Suriye’de on binlerce insanın hayatını kaybetmesine neden olan savaş dört buçuk yılı aşkın bir süreden beri sürüyor. Anılan bu süreç, Suriye-Türkiye arasındaki sınır güvenliğinin de en çok tartışmaya konu olduğu dönem oldu.
Özellikle Gaziantep, Hatay, Adana, Kilis’te bulunan besicilerin dikkat çektiği konulardan birini, Gaziantep ve Hatay üzerinden yapılan kaçak hayvan girişleri oluşturuyor. Suriye – Gaziantep hattında yaşanan kaçakçılığa konu hayvanların tamamına yakını büyükbaş hayvanlardan oluşuyor.
İddialar göre; Suriye’den Türkiye’ye getirilen kaçak hayvanlar terör örgütlerinin kontrolünde ülkemize giriş yapıyor. Gaziantep’teki çiftliğinde 500 büyükbaş hayvan besleyen Hasan Hüseyin Şarklı, kaçak hayvan girişi nedeni ile kendi hayvanlarını satamadıklarını söyledi. Şarklı, “Bu kaçak işi büyük bir organizasyon şeklinde yapılıyor. Çünkü bu hayvanlara küpe ayarlanması kolay bir iş değil. Yoğun bir kaçak hayvan girişi var. Kaçak girişi olduğu için kesimhaneler daha uygun fiyata hayvan bulabiliyor” açıklamasını yapıyor.
Diğer bir besici Ali Toru ise, “Bu kaçakçılığı ‘hatırı sayılır’ kişiler yapıyor. Bu işten ciddi para kazanıyorlar. Böyle olunca bizim elimizdeki hayvan para etmiyor. Gerçek manada besicilik yapan insanlar ezilmiş durumda. Yılın belli dönemlerinde getirilen küpe afları bu kaçak hayvanların Türkiye içinde serbestçe dolaşımına imkân tanıyor. Çünkü kaçak hayvan için küpe ayarlandı mı o hayvan millileşmiş oluyor” dedi.
Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele 2014 Raporuna göre de en fazla canlı hayvan ve et kaçakçılığı Gaziantep’te yapılıyor. Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele 2014 Raporunda şu ifadeler kullanılıyor: “Canlı Hayvan ve Et Kaçakçılığı Yurtdışındaki et fiyatlarının ülkemize nazaran düşük olması insan sağlığını tehdit eden kaçak ete olan talebi arttırdığı değerlendirilmektedir. Bununla birlikte iç piyasada hayvancılığı meslek edinen vatandaşlarımızın korunmasına yönelik ithal ete uygulanan vergi politikaları ile ülke içinde dönemsel olarak meydana gelen canlı hayvan sayısındaki azalmaya bağlı kırmızı et fiyatlarında oluşan artış, kaçak canlı hayvan ve et kaçakçılığına olan yönelimi arttırmaktadır. Canlı hayvan ve et kaçakçılığı oranlarındaki artışın bir diğer nedeni ise ülkemizde kayıt altına alınmayan fazla sayıda canlı hayvan olmasıdır. Kayıt altında bulunmayan hayvanların kırmızı et olarak iç piyasaya sürülmesi hane halkı tüketim miktarını arttırmakta, böylelikle kayıtlara yansımayan bir üretim miktarı ortaya çıkmaktadır. Bu durum üretim ve tüketim arasında farkın büyümesine neden olmakta ve dolayısıyla kaçakçılığın boyutunda büyüme gerçekleştiği algısını oluşturmaktadır. Kaçak kırmızı etlerin ağırlıklı olarak İran ve Suriye’den temin edildiği, bununla birlikte Gürcistan, Bulgaristan ve Ege Adalarından da ülkemize kaçak et girişinin olduğu görülmektedir. Canlı hayvanların ise genellikle Suriye’den temin edildiği, Hatay, Gaziantep ve Kilis dağlık sınır bölgelerinden ülkemize getirildiği anlaşılmaktadır.
Canlı hayvan ve et kaçakçılığı ile ilgili meydana gelen olay ve yakalama istatistikleri ile yukarıda belirtilen risk kriterleri çerçevesinde yapılan değerlendirmede; Hakkâri, Şırnak, Mardin, Şanlıurfa, Gaziantep, Kilis, Hatay, Van, Ağrı, Iğdır, Kars, Ardahan, Artvin, Rize, Adana, Kayseri, Mersin, Antalya, KOM 2014 Raporu 65 Kaçakçılık Suçları // Konya, Ankara, Afyonkarahisar, Muğla, Aydın, İzmir, Edirne ve İstanbul illerimizin canlı hayvan ve et kaçakçılığı yönünden 1.derecede riskli iller statüsünde bulunduğu değerlendirilmektedir.
2014 yılı son çeyreğinde gerçekleştirilen ve suç grupları tarafından kullanılan yeni yöntem ve trendlere ışık tutan operasyonlarda; ülkemiz üzerinden transit rejim kapsamında üçüncü bir ülkeye gönderilen sığır etlerinin ülkemizde bulunan antrepolarda sığır eti görünümü verilmiş tavuk kırıntısı ve kıymaları ile değiştirildiği, sığır eti görünümlü beyaz etin üçüncü ülkeye sevk edildiği, antrepoda kalan sığır etlerinin ise iç piyasaya sürüldüğü anlaşılmıştır.
Özellikle Gaziantep, Hatay, Adana, Kilis’te bulunan besicilerin dikkat çektiği konulardan birini, Gaziantep ve Hatay üzerinden yapılan kaçak hayvan girişleri oluşturuyor. Suriye – Gaziantep hattında yaşanan kaçakçılığa konu hayvanların tamamına yakını büyükbaş hayvanlardan oluşuyor.
KENDİ HAYVANLARI SATILAMIYOR
İddialar göre; Suriye’den Türkiye’ye getirilen kaçak hayvanlar terör örgütlerinin kontrolünde ülkemize giriş yapıyor. Gaziantep’teki çiftliğinde 500 büyükbaş hayvan besleyen Hasan Hüseyin Şarklı, kaçak hayvan girişi nedeni ile kendi hayvanlarını satamadıklarını söyledi. Şarklı, “Bu kaçak işi büyük bir organizasyon şeklinde yapılıyor. Çünkü bu hayvanlara küpe ayarlanması kolay bir iş değil. Yoğun bir kaçak hayvan girişi var. Kaçak girişi olduğu için kesimhaneler daha uygun fiyata hayvan bulabiliyor” açıklamasını yapıyor.
KAZANÇ BÜYÜK
Diğer bir besici Ali Toru ise, “Bu kaçakçılığı ‘hatırı sayılır’ kişiler yapıyor. Bu işten ciddi para kazanıyorlar. Böyle olunca bizim elimizdeki hayvan para etmiyor. Gerçek manada besicilik yapan insanlar ezilmiş durumda. Yılın belli dönemlerinde getirilen küpe afları bu kaçak hayvanların Türkiye içinde serbestçe dolaşımına imkân tanıyor. Çünkü kaçak hayvan için küpe ayarlandı mı o hayvan millileşmiş oluyor” dedi.
KOM’UN 2014 RAPORU
Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele 2014 Raporuna göre de en fazla canlı hayvan ve et kaçakçılığı Gaziantep’te yapılıyor. Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele 2014 Raporunda şu ifadeler kullanılıyor: “Canlı Hayvan ve Et Kaçakçılığı Yurtdışındaki et fiyatlarının ülkemize nazaran düşük olması insan sağlığını tehdit eden kaçak ete olan talebi arttırdığı değerlendirilmektedir. Bununla birlikte iç piyasada hayvancılığı meslek edinen vatandaşlarımızın korunmasına yönelik ithal ete uygulanan vergi politikaları ile ülke içinde dönemsel olarak meydana gelen canlı hayvan sayısındaki azalmaya bağlı kırmızı et fiyatlarında oluşan artış, kaçak canlı hayvan ve et kaçakçılığına olan yönelimi arttırmaktadır. Canlı hayvan ve et kaçakçılığı oranlarındaki artışın bir diğer nedeni ise ülkemizde kayıt altına alınmayan fazla sayıda canlı hayvan olmasıdır. Kayıt altında bulunmayan hayvanların kırmızı et olarak iç piyasaya sürülmesi hane halkı tüketim miktarını arttırmakta, böylelikle kayıtlara yansımayan bir üretim miktarı ortaya çıkmaktadır. Bu durum üretim ve tüketim arasında farkın büyümesine neden olmakta ve dolayısıyla kaçakçılığın boyutunda büyüme gerçekleştiği algısını oluşturmaktadır. Kaçak kırmızı etlerin ağırlıklı olarak İran ve Suriye’den temin edildiği, bununla birlikte Gürcistan, Bulgaristan ve Ege Adalarından da ülkemize kaçak et girişinin olduğu görülmektedir. Canlı hayvanların ise genellikle Suriye’den temin edildiği, Hatay, Gaziantep ve Kilis dağlık sınır bölgelerinden ülkemize getirildiği anlaşılmaktadır.
GAZİANTEP BAŞI ÇEKİYOR
Canlı hayvan ve et kaçakçılığı ile ilgili meydana gelen olay ve yakalama istatistikleri ile yukarıda belirtilen risk kriterleri çerçevesinde yapılan değerlendirmede; Hakkâri, Şırnak, Mardin, Şanlıurfa, Gaziantep, Kilis, Hatay, Van, Ağrı, Iğdır, Kars, Ardahan, Artvin, Rize, Adana, Kayseri, Mersin, Antalya, KOM 2014 Raporu 65 Kaçakçılık Suçları // Konya, Ankara, Afyonkarahisar, Muğla, Aydın, İzmir, Edirne ve İstanbul illerimizin canlı hayvan ve et kaçakçılığı yönünden 1.derecede riskli iller statüsünde bulunduğu değerlendirilmektedir.
2014 yılı son çeyreğinde gerçekleştirilen ve suç grupları tarafından kullanılan yeni yöntem ve trendlere ışık tutan operasyonlarda; ülkemiz üzerinden transit rejim kapsamında üçüncü bir ülkeye gönderilen sığır etlerinin ülkemizde bulunan antrepolarda sığır eti görünümü verilmiş tavuk kırıntısı ve kıymaları ile değiştirildiği, sığır eti görünümlü beyaz etin üçüncü ülkeye sevk edildiği, antrepoda kalan sığır etlerinin ise iç piyasaya sürüldüğü anlaşılmıştır.