Ümitsiz ve karamsar bir Türkiye tablosuyla karşı karşıyayız.
Bu kötü tablodan ötürü toplum psikolojik bir çöküşün içinde!
Ülkemizde yaşanan ekonomik krizle birlikte zor günler geçiren vatandaşın psikolojisinin bozulduğu, son zamanlarda art arda meydana gelen intihar vakalarının ve kadın cinayetlerinin yaşandığı bir ülke haline geldik.”
Daha önceden Meclis Başkanlığına kadın cinayetleri ve intiharlarla ilgili önergeler veren Yılmazkaya, “Ülkemizde ve kentimizde yaşanan intiharlar ve kadın cinayetlerinin vebalini kim ödeyecek, yitip giden canlarımızın hesabını kim verecek?” dedi.
Yılmazkaya, “Yapılan çalışmalar neticesinde kadın cinayetlerinin en fazla işlendiği kentler sıralamasında Gaziantep’in 6. sırada yer almasının hiçbir izahı yoktur. Her yıl yüzlerce kadının öldürüldüğü, yüzlercesinin ise şüpheli ölümü, ülkemizin kanayan en büyük yaralarındandır” ifadelerini kullandı.
Hükümet Kadın Cinayetlerine Karşı Pasif Mücadele İçinde!
Türkiye'de giderek artan yoksulluk ve işsizliğin önce kadınları vurduğu, kadına yönelik şiddeti arttırdığı, kadını güçsüz bırakılan bir ülkenin güçsüz kalmasının da kaçınılmaz olduğunu vurgulayan Yılmazkaya, “Kadın cinayetleri ve şüpheli kadın ölümlerinin soruşturmaları dikkatli bir şekilde incelenmeli ve hızlıca sonuçlandırılmalıdır. Ama ağır aksak işleyen yargılama süreçlerine ek olarak Hükümetin kadın cinayetlerine yönelik pasif mücadele anlayışı ve İstanbul Sözleşmesi’ne yönelik tutumu ve sözleşmeden geri çekilmesi, cinayetlerin sonuçlanması konusunda süreci negatif yönde etkilemektedir.
Uluslararası sözleşmelerin uygulanması durumunda hayatın kadınlar için daha yaşanabilir hale geleceği gerçeğini göz ardı eden bir anlayışın hükümet tarafından desteklenmesi ve toplumun bazı yapıları tarafından bu konular üzerinden kamuoyu algısı yaratılması, çağdaş toplumumuzun ilerici normlarını kadınlar aleyhine zedelememektedir.
Bu gerçekler ışığında giderek artan kadın cinayetlerinin ve şüpheli kadın ölümlerinin önüne geçmek adına gerekli inceme ve araştırmaların yapılması, bu eylem ve saldırılar noktasında önleyici tedbirlerin alınması hayati öneme sahiptir.
Kadına yönelik cinsel suçlarda, tecavüz olaylarında tutuklu yargılanan neredeyse yok. Buda toplum tarafından da her türlü şiddetin karşılığı cezasızlık olarak algılanmaktadır. Cezasızlık arttıkça kadın cinayetleri, taciz, tecavüz vakaları maalesef çoğalıyor. Her geçen yıl kadın cinayetlerinde yaşanan artış ve yürütmenin (mevcut hükümetin) bu konudaki pasif mücadelesi gelecekte işlenebilecek kadın cinayetlerindeki olası şüphelilerini cesaretlendirmektedir.
Türkiye'de giderek artan yoksulluk ve işsizliğin önce kadınları vurduğu, kadına yönelik şiddeti arttırdığı, kadını güçsüz bırakılan bir ülkenin güçsüz kalmasının da kaçınılmaz olduğu bir gerçektir” dedi.
Bunun Tek Sorumlusu Ülkedeki Kötü Siyasi Yönetimdir!
Kadın cinayetlerinin yanı sıra Gaziantep’teki intiharlarla ilgilide değerlendirmelerde bulunan Yılmazkaya, bu yaşanan olaylarda toplumun sosyolojik, psikolojik ve ekonomik olarak çöküşün içine sürükleyen AKP Hükümetlerinin sorumluluğunun büyük olduğunu vurguladı.
Gaziantep’te 1 hafta için gerçekleşen 4 intihar vakasının sorumlusunun ülkedeki kötü ekonomik politikaların sonucu olduğunu vurgulayan Yılmazkaya, “Ümitsiz ve karamsar bir Türkiye tablosuyla karşı karşıyayız.
Bu kötü tablodan ötürü toplum psikolojik bir çöküşün içinde!
Ülkemizde yaşanan ekonomik krizle birlikte zor günler geçiren vatandaşın psikolojisinin bozulduğu, son zamanlarda art arda meydana gelen intihar vakalarının yaşandığı bir ülke haline geldik.
Sadece, Gaziantep’te geçtiğimiz 1 hafta içinde 4 intihar vakası meydana geldi.
Vatandaş işsizlikle, borçlarla, yüksek faizlerle, yüksek enflasyon, icralarla psikolojik bir sarmalın içine girmiş durumda.
Borcunu ödeyemeyen evine ekmek götüremeyen vatandaşlar intihar ediyor!
İntihar eden, boşanan, yok olup giden nice aileleri var!
Bunların vebalini kim ödeyecek?
Yapılan çalışmaya göre kadın cinayetleri en fazla İstanbul (347), İzmir (176), Ankara (135), Adana (125) Antalya'da (110), Gaziantep (105), Bursa (94), Mersin (79), Konya (76) ve Kocaeli'de (71) işlendi. Söz konusu 10 ilde 10 yılda en az 1318 kadın öldürüldü. Bu, kadın cinayetlerinin yarısının söz konusu illerde işlendiğini gösteriyor.
İstanbul'da en fazla kadın cinayeti tespit edilen ilk üç ilçe Bağcılar (22), Esenyurt (22) ve Fatih (21) oldu. Ankara'da en fazla kadın cinayeti görülen ilçeler Keçiören (28), Mamak (24) ve Çankaya (19); İzmir'de ise Buca (24), Konak (22) ve Karabağlar (22) oldu.Türkiye çapında ilçe bazında en fazla kadın cinayeti ise Seyhan (52) / Adana, Şahinbey (49) / Gaziantep ve Şehitkamil (36) / Gaziantep'te işlendiği görülmekte.
Maalesef bu rakamlara bakıldığında, insan hayatının ucuz olduğu bir düzenin hakim olduğu görülmekte!
Bir Hekim olarak, Gaziantep İlimizde ve Türkiye genelinde artış gösteren intihar vakalarından dolayı büyük bir endişe duymaktayım.
Bunun tek sorumlusu ise ülkedeki kötü siyasi yönetimdir!
Duyarlı bir hükümetin, yandaş müteahhitlere ihale vermek yerine, vatandaşın haklı isyanına kulak vermesi, daha gerçekçi ekonomik politikalarla esnafımıza, işsiz vatandaşımıza sahip çıkması gerek” ifadelerini kullandı.
