MÜSİAD Başkanı Mehmet Çelenk, Fitch’in Türkiye ekonomisi alakalı yaptığı açıklamaları değerlendirerek, "Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings’in ülkemiz ekonomisi hakkında yaptığı açıklamaları üzüntüyle takip etmekle beraber, maalesef bu tarz açıklamaların artık bizleri şaşırtmadığını ifade etmeliyiz. Zira Fitch ve benzeri diğer uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarının, birçok kritik sürecin arifesinde Türkiye’nin aleyhine açıklamalar yaptığına daha önce de şahit olmuştuk. Üstelik bu kuruluşların yaptıkları açıklamaların, ekonomik olmaktan daha çok siyasi yorumlar taşımasını da maalesef kanıksamış durumdayız" ifadelerini kullandı.
"Seçim öncesi manipülasyon amaçlanıyor"
Bu tür açıklamaların, kritik 24 Haziran seçimleri öncesi kasıtlı yapıldığını vurgulayan Çelenk, "Uluslararası kamuoyunda özellikle Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın nezdinde, Türkiye ekonomisine yönelik bir algı manipülasyonu yapma amacı görülmektedir. Kur üzerinden gerçekleştirilen manipülasyonlarla, mevcut hükumetimiz üzerinde baskı kurmak ve 24 Haziran seçimlerine dolaylı yoldan müdahale yapılmak istenmektedir. Bu bağlamda Fitch’in 24 Haziran Seçimleri sonrasında Türkiye’nin para politikasının bağımsızlığının azalacağına dair iddialarını realiteden oldukça uzak, gayriciddi ve tamamıyla politik bir açıklama olarak değerlendiriyoruz. Buna ek olarak, Fitch ve benzeri diğer kredi derecelendirme kuruluşlarının verdiği notların ekonomimiz üzerindeki etkisi incelendiğinde, tutarlı bir korelasyondan söz edilememektedir. Nitekim 2010 ve 2011 yıllarında S&P, Fitch ve Moody’s’in yatırım yapılamaz dediği ülkemize yapılan doğrudan yabancı yatırımlar bu dönemde artış kaydetmiştir. Bu vesileyle, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarının kredi notu belirleme yöntemlerinin iyi bir şekilde analiz edilmesi ve tutarlılığının sorgulanması gerektiğine dair görüşlerimizi yineliyoruz" dedi.
"Seçim öncesi manipülasyon amaçlanıyor"
Bu tür açıklamaların, kritik 24 Haziran seçimleri öncesi kasıtlı yapıldığını vurgulayan Çelenk, "Uluslararası kamuoyunda özellikle Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın nezdinde, Türkiye ekonomisine yönelik bir algı manipülasyonu yapma amacı görülmektedir. Kur üzerinden gerçekleştirilen manipülasyonlarla, mevcut hükumetimiz üzerinde baskı kurmak ve 24 Haziran seçimlerine dolaylı yoldan müdahale yapılmak istenmektedir. Bu bağlamda Fitch’in 24 Haziran Seçimleri sonrasında Türkiye’nin para politikasının bağımsızlığının azalacağına dair iddialarını realiteden oldukça uzak, gayriciddi ve tamamıyla politik bir açıklama olarak değerlendiriyoruz. Buna ek olarak, Fitch ve benzeri diğer kredi derecelendirme kuruluşlarının verdiği notların ekonomimiz üzerindeki etkisi incelendiğinde, tutarlı bir korelasyondan söz edilememektedir. Nitekim 2010 ve 2011 yıllarında S&P, Fitch ve Moody’s’in yatırım yapılamaz dediği ülkemize yapılan doğrudan yabancı yatırımlar bu dönemde artış kaydetmiştir. Bu vesileyle, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarının kredi notu belirleme yöntemlerinin iyi bir şekilde analiz edilmesi ve tutarlılığının sorgulanması gerektiğine dair görüşlerimizi yineliyoruz" dedi.