Bu can sıkıcı olay Vatan Gazetesinden Murat Çelik’in de başına gelmiş. Yazar da olayın ayrıntılarını bugünkü köşesine taşımış...
Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı’ndan bir bildiri ulaştı elime. Posta ile evime geldi.
Özetle, “Borcunuz var” diyor.
Sorduk, soruşturduk, araştırdık, nihayet bulduk...
Söz konusu olan bir trafik cezasıymış. Ödemediğim bir cezam varmış.
Buraya kadar tamam. Olabilir.
***
Konunun, tamam olmayan ama haber niteliği taşıyan yanı ise şu...
Trafik cezasının geldiği, benim yaklaşık 3 yıl önce sattığım Otomobil.
23 Kasım 2012 tarihinde satmışım ben o aracı.
Cezalar sisteme geç işleniyor
İtiraz başvurusunda bulunduğum vergi dairesindeki yetkili ile telefonda yaptığımız görüşme şöyle:
- Murat Bey, kayıtlara baktık... Durum şu... Trafik ceza borcu bulunan aracınızı 03/01/2012’de almışsınız.
- Evet...
- 23/11/2012’de de satmışsınız.
- Evet, 23 Kasım 2012.
- Suç tarihi ve ceza tutanak tarihi 17/11/2012. Yani siz aracın noter satışını vermeden 6 gün önce. Bu da demektir ki, ceza size ait.
- Peki tamam. Ama böyle bir ceza yediğimden, neredeyse 2 - 2 buçuk sene sonra haberim oldu benim. Bu nasıl oluyor?
- Evet, haklısınız...
- Ayrıca şu da var... Böyle bir ceza, satış aşamasında nasıl çıkmadı? Çünkü biliyorsunuz, noterden satış işleminde aracın temiz kağıdı gerekiyor. Vergi ya da ceza borcu varsa, onlar ödenmeden satış yapılamıyor. Öyle değil mi?
- Doğru, öyle. Ama şöyle bir durum var. Emniyet bize bazen geç bildiriyor kestiği cezaları. Mesela şu anda bile, 4 - 5 yıl öncenin cezaları çıkıyor. Onları tahsil ediyoruz biz.
- Benim bu cezanın sisteme girildiği tarihi de görebiliyor musunuz kayıtlarınızda?
- Bakalım... Tahakkuk tarihi, 02/08/2013.
- Ağustos 2013... Benim aracı satmamdan yaklaşık 8 buçuk ay sonra yani. Öyle mi?
- Evet öyle... Ama dediğim gibi, çok sık rastlıyoruz biz bu duruma. Sizin durumunuzda olan çok mükellefimiz var.
- Peki ne yapacağız biz bu durumda olanlar?
- Vallahi bizim işimiz borcunuzu tahsil etmek. Kendi açınızdan haklı olabilirsiniz ama ödeyeceksiniz. Sonra isterseniz mahkemeye gidebilirsiniz tabii.
- Anladım...
***
Bir suç işleyen, elbette cezasını ödemeli. Buna şüphe yok.
Ama suç işleyen gibi, cezayı kesenin de sorumluluğunu zamanında ve layıkıyla yerine getirmesi gerekmiyor mu?
Polis, bir vatandaşa trafik cezası kesiyor... O cezayı sisteme 8 buçuk ay sonra kaydediyor.
Normal mi bu durum?
Vergi dairesindeki memur, bu durumun gerekçesini “Emniyet’teki personel eksikliği” olarak izah ediyor.
Bir de uyarıda bulunuyor başkaları da bu duruma düşmesin diye:
- Trafik cezaları bazen plakaya, bazen araç sahibinin TC kimlik numarasına kesiliyor. Aklınızda bulunsun, borç sorgulamalarınızı plaka üzerinden değil, TC kimlik no üzerinden yapın.”
NOT: Ben ‘sürpriz’ cezamı ödedim. Bu yazı, aynı tatsız sürpriz ile karşılaşan ya da karşılaşacak olanlar için yazıldı.
Kaynak: Vatan, Milliyet
Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı’ndan bir bildiri ulaştı elime. Posta ile evime geldi.
Özetle, “Borcunuz var” diyor.
Sorduk, soruşturduk, araştırdık, nihayet bulduk...
Söz konusu olan bir trafik cezasıymış. Ödemediğim bir cezam varmış.
Buraya kadar tamam. Olabilir.
***
Konunun, tamam olmayan ama haber niteliği taşıyan yanı ise şu...
Trafik cezasının geldiği, benim yaklaşık 3 yıl önce sattığım Otomobil.
23 Kasım 2012 tarihinde satmışım ben o aracı.
Cezalar sisteme geç işleniyor
İtiraz başvurusunda bulunduğum vergi dairesindeki yetkili ile telefonda yaptığımız görüşme şöyle:
- Murat Bey, kayıtlara baktık... Durum şu... Trafik ceza borcu bulunan aracınızı 03/01/2012’de almışsınız.
- Evet...
- 23/11/2012’de de satmışsınız.
- Evet, 23 Kasım 2012.
- Suç tarihi ve ceza tutanak tarihi 17/11/2012. Yani siz aracın noter satışını vermeden 6 gün önce. Bu da demektir ki, ceza size ait.
- Peki tamam. Ama böyle bir ceza yediğimden, neredeyse 2 - 2 buçuk sene sonra haberim oldu benim. Bu nasıl oluyor?
- Evet, haklısınız...
- Ayrıca şu da var... Böyle bir ceza, satış aşamasında nasıl çıkmadı? Çünkü biliyorsunuz, noterden satış işleminde aracın temiz kağıdı gerekiyor. Vergi ya da ceza borcu varsa, onlar ödenmeden satış yapılamıyor. Öyle değil mi?
- Doğru, öyle. Ama şöyle bir durum var. Emniyet bize bazen geç bildiriyor kestiği cezaları. Mesela şu anda bile, 4 - 5 yıl öncenin cezaları çıkıyor. Onları tahsil ediyoruz biz.
- Benim bu cezanın sisteme girildiği tarihi de görebiliyor musunuz kayıtlarınızda?
- Bakalım... Tahakkuk tarihi, 02/08/2013.
- Ağustos 2013... Benim aracı satmamdan yaklaşık 8 buçuk ay sonra yani. Öyle mi?
- Evet öyle... Ama dediğim gibi, çok sık rastlıyoruz biz bu duruma. Sizin durumunuzda olan çok mükellefimiz var.
- Peki ne yapacağız biz bu durumda olanlar?
- Vallahi bizim işimiz borcunuzu tahsil etmek. Kendi açınızdan haklı olabilirsiniz ama ödeyeceksiniz. Sonra isterseniz mahkemeye gidebilirsiniz tabii.
- Anladım...
***
Bir suç işleyen, elbette cezasını ödemeli. Buna şüphe yok.
Ama suç işleyen gibi, cezayı kesenin de sorumluluğunu zamanında ve layıkıyla yerine getirmesi gerekmiyor mu?
Polis, bir vatandaşa trafik cezası kesiyor... O cezayı sisteme 8 buçuk ay sonra kaydediyor.
Normal mi bu durum?
Vergi dairesindeki memur, bu durumun gerekçesini “Emniyet’teki personel eksikliği” olarak izah ediyor.
Bir de uyarıda bulunuyor başkaları da bu duruma düşmesin diye:
- Trafik cezaları bazen plakaya, bazen araç sahibinin TC kimlik numarasına kesiliyor. Aklınızda bulunsun, borç sorgulamalarınızı plaka üzerinden değil, TC kimlik no üzerinden yapın.”
NOT: Ben ‘sürpriz’ cezamı ödedim. Bu yazı, aynı tatsız sürpriz ile karşılaşan ya da karşılaşacak olanlar için yazıldı.
Kaynak: Vatan, Milliyet