Birkaç ay öncesine kadar hammadde krizi ile uğraşan halıcılar, şimdi de ihracat yaptıkları ülkelerin getirdiği yüksek vergilerle mücadele ediyor.
Halının ana hammaddesi olan jütte tedarik sorununu pamuktan ürettikleri jüt ile çözen halı üreticileri, Amerika’dan Azerbaycan’a kadar çeşitli ülkelerde getirilen yüksek gümrük vergileri ile uğraşmak zorunda kaldı.
Jütün, halının temel hammaddesi olduğunu söyleyen Kaplan, son birkaç aya kadar alternatifsiz hammadde olduğunu kaydetti. Bangladeş’teki ve ülkemizdeki tüccarların jütü stoklayarak fiyatları bin dolardan 2 bin 500 dolara çıkardıklarını anlatan Kaplan, ondan sonra da kullanılacak durumu kalmadığını belirtti. Bu süreçte boş durmadıklarını bildiren Kaplan, alternatif olarak pamuk telefi dedikleri firelerden oluşan pamuk atkılığından jüt geliştirdiklerini bildirdi. Halı sektörünün yaklaşık yüzde 80-90’nın yeni hammaddeyi kullandıklarını ifade eden Kaplan, “Şu anda Bangladeş’in jüt oranı en fazla yüzde 20’lerde kaldı. Jüt fiyatları geri çekildi ama bir itibarı, bir anlamı da kalmadı. Jüte ihtiyaç da kalmadı. Fiyatların yükseltilmesi bizim için de ikinci bir alternatif aramamıza sebep oldu. Şu anda jüt fiyatlarının kaç olduğunun bizim için bir önemi yok” dedi.
“FİRMALAR İTHAL JÜT KULLANMAYI DÜŞÜNMEZ”
Jütün yeni hammaddeye oranla daha dayanıklı olmasına karşın, makineleri yeniden dizayn ettiklerini aktaran Kaplan, şunları kaydetti: “Pamuk daha çok çekerdi ona göre taraklarımızı ayarladık. Şu anda yeni hammaddenin hiçbir sıkıntısı da kalmadı. Jüt krizinin yaşandığı dönemde üretime etkisi olmadı. Sadece fiyat bakımından etkilemeye başladı. Pamuk atkılığından üretim de Gaziantep’teki fabrikalar tarafından yapılıyor. Bundan dolayı çok da boşluk olmadı. Kısa zamanlı olarak belki hammadde pahalı alındı ama sorun bununla sınırlı kaldı. Bundan sonrası için de şu anda kendi firmamızda bir kilo dahi jüt kullanılmıyor. Jütü dolarla alıyorduk, bunu TL ile aldığımız için çok mecburi kalmazsam ithal jüt kullanmayı düşünmüyorum. Birçok firma da düşünmez. Bu şekilde de hem yerli istihdamımız artar hem de paramız içeride kalır. Kapalı olan pamuk-iplik tesislerimiz vardı, tahminim en az 3 bin kişi bu jüt krizinden sonra istihdam edildi. Jüt üreticilerinin ülkemiz istihdamına da faydaları oldu diyebilirim.” Yerli jüt satıcılarının yanlış yaptığını da dile getiren Kaplan, “Gaziantep ve Uşak’ta pamuk ipliği yaptırıp şimdi de onu satıyorlar” diye konuştu.
“AMERİKA, DİJİTAL VERGİYE KARŞILIK MİSİLLEME YAPIYOR”
Şu anda üretim ve imalatla ilgili bir sorun yaşamadıklarını, ülkemiz ve diğer ülkelerle yaşanan siyasi sorunlardan dolayı sıkıntılar ile karşı karşıya kaldıklarını belirten Kaplan, şunları paylaştı: “Şu anda halıyı ağırlıklı olarak Amerika’ya satmaktayız. Amerika’ya yönelik “dijital vergi” adından bir vergi koymuşuz. Twitter, Facebook, Whatsapp ve diğer mecralara yönelik vergiden dolayı Amerika’nın da misilleme olarak halıya bir vergi getirilmesi söz konusu. Bunun için şu anda mücadelemiz devam ediyor. Amerika’da avukat tuttuk. Süreç devam ediyor. Mısır’la yıllardan beri süren bir krizimiz devam ediyor. Serbest Ticaret Anlaşması devam etmesine rağmen anti-damping soruşturması başlatılmış, orada da avukat tuttuk. Süreç devam ediyor. Fas, Cezayir, Afrika tarafına açılan pazarlarımızdı. Her iki ülke ile de Serbest Ticaret Anlaşmamız olmasına rağmen, anlaşmayı bozarak Türk mallarına yüksek oranda gümrük vergisi koydular. Şu anda Cezayir’e de Türk ürünlerinin girişi yasak.”
“AZERBAYCAN, RUSYA’DAN ÖZBEKİSTAN’DAN ALMADIĞI VERGİYİ TÜRKİYE’DEN ALIYOR”
Azerbaycan ile de sorun olduğunu aktaran Kaplan, iki devlet bir millet olduğumuz, yumuşak karnımız bütün sorunlarını üstlendiğimiz ve Ermenistan’la yaşadığımız sorunların birçoğunun nedeni olan kardeş ülkenin, Türk ürünlerine vergi getirdiğini kaydetti. Kaplan, Azerbaycan’ın Rusya ve Özbekistan gibi ülkelerden vergi almadığını belirterek, “Biz bu kadar bunun badiresini çekerken Azerbaycan bizim giden ürünlerimizde yüzde 20 gümrük vergisi alıyor. Oysaki Rusya’dan Özbekistan’dan diğer taraftan gelen ülkelerden gümrük vergisi almıyor. Bunu Cumhurbaşkanımıza da söyledim. İlhan Aliyev’i arayacağını söyledi ama henüz bir netice almış değiliz” ifadelerini kullandı. Suudi Arabistan’la yaşanan soruna da değinen Kaplan, “Suudi Arabistan’ın 3 yıl önce kralı öldüğünde biz 3 gün yas ilan ettik. Ülkece acılarını paylaştık. Ama maalesef bugünkü geldiğimiz noktada Türk mallarının ülkeye girişi yasak. Suudi Arabistan geçmişte bizim en büyük pazarlarımızdan biriydi. Şu an sıfır düzeyine indi” dedi.
“3 MİLYAR DOLARLIK HEDEFİN ÜZERİNE ÇIKACAĞIZ”
İhracat rakamlarını da değerlendiren Kaplan, geçtiğimiz ay 306 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdikleri ifade ederek, şu bilgileri paylaştı: “İhracat rakamlarımız iyi yönde gidiyor. Bu kadar ihracatı da hiçbir zaman yapmamıştık. Rakamsal olarak geçen yıla oranla yüzde 305 arttı ama bu mukayese edilmez. Çünkü geçen sene nisan ayında pandemi dolayısıyla çalışmamıştık. İyi bir ihracat ivmesi yakaladık. Yılsonu için 3 milyar dolar hedeflemiştik. Aylık 250 milyon doların üzerinde hesap etmiştik. Son 4 ayda 1 milyar 75 milyon dolar oldu. Bu oranlarla yılsonunda 3 milyar doların üzerine çıkacağız.”