USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Kültür

Göbeklitepe'yi insanlık tarihine kazandıran Prof. Dr. Klaus Schmidt vefatının 7. yılında anılıy

UNESCO Dünya Miras Listesi'nde yer alan Göbeklitepe'yi yaptığı çalışmalarla insanlık tarihine kazandıran Prof. Dr. Klaus Schmidt, vefatının 7. yılında anılıyor.

Göbeklitepe'yi insanlık tarihine kazandıran Prof. Dr. Klaus Schmidt vefatının 7. yılında anılıy
20-07-2021 14:51
Google News
Şanlıurfa

AA muhabirinin derlediği bilgilere göre, "Tarihin sıfır noktası" olarak nitelendirilen Göbeklitepe, ilk kez 1963 yılında İstanbul ve Chicago üniversitelerinin ortaklaşa yaptığı yüzey araştırmasıyla gündeme geldi. Tarlasını süren bir çiftçinin 1986 yılında bulduğu heykelin ardından Göbeklitepe'de somut bulgulara ulaşıldı.

Bulduğu taşın tarihi bir değere sahip olduğunu düşünen çiftçi, duyarlılık göstererek bu heykeli Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi yetkililerine teslim etti. İlk başlarda ne olduğu pek anlaşılamayan heykel, müzede koruma altına alındı. 1994'te bölgeyi ziyaret eden Prof. Dr. Schmidt ise Göbeklitepe'deki üst kısımları görünen taşların neolitik döneme ait olduğunu fark etti.

Konuyla ilgili çalışmaların başlatılması üzerine 1995-2006 yıllarında Şanlıurfa Müze Müdürlüğünün başkanlığında, Alman Arkeoloji Enstitüsünden Prof. Dr. Harald Hauptmann, daha sonra Schmidt ve ekibinin katılımıyla kesintisiz kazı çalışmaları gerçekleştirildi.

Klaus Schmidt kazı başkanlığı görevini üstlendi

Ören yerinde sürdürülen kazı çalışmalarının başkanlık görevi 2007 yılında Prof. Dr. Schmidt'e verildi. Bu dönemde Göbeklitepe'de gerçekleşen kazılarda insanlık tarihi için önemli ipuçları ortaya konuldu.

Kazılardaki buluntulara göre, insanoğlunun avcı-toplayıcı bir yaşam tarzından yerleşik hayata geçtiği, bu dönemde insanların mütevazı ve basit bir yaşam tarzıyla yetinmemiş oldukları, aksine görkemli bir evre yaşadıkları şeklinde yorumlandı.

Kazılarda, neolitik döneme ait insan heykeli, kireç taşından şekillendirilmiş yaban domuzu, tilki ve kuş kabartmalarıyla çakmak taşından yapılmış çok sayıda ok ucu bulundu.

Çalışmalarda, neolitik döneme ait, boyları 3-6 metre, ağırlıkları da 40-60 ton olan, yabani hayvan figürlü "T" biçimli dikili taşlar gün yüzüne çıkarıldı.

Bölgede 8-30 metre çapında dairesel ve dikdörtgen şekilli dünyanın en eski tapınak kalıntıları ve yaklaşık 12 bin yıl öncesine ait olduğu belirtilen 65 santimetre uzunluğunda insan heykeli gibi çeşitli tarihi eserler bulundu.

Elde edilen buluntularda bölgenin "tarihin sıfır noktası" olarak nitelendirilmesi, dünyanın gözünün bölgeye çevrilmesini sağladı.

Kısa sürede dünyanın dikkatini çeken ören yeri, 2011 yılında UNESCO Dünya Kültür Miras Geçici Listesine alındı. Kazı Başkanı Schmidt, Göbeklitepe'nin kalıcı miras listesine geçmesi noktasında ilgili kurumlarla uyumlu bir şekilde çalışmalara destek verdi.

Prof. Dr. Schmidt, tatil için gittiği Almanya'da 20 Temmuz 2014 tarihinde geçirdiği kalp krizi sonucu 61 yaşında hayatını kaybetti. Cenazesi 25 Temmuz 2014'te Almanya'nın Diebach kentinde düzenlenen törenle toprağa verildi. Profesörün ölümü, Göbeklitepe çalışmalarını yürüttüğü Şanlıurfa'da da üzüntüyle karşılandı.

"Buraya çok büyük bir emek verdi"

Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Zeynel Abidin Beyazgül, Prof. Dr. Schmidt'in dünya tarihi mirasına büyük bir hizmette bulunduğunu söyledi.

Klaus Schmidt'in yıllarca aradığı yeri Şanlıurfa'da bulduğunu ve kazıları büyük bir heyecanla gerçekleştirdiğini belirten Beyazgül, "Buraya çok büyük bir emek verdi. Bu nedenle ben Klaus Schmidt için diyorum ki buranın annesi odur, çünkü buranın ortaya çıkmasına o neden olmuştur. Onun ölüm yıl dönümünde bir kez daha teşekkürlerimizi iletiyoruz." dedi.

Göbeklitepe'nin bulunduğu arsanın sahibi Mahmut Yıldız da Prof. Dr. Schmidt ile 1995 yılında araziyi keşfe geldiği sırada tanıştıklarını ve kazı çalışmalarında da kendisi gibi bölgedeki köylülere iş kapısı açtığını dile getirdi.

Schmidt'in Göbeklitepe'nin gün yüzüne çıkarılması ve tanıtılması noktasında verdiği mücadeleye yakından tanıklık ettiğini anlatan Yıldız, "Klaus Schmidt burada işçi gibi çalışırdı. Bizimle beraber yemek yer çay içerdi. İşçilerin namaz vaktine ve istirahat saatine hiç karışmazdı, dürüst bir şekilde çalışıyordu. Herkes de onu severdi ve saygı gösteriyordu. O da bizim bölgenin giyimine uyardı, kafasına puşi takardı." diye konuştu.

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
FACEBOOK SAYFAMIZI TAKİP EDİN...
ARŞİV ARAMA
ANKET TÜMÜ
Gaziantep'te hangi belediyeyi daha başarılı buluyorsunuz?