Adana'da yaşayan 19 yaşındaki Muharrem Daşdemir, retinasının yeterince gelişmemesi sonucunda daha ortaokuldayken görme yetisini kaybetti. Gittiği özel eğitim kurumunda bağlama çalmaya ve türkü söylemeye başlayan Daşdemir, bu alanda kendini geliştirdi. Anadolu Üniversitesi'nde Sanat Tarihi okumak için Eskişehir'e gelen Daşdemir, gelecek sene konservatuvar okumayı, sonrasında ise müzik öğretmeni olmayı hedeflediğini söyledi. Bağlama çalmanın kendisine mutluluk verdiğini ifade eden genç, görme engelinin bir sorun olmadığını, herkesin istediği enstrümanı çalabileceğini vurguladı.
“Hedefim konservatuvara gitmek ve müzik öğretmeni olmak”
Yaklaşık 5 yıldır bağlama çaldığını belirten Muharrem Daşdemir, gözlerinde yüzde 73 görme sorunu olduğunu aktardı. Görme engelinin ilk olarak ortaokul 7'nci sınıfta başladığını söyleyen Daşdemir, tedavi için İstanbul ve Kayseri gibi birçok şehre gitse de şimdilik bir çare bulunmadığını dile getirdi. Bağlama çalmaya başlaması hakkında konuşan Daşdemir, “Gözlerimin durumundan dolayı Adana'da bir özel eğitim merkezine gitmiştim. Orada bir hocam ‘Gel, müziğe, saza başlayalım'. Ben de orada onun vasıtasıyla başladım, heves ettim. Sonra kendime saz aldım ve gitgide öğrendim. Bunun için orada bir Sezgin abi vardı, görme engelli müzik öğretmeni. O da görme engelli olduğu için iyi anlaştık, iki üç ay içinde öğrendim ve sonra kendimi geliştirdim. Şimdiki hedefim yeni seneye konservatuvara geçeceğim inşallah. 4 yıl sonra müzik öğretmeni olmak istiyorum” dedi.
“Kendim söylüyorum, kendim çalıyorum bana mutluluk veriyor”
Anadolu Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nde Sanat Tarihi bölümü 1'inci sınıf öğrencisi olan Muharrem Daşdemir, artık okuldan dolayı eskisi kadar pratik yapamadığını söyledi. Bağlama çalmanın kendisine mutluluk verdiğini anlatan Daşdemir, “Önceden çok çalıyordum. Eve gittiğimde, boş vaktim olduğu zaman, okula gittiğimde, okulun dışında, aralarda çok merakım vardı. Hocalarım da destekliyorlardı. Sonra kendimi geliştirdikçe, üniversite başladıktan sonra sadece rehabilitasyon merkezine geldiğim zaman veya Adana'ya gittiğimde bir grup etkinliği olduğu zaman çalıyorum, pratik fazla yapmıyorum. Saz herkese hitap eden bir enstrüman olduğu için, gittiğim derneklerde, okullarda, oturduğum evde akrabalarım geldiği zaman herkese uyum sağlayan bir şey olduğu için çok iyi karşılık veriyorlar. Üzüldüğüm, sinirlendiğim, bir şey olduğu, kendimi yalnız hissettiğim zaman sazı elime alıyorum, kendim söylüyorum, kendim çalıyorum bana mutluluk veriyor. Boş vaktimde o yerini dolduruyor” diye konuştu.
“Görme engelli birisi enstrüman çalamaz diye bir şey yok”
Görme engeli olduğu için başlarda enstrüman çalamayacağını ve zorlanacağını söyleyenlerin olduğunu kaydeden Daşdemir, böyle bir sorunun olmadığını aktardı. Görme engelli birisinin birçok enstrümanı çalabileceğini vurgulayan Daşdemir, “Bizim Adana'da mesela görebilen kişiler bile zaten bakmadan çalıyorlar. Bir süre sonra zaten elin alışıyor ve elin istemsiz gidiyor. Bağlamayı çalmak bence görme engelliler için çok iyi bir şey. Darbuka da öyle. Org çalan arkadaşlarım var mesela. Başlarda çok kötülerdi, çalamıyorlardı. Şimdi profesyonel denecek şekilde çalıyorlar. Görme engelli birisi enstrüman çalamaz diye bir şey yok. Keman, gitar, saz, org, darbuka çalabilir. Müzik aleti konusunda hepsini çalma ihtimali var yani. Görme engeli hiçbir zaman sorun olmaz” ifadelerini kullandı.
Mısra Ezginur Göçer - Kazım Ulusoy