Araştırmacı-Yazar Yelken’in 9-10 yıl önce farkına varıldığını söylediği Gaziantep’in İslahiye ilçesine bağlı Yeniköy’deki (Eski adıyla Uzunkabir Köyü) eski mezarlığın bir kısmı, karayolu ile demiryolu geçirildiği ve defineciler tarafından eşildiği için yok olmuş.
Bin yıldan fazla tarihe sahip olduğu sanılan mezarlık, günümüzde de işlevini sürdürüyor. Vefat eden kişiler, eski mezarların arasına gömülmüş ve gömülmeye devam ediyor.
Yelken, mezarlarla ilgili detaylı bilgiyi şu sözlerle aktardı:
“900’lü ya da 1000’li yıllarda büyük bir savaş olduğu, bu savaşta ölen kişilerin alelacele toprağa gömüldüğü düşünülmekte. Buradaki mezarların, Anadolu’ya gelen ilk Türklerin mezarları olabileceği söylenmektedir; çünkü çoğu mezar taşında balbanlar var.
Bu bölgede Yeniköy’de, Zincirli’de bir de Yesemek’te bazı mezarlarda var. Türklerin Anadolu’ya ilk olarak Doğu Anadolu değil de Suriye üzerinden geldiği düşünülmektedir.
Bazı mezar taşlarında Göktürk yazıtı olduğu söylenmekte yani ispatlanmış, görülmüş. O yüzden Türk mezarı olabileceği ve Müslüman mezarı olarak gömüldüğü söylenmektedir. Yüzey araştırması yapmışlar, tam detaylı çalışma yapıldığını sanmıyorum.
Mezarların korunması için İslahiye Belediyesi geçen yıl iki eleman vermişti ama bu yıl sanıyorum yok. Dönem dönem buralarda kaçak kazı yapıldığı söylenmekte. Define peşinde koşanlar, bu mezarlarda ne bulacaklar anlamıyorum. Maalesef bu insanlar, savaşta ölmüş insanlar. Altınla mezara konulacak halleri yok, bunu anlatamıyoruz. Tarihi eserlerimize zarar vermekteler.
Buradaki iki köyün mezarı da eski mezarlığın içine yapılmış yani eski ve yeni mezarlar iç içe. Geçmiş dönemde mezarlığın içinden maalesef karayolu geçirilmiş. İşin kötü tarafı bir de demiryolu geçirilmiş. Binlerce mezar yıkılarak, yok edilmiştir.
Bu önemsememek değil de bilmemekten kaynaklanıyor. Mezar olduğunu anlamıyorlar. Bu bölgede çok fazla bazalt siyah taş var. Taş sanılıyor, tarihin değeri yok. Bilinse sanıyorum bu kadar tahribat yapılmaz.”
Yelken, bölgenin tarihte dünyanın en önemli ticaret yollarından biri olma özelliğini taşıdığını belirterek, İslahiye’nin tarihini anlattı:
İSLAHİYE’NİN TARİHİ
“İslahiye, Anadolu’daki ilk insan yerleşim yerlerinden biri. Aynı zamanda hep yol güzergâhında olması açısından önemli. Yani Hititlerin buradan gelip, Afrin’e geçip, oradan Mısır’a gittikleri, Suriye’nin biraz daha iç taraflarındaki Kadeş’te Mısırlılarla ciddi bir savaş yaptıkları, Mısır ve Hitit kayıtlarında geçmekte.
Aynı zamanda Yesemek, Zincirli, Tilmen, Sakçagöz, Gedikli hep Hitit yerleşim alanları. Özellikle Yesemek’in bir Hitit şehri olduğu ortaya çıktı. Oradaki heykel atölyelerinin o bölge için yapıldığı yeni keşfedildi. Buralar geçmiş dönemden beri önemli geçiş bölgesi olmuştur."
Araştırmacı-Yazar Hasan Yelken, ilçenin isminin anlamı ve tarihi ile ilgili de şu bilgileri verdi:
İSLAHİYE’NİN İSMİNİN ANLAMI VE TARİHİ
"1800’lü yılların başında İslahiye’de bir ayaklanma oluyor. Osmanlı, bu bölgeye bir ıslah ordusu gönderiyor. Sonra da askeriye bu bölgede yerleşik kalıyor. İslahiye adı oradan gelmektedir ama İslahiye’nin bilinen en eski adı ‘Nikopolis’tir yani ‘Zaferkenti’.
Büyük İskender’in buradan geçtiği, İslahiye’nin temellerini attığı; daha sonra Romalıların gelip, burada yerleşime devam ettiği ve Nikopolis’i merkez yaptıkları bilinmekte. Nikopolis’in üzerinde askeriyemiz yerleşiktir, bir yönden de iyi olmuştur; kaçak kazıları engellemişlerdir.
İslahiye önemli yani her zaman Akdeniz’e geldiğinizde öncelikle buraya gelip, buradan Arabistan’a veya Bağdat, İran’a doğru gitmek zorundasınız. O yüzden hep geçiş bölgesi olmuştur. En eski yol da önceden İslahiye’ye bağlı olan Nurdağı’nın içinden geçmekte. Dünyada bilinen en eski ticaret yollarından biridir. ‘Asur ticaret yolu’ diye geçer. Biz tarih kayıtlarından biliyoruz ki, Asurlular ve Hititler bu yolda ticaret yapmışlar.
Zaten şu anki modern yollar da bu yolları takip etmekte, paralel geçmektedir. Yani eski insanlar geçişin nerede olabileceğini hesaplamışlar, gelişigüzel yol belirlememişler. Tarihteki ticaret yolu olma özelliğini günümüzde de devam ettiriyor.”
Haber: Başak AKAY
Bin yıldan fazla tarihe sahip olduğu sanılan mezarlık, günümüzde de işlevini sürdürüyor. Vefat eden kişiler, eski mezarların arasına gömülmüş ve gömülmeye devam ediyor.
Yelken, mezarlarla ilgili detaylı bilgiyi şu sözlerle aktardı:
“900’lü ya da 1000’li yıllarda büyük bir savaş olduğu, bu savaşta ölen kişilerin alelacele toprağa gömüldüğü düşünülmekte. Buradaki mezarların, Anadolu’ya gelen ilk Türklerin mezarları olabileceği söylenmektedir; çünkü çoğu mezar taşında balbanlar var.
Bu bölgede Yeniköy’de, Zincirli’de bir de Yesemek’te bazı mezarlarda var. Türklerin Anadolu’ya ilk olarak Doğu Anadolu değil de Suriye üzerinden geldiği düşünülmektedir.
Bazı mezar taşlarında Göktürk yazıtı olduğu söylenmekte yani ispatlanmış, görülmüş. O yüzden Türk mezarı olabileceği ve Müslüman mezarı olarak gömüldüğü söylenmektedir. Yüzey araştırması yapmışlar, tam detaylı çalışma yapıldığını sanmıyorum.
Mezarların korunması için İslahiye Belediyesi geçen yıl iki eleman vermişti ama bu yıl sanıyorum yok. Dönem dönem buralarda kaçak kazı yapıldığı söylenmekte. Define peşinde koşanlar, bu mezarlarda ne bulacaklar anlamıyorum. Maalesef bu insanlar, savaşta ölmüş insanlar. Altınla mezara konulacak halleri yok, bunu anlatamıyoruz. Tarihi eserlerimize zarar vermekteler.
Buradaki iki köyün mezarı da eski mezarlığın içine yapılmış yani eski ve yeni mezarlar iç içe. Geçmiş dönemde mezarlığın içinden maalesef karayolu geçirilmiş. İşin kötü tarafı bir de demiryolu geçirilmiş. Binlerce mezar yıkılarak, yok edilmiştir.
Bu önemsememek değil de bilmemekten kaynaklanıyor. Mezar olduğunu anlamıyorlar. Bu bölgede çok fazla bazalt siyah taş var. Taş sanılıyor, tarihin değeri yok. Bilinse sanıyorum bu kadar tahribat yapılmaz.”
Yelken, bölgenin tarihte dünyanın en önemli ticaret yollarından biri olma özelliğini taşıdığını belirterek, İslahiye’nin tarihini anlattı:
İSLAHİYE’NİN TARİHİ
“İslahiye, Anadolu’daki ilk insan yerleşim yerlerinden biri. Aynı zamanda hep yol güzergâhında olması açısından önemli. Yani Hititlerin buradan gelip, Afrin’e geçip, oradan Mısır’a gittikleri, Suriye’nin biraz daha iç taraflarındaki Kadeş’te Mısırlılarla ciddi bir savaş yaptıkları, Mısır ve Hitit kayıtlarında geçmekte.
Aynı zamanda Yesemek, Zincirli, Tilmen, Sakçagöz, Gedikli hep Hitit yerleşim alanları. Özellikle Yesemek’in bir Hitit şehri olduğu ortaya çıktı. Oradaki heykel atölyelerinin o bölge için yapıldığı yeni keşfedildi. Buralar geçmiş dönemden beri önemli geçiş bölgesi olmuştur."
Araştırmacı-Yazar Hasan Yelken, ilçenin isminin anlamı ve tarihi ile ilgili de şu bilgileri verdi:
İSLAHİYE’NİN İSMİNİN ANLAMI VE TARİHİ
"1800’lü yılların başında İslahiye’de bir ayaklanma oluyor. Osmanlı, bu bölgeye bir ıslah ordusu gönderiyor. Sonra da askeriye bu bölgede yerleşik kalıyor. İslahiye adı oradan gelmektedir ama İslahiye’nin bilinen en eski adı ‘Nikopolis’tir yani ‘Zaferkenti’.
Büyük İskender’in buradan geçtiği, İslahiye’nin temellerini attığı; daha sonra Romalıların gelip, burada yerleşime devam ettiği ve Nikopolis’i merkez yaptıkları bilinmekte. Nikopolis’in üzerinde askeriyemiz yerleşiktir, bir yönden de iyi olmuştur; kaçak kazıları engellemişlerdir.
İslahiye önemli yani her zaman Akdeniz’e geldiğinizde öncelikle buraya gelip, buradan Arabistan’a veya Bağdat, İran’a doğru gitmek zorundasınız. O yüzden hep geçiş bölgesi olmuştur. En eski yol da önceden İslahiye’ye bağlı olan Nurdağı’nın içinden geçmekte. Dünyada bilinen en eski ticaret yollarından biridir. ‘Asur ticaret yolu’ diye geçer. Biz tarih kayıtlarından biliyoruz ki, Asurlular ve Hititler bu yolda ticaret yapmışlar.
Zaten şu anki modern yollar da bu yolları takip etmekte, paralel geçmektedir. Yani eski insanlar geçişin nerede olabileceğini hesaplamışlar, gelişigüzel yol belirlememişler. Tarihteki ticaret yolu olma özelliğini günümüzde de devam ettiriyor.”
Haber: Başak AKAY