TRT SPOR muhabiri Yasin Dallı'nın sorularını yanıtlayan Ümit Milli Takım ve Genç Milli Takımlar Sorumlusu Hamit Altıntop, Ümit Milli Takım'ın Ukrayna ile oynadığı mücadeleyi, "İki farklı devre, iki farklı maç oldu. İlk devre istediğimizi uygulayamadık. Farklı bir sistem, farklı bir futbol oynamaya çalışma amacındayız. Onun alışma süreci var. Hocamızı da takımı da etkiliyor. İkinci devre oyuncularımız takım halinde çok iyi oynadı. Özel maçtı, burada biraz daha farklı şeyler denemek istiyoruz. Kazanmak isterdik, kazanmayı aşılamak lazım. Bunu alışkanlık haline getirmek lazım. Eleme maçları önemli. İyi bir oyun oynamak istiyoruz. Çok ve doğru çalışmak lazım. Ben 2 senedir bu görevdeyim. Süreç olarak da 2 senemiz daha var. Burada kalıcı ve sürdürülebilir bir sistem kurmak istiyoruz. Genel anlamda memnunum." cümleleriyle değerlendirdi.
"Kumaşta sıkıntı yok, bunu sadece bilimle ve eğitimle beslememiz gerekir"
Rıdvan Yılmaz, Halil Dervişoğlu gibi oyuncuların Ümit Milli Takım'dan A Milli Takım'a yükseldiğini ifade eden Hamit Altıntop, "Süreci doğru beslersek ve doğru yönetebilirsek, A Milli Takım'ın geleceği çok parlak. Kumaşta sıkıntı yok, bunu sadece bilimle ve eğitimle beslememiz gerekir. Burada biz federasyon olarak bunun sorumlusuyuz. O konuda kulüplerimize danışmanlığımızı sürdüreceğiz. Ama günlük performans kulüplerde. İyi niyetli beraber hareket ederek bunu çözebiliriz. Arkadaşlarımızın özgüvenlerini dengeleyebilirsek bu oyuncular çok farklı yerlere gelebilir." dedi.
"Ben kısıtlamalara karşıyım"
Son olarak bugün açıklanan yabancı sayısıyla ilgili de konuşan Altıntop, sözlerini şöyle sonlandırdı.
"Ben kısıtlamalara karşıyım ama malesef 2015'ten sonra federasyonun aldığı 14 yabancı ve teşvik primi sistemi vardı. Maalesef bu teşvik primi hiç uygulanmamış. Bu da projeyi bir nevi yarım bırakmış ve hedeflere ulaşılamamış. Yönetim üyelerimizle böyle bir karar aldık ama eğitime ve doğru çalışma metotlarına kulüplerimizi zorlamak amacıyla bu kararı aldık. Umuyorum doğru kararlarla, doğru eğitimle, doğru bilimle 3-4-4-5-6 sene sonra yine sınırsız olabilir. Bunu geçiş dönemi olarak görebiliriz. İlerleyen yıllarda tekrar serbest olabilir. Herkes Türk futbolunun hangi durumda olduğunu biliyor. Şimdi çözüm bulma zamanı, uygulama zamanı. En büyük dileğim bunu beraber başarabiliriz. Ne federasyon ne kulüpler tek başına yapabilir. Bunu her hafta sonu, her sene sonu görüyoruz. İnanıyorum ki bu genç kardeşlerimizi daha fazla ilgi, eğitim ve bilimle ileriye taşıyacağız. Futbolcu ve yönetici tecrübemle kendimi o konuda sorumlu hissediyorum."