanetlerin sergilenmesinin önemli bir belediyecilik hizmeti olarak değerlendiren vatandaşlar, şunları belirtti: “Kutsal emanetleri bizlerle buluşturan Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin ve ekibine çok teşekkür ederiz, kutsal bir faaliyetin altına imza attılar. Böylesi etkinlikler bir ihtiyaç, kentin bu manevi açlığını karşılamak için açılan sergiyi çok değerli buluyoruz. Hz. Peygamberimizin mübarek Sakal-ı Şeriflerini görmek kimseye nasip olmaz, çok duygulandık, duygularımızı dile getirmekte zorlanıyoruz, maneviyatı güçlü bir ortamda mübareğin bir parçasını görmek bile bizi heyecanlandırdı. Onu göremedik ama onun sakalını görmek nasip oldu.”
OSMANLI DÖNEMİNDE YAPILAN HAC YOLCULUĞU
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kütüphane ve Müzeler Müdürlüğü koleksiyon ve arşivlerinden derlenen “Haremeyn, Hac; Mukaddese Yolculuk Sergisi”, Osmanlı döneminde yapılan Hac yolculuğunun ne kadar mukaddes ve zorlu olduğunu gözler önüne serdi. Küratörlüğünü Erkan Doğanay’ın üstlendiği sergide, Kabe örtüsü, yazma eser, harita, kartpostal, belge, berat, fotoğraf ve çeşitli objenin yanı sıra Hz. Peygamberimizin Sakal-ı Şerifleri de sergilendi. Sergi, gerek meşakkatli yolculuğun hikayesini, gerekse İslam Alemi için ciddi bir ibadet olan Hac görevine, Dünya’nın pek çok bölgesinden katılan Müslümanların ya da onların yolculuğuna şahitlik etmiş olanlardan günümüze kalmış malzemelerden oluşturuldu. Öncelikli olarak obje, belge, fotoğraf, kartpostal gibi malzemelerle kayıt altına alınan yolculuğun, belgesel aktarımları üzerinde durulacak. Malzemeler, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kütüphane ve Müzeler Müdürlüğü envanterinde bulunan eserler arasından seçildi. Bir yolculuğun hikayesi bu çalışmayla aktarılmaya çalışıldı, bu aktarımda Surre Alayı ile İstanbul’dan başlayan hacca gidiş, Mekke, Medine, Kâbe ve Mescid-i Nebi ziyaretlerinden sonra Hacı adaylarının evlerine dönüş yolculukları hiç bir biçimde günümüz şartlarıyla kıyaslanamayacak zorlukların anlatımı üzerine kurgulandı. Çeşitli dönemde el çizimleri ya da çeşitli baskı araç gereçleriyle hazırlanmış haritalar, afiş ve kartpostallar, Kâbe örtüleri, resimler ve Hilye-i Şeriflerle bir yolculuğun kayıt altına alınan dokümantasyonunun ötesinde bu yolculuğa atıfta bulunan sanat çalışmaları, bu sergi için bir araya geldi.