Gaziantep'te Mehmet Akif İnan Ortaokulu'nda matematik öğretmeni olan Derya Kocaçınar, meslektaşlarıyla görme engelli öğrencilere destek olmak için "Yürekler bir olsun engeller yok olsun" ismini verdiği projeyi hayata geçirdi.
Farklı kentlerden çevrim içi buluşan 68 gönüllü öğretmen, öncelikle görme engellilere eğitim verebilmek için seslendirme ve diksiyon eğitimi aldı.
Daha sonra görme engelli öğrencilere eğitimler veren ve onları sınavlara hazırlayan öğretmenler, öğrencilerin günlük yaşamlarındaki sorunlara da destek oldu.
Kovid-19 sürecinde başlayan ve yaklaşık 120 öğrencinin eğitim aldığı projede, tiyatro sanatçısı Göktan Güçlü önderliğinde, öğretmenler Ayşen Engin, Gönül Güçlü ve Meltem Öztürk ile radyo tiyatro oyunları gerçekleştirildi.
Proje kapsamında eğitim alan İstanbul, Ankara, Gaziantep'ten 40 görme engelli öğrenci, ilk kez Fitnat Nuri Tekerekoğlu Anadolu Lisesi biyoloji öğretmeni Elif Haksever'in hayata geçirdiği botanik bahçesinde bir araya geldi.
Eğitici videolar hazırlandı
Matematik öğretmeni Derya Kocaçınar, AA muhabirine, projeye Kovid-19 sürecinde "Görme engelli öğrenciler için neler yapabiliriz" düşüncesiyle projeyi başlattığını söyledi.
Öğrencilere hem sosyal açıdan hem de akademik açıdan katkı sağlamayı amaçladıklarını ifade eden Kocaçınar, "Radyo tiyatrosu olarak seslendirme şeklinde, tiyatro çalışmaları yapıldı. Bu çalışmalarda öğrencilerin kendilerini ifade edebilmeleri, bağımsız hareket edebilme becerileri kazanmaları, kişisel gelişim, farkındalık amaçlı çalışmalar yapıldı. Bu süreçte 2 tiyatro çalışmamız oldu. 'Sendendir' ve 'Yol arkadaşım can arkadaşım' tiyatro çalışması Göktan Güçlü tiyatro hocamızın önderliğinde gerçekleştirildi." ifadelerini kullandı.
Yine 8. ve 12. sınıftaki görme engelli öğrencilerin LGS ve YKS hazırlık süreçlerine destek olduklarını aktaran Kocaçınar, şöyle devam etti:
"Bu kapsamda 68 öğretmenimize öncelikle seslendirme ve diksiyon eğitimi verdik. Bu eğitimler sayesinde öğretmenlerimiz nasıl betimleme yapabilir, onları aktardık. Öğretmenlerimiz görsel bir soru çıktığında nasıl anlatabilecekleri konusunda eğitim aldı. Bu eğitimler sonrasında belirlenen soruları, testleri okudular, ekip arkadaşım Nur Altındal ile düzenledik ve Youtube kanalımızda bu seslendirmeleri yayınladık. Yani öğrencilerimiz daha sonrasında istedikleri zaman girip soruları dinleyerek bu sorulara ulaşabildiler. Sınav sürecinde bir parça da olsa katkımız olsun istedik. İki ay boyunda canlı internet üzerinden de denemeler yaptık. Onun haricinde çocukları sınavda neler bekliyor, sınav kaygısı, ders çalışma yöntemlerini kapsayan rehber öğretmenlerimizin oluşturduğu eğitimlerle çocuklarımızı sınava hazırladık."
"Öğretmenlik hayatın her tarafında geçerli"
Öğretmenliğin derse girip çıkmaktan ve "dersimi anlattım" demekten öte bir şey olduğunu vurgulayan Kocaçınar, şunları kaydetti:
"Öğretmenlik hayatın her tarafında geçerli. Ne kadar çok kişinin hayatına dokunabilirsek, ne kadar öğrenciye dokunabilirsek o kadar gurur verici. Geçen yılki LGS çalışmalarımızda gerçekten çok iyi öğrenciler vardı, denemelerde 20 soruda 18 yapan öğrencilerimiz oldu ve çocuklar görmeyerek sadece şekillerin betimlenmesini dinleyerek soruları cevapladı. Onun haricinde sözel yetenekleri çok iyi, İngilizcesi çok iyi, denemelerde tam yapan öğrencilerimiz de vardı. Yine güzel sanatlar veya spor liselerine yerleşen öğrencilerimiz de oldu. Onların başarılarıyla gurur duyuyoruz. İnşallah daha da güzel haberlerini alırız."
Projede yer alan biyoloji öğretmeni Elife Haksever de okulunda hayata geçirdiği botanik bahçesinde öğrencileri ağırlamaktan mutluluk duyduğunu, birbirini görmeden tanıyan ve seven görme engelli öğrencilerin ilk defa bir araya geldiklerini dile getirdi.
"İsteyince yapamayacağımız hiçbir şey yok"
İstanbul'dan gelen görme engelli öğrenci Oğuzcan Saygılı ise projenin kendisine öz güven kattığını ifade etti.
Çalışmalarla bir görme engelli olarak önünde hiçbir engelin olmadığını fark ettiğini anlatan Saygılı, "Umuyorum uzun yıllar beraber olacağız. En önemli öğrendiğim, isteyince yapamayacağımız hiçbir şey yok. Öğretmenimin de sloganı vardı, 'istersek başaramayacağımız hiçbir şey yoktur' diye. Bu ilke kapsamında denemediğimiz bir şey kalmadı. Birçok şeyi deniyoruz ve gerek ben gerek arkadaşlarım başarılı oluyor." diye konuştu.