
İlçe, mahalle, sokak, kahvehane, ova gibi yerlere Oğuz boylarının ve aşiretlerinin isimleri konmuştur. Bunlara en belirgin örnekler, Üçoklar ve Bozoklar Mahallelerinin isimleridir.
Prof. Dr. Behiye Köksel Mega Haber’e yaptığı açıklamada; Üçoklar’ın, Oğuz’un sol yanındaki oğulları, Bozokların ise sağ yanındaki oğulları olduğunu ifade etti. İsimleri mitolojik anlatıya göre açılayan Prof. Köksel, Uygurca Oğuzname’de geçen olayı şöyle aktardı:

“Oğuz’un yanında akıl danıştığı bir bilge kişisi var: Ulu Türk. Ulu Türk bir gece rüyasında üç tane gümüş okun şimale doğru gittiğini, bir tane altın yayın da doğudan batıya doğru göğü çevrelediğini görüyor. Bunu Oğuz’a anlatıyor. Oğuz da oğullarını yanına çağırıyor. Oğuz’un birinci hanımından üç oğlu var, ikinci hanımından da üç oğlu var.
Birinci hanımından olan üç oğluna diyor ki: -Sizler gidin, üç okları bulun, öbürlerine de: - Siz yayı bulun, diyor. Oğullarını gönderiyor. Oğulları altın yayı ve gümüş okları bularak, geliyorlar. Gümüş okları bularak gelenler Oğuz’un soyundan gelen Üçoklar, diğerleri de Bozoklar oluyor.”
Prof. Dr. Köksel, Oğuz’un altı oğlu olduğunu; soyun bu altı oğuldan türeyerek, 24 Oğuz boyuna gelindiğini ve 24 Oğuz boyundan da diğer Oğuz boylarının çıktığını belirtti. Oğuz’un çocuklarının doğuşunu ise şu sözlerle aktardı:

“Oğuz bir gün, bir yerde gök tanrıya yalvarmaktaydı. Gökten bir ışık indi. O ışık içerisinde bir kız vardı. Kız öyle güzeldi ki: ‘Gülse gök tanrı güler, ağlasa gök tanrı ağlardı.’ diyor. Oğuz bu kızı çok seviyor, onunla evleniyor. Ondan üç oğlu oluyor. O oğullarına da: Gün, Ay ve Yıldız adları veriliyor. Yani Gün Han, Ay Han, Yıldız Han; gökten inen kız ile Oğuz’dan doğan çocuklar.
Oğuz bir gün yine bir ağaç kavuğunda bir kız görüyor. Çok güzel bir kız o da. O kızla evleniyor. Oradan da Gök, Dağ ve Deniz doğuyor. Gök Han, Dağ Han, Deniz Han. Onlar da Üçoklar zaten. Oradan da Üçoklar soyu gelmiş oluyor.”
Prof. Dr. Behiye Köksel, Oğuz boylarının Gaziantep’e geliş tarihi ile ilgili de şunları söyledi:
“İslam’ın 10 - 11. yüzyılda kabul edilmesiyle hatta daha da önceden Müslüman olan Türk boyları var. Tahminim Bozoklar 11. yüzyılda falan gelmişlerdir ama daha eski de gelmiş olabilirler; çünkü Hazar’ın güneyinden ve kuzeyinden bir sürü boylar geliyor. Daha da eskiye gitmek mümkün.
Hunlar, Avrupa’da Hun Devleti kuruyor. Çok eskiden de gelip yerleşmiş olabilirler. Yani zannedildiği gibi Türkler burayı çok geç vatan tutmuş değil. Çok önceden gelip yerleşmişler. Biz bu coğrafyada çok eski kültürlerin yaşamış olmasından, Sümer ile komşu olmaktan, Hitit ile birlikte yaşamış olmaktan, bu ülkenin diğer gayrimüslim vatandaşlarıyla yaşamış olmaktan her zaman için mutluyuz, bu bizim zenginliğimizdir. Araplarla komşu olmaktan memnunuz, birçok kültür alışverişi olmuştur aramızda. Ama burada hakim unsurun da ne olduğunu gözden kaçırmamak lazımdır diye düşünüyorum.”
Haber: Başak AKAY
Prof. Dr. Behiye Köksel Mega Haber’e yaptığı açıklamada; Üçoklar’ın, Oğuz’un sol yanındaki oğulları, Bozokların ise sağ yanındaki oğulları olduğunu ifade etti. İsimleri mitolojik anlatıya göre açılayan Prof. Köksel, Uygurca Oğuzname’de geçen olayı şöyle aktardı:

“Oğuz’un yanında akıl danıştığı bir bilge kişisi var: Ulu Türk. Ulu Türk bir gece rüyasında üç tane gümüş okun şimale doğru gittiğini, bir tane altın yayın da doğudan batıya doğru göğü çevrelediğini görüyor. Bunu Oğuz’a anlatıyor. Oğuz da oğullarını yanına çağırıyor. Oğuz’un birinci hanımından üç oğlu var, ikinci hanımından da üç oğlu var.
Birinci hanımından olan üç oğluna diyor ki: -Sizler gidin, üç okları bulun, öbürlerine de: - Siz yayı bulun, diyor. Oğullarını gönderiyor. Oğulları altın yayı ve gümüş okları bularak, geliyorlar. Gümüş okları bularak gelenler Oğuz’un soyundan gelen Üçoklar, diğerleri de Bozoklar oluyor.”
Prof. Dr. Köksel, Oğuz’un altı oğlu olduğunu; soyun bu altı oğuldan türeyerek, 24 Oğuz boyuna gelindiğini ve 24 Oğuz boyundan da diğer Oğuz boylarının çıktığını belirtti. Oğuz’un çocuklarının doğuşunu ise şu sözlerle aktardı:

“Oğuz bir gün, bir yerde gök tanrıya yalvarmaktaydı. Gökten bir ışık indi. O ışık içerisinde bir kız vardı. Kız öyle güzeldi ki: ‘Gülse gök tanrı güler, ağlasa gök tanrı ağlardı.’ diyor. Oğuz bu kızı çok seviyor, onunla evleniyor. Ondan üç oğlu oluyor. O oğullarına da: Gün, Ay ve Yıldız adları veriliyor. Yani Gün Han, Ay Han, Yıldız Han; gökten inen kız ile Oğuz’dan doğan çocuklar.
Oğuz bir gün yine bir ağaç kavuğunda bir kız görüyor. Çok güzel bir kız o da. O kızla evleniyor. Oradan da Gök, Dağ ve Deniz doğuyor. Gök Han, Dağ Han, Deniz Han. Onlar da Üçoklar zaten. Oradan da Üçoklar soyu gelmiş oluyor.”
Prof. Dr. Behiye Köksel, Oğuz boylarının Gaziantep’e geliş tarihi ile ilgili de şunları söyledi:
“İslam’ın 10 - 11. yüzyılda kabul edilmesiyle hatta daha da önceden Müslüman olan Türk boyları var. Tahminim Bozoklar 11. yüzyılda falan gelmişlerdir ama daha eski de gelmiş olabilirler; çünkü Hazar’ın güneyinden ve kuzeyinden bir sürü boylar geliyor. Daha da eskiye gitmek mümkün.
Hunlar, Avrupa’da Hun Devleti kuruyor. Çok eskiden de gelip yerleşmiş olabilirler. Yani zannedildiği gibi Türkler burayı çok geç vatan tutmuş değil. Çok önceden gelip yerleşmişler. Biz bu coğrafyada çok eski kültürlerin yaşamış olmasından, Sümer ile komşu olmaktan, Hitit ile birlikte yaşamış olmaktan, bu ülkenin diğer gayrimüslim vatandaşlarıyla yaşamış olmaktan her zaman için mutluyuz, bu bizim zenginliğimizdir. Araplarla komşu olmaktan memnunuz, birçok kültür alışverişi olmuştur aramızda. Ama burada hakim unsurun da ne olduğunu gözden kaçırmamak lazımdır diye düşünüyorum.”
Haber: Başak AKAY