Osmanlı İmparatorluğu’nda 14 Mart 1827 yıllında Tıphane-i Amire ve Cerrahhane-i Amire adıyla ilk tıp okulu açıldığını belirterek, 1919 yılından itibaren de 14 Mart Tıp Bayramı olarak kutlanmaya başladığını vurgulayan Doç. Dr. Turgut, “Ülkemizde, modern ve bilimsel ölçekli ilk tıp eğitiminin başladığı 14 Mart, aynı zamanda milletimizin bağımsızlık uğruna yaktığı ateşin ilk kıvılcımının tarihidir. Tıbbiyeliler, 14 Mart 1919’da İstanbul’u işgal eden düşman kuvvetlerini protesto ederek, milli mücadelemizin öncülüğünü yapmış ve İstiklal savaşımızda önemli bir rol oynamıştır. Birinci Dünya Savaşı boyunca 765 tıp öğrencisinden 346’sı, 1915’te Tıbbiye’ye kaydolan 1. sınıf öğrencilerinin tamamı Çanakkale’de şehit düşmüştü. 1921’de ise Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane öğrencileri şehit olduğu için mezun verememiştir” dedi. Doç. Dr. Turgut, “Tarihimizin zor günlerinde, çeşitli imkansızlıklar içinde yetişen hekimlerimiz, Cumhuriyetimizin kuruluşundan itibaren milletimizin var olma, kalkınma ve gelişme mücadelesinde her zaman önemli roller üstlenmiştir. Tıpkı tarihte olduğu gibi bugün de milletimizin ve ordumuzun yanında yer almaya devam etmiş, gah 15 Temmuz’da sokaklarda biz de varız demiş, yaraları sarmak için hastanelere koşmuş, Afrin’de kahraman ordumuzun yanı başında varlığını ve desteğini her zaman hissettirmiş ve hissettirmeye devam edecektir” şeklinde konuştu.
Hekimlik mesleğinin kutsallık atfedildiğini anımsatan Doç. Dr. Turgut, 1919 yıllının 14 Martında memleketi işgal eden yabancı güçlere karşı sağlık mesleğini icra eden ecdatlarının tavrını bu gün aynısını sergileyeceğini belirterek, “Türkiye’nin güvenliğini tehdit eden terör saldırılarına karşı milletinin egemenliğini ve hayat hakkını savunmak için yapılan harekatın meşru müdafaa olması ve bütün dünya tarafından kabul edilmesine rağmen Türk Tabipler Birliği’nin yapmış olduğu açıklamaları ise hekimler olarak kabul etmiyor, 14 Mart münasebetiyle bir kez daha kınıyoruz. Binlerce kilometre ötelerden gelip, kardeş ve dost toprakları işgal etmek isteyenlere karşı yapılamayan açıklamalar bu ülke topraklarını ve masun insanları korumak için canını ortaya koyan kahraman Mehmetçiklerimiz için asla ve kati surette yapılamaz” ifadelerinde bulundu.
14 Mart 1919’da İstanbul’u işgal eden düşman kuvvetlerini protesto ederek, milli mücadelenin öncülüğünü yaparak ilk kıvılcım ateşini yakan bir neslinin torunları olduğunu belirten Gaziantep İl Müdürü Doç. Dr. Abdulkadir Turgut, günümüzün hekimleri olarak bu meşaleyi aynı anlayışla geleceğe taşıyacağını söyleyerek tüm sağlık çalışanlarının 14 Mart Tıp Bayramını tebrik etti.
Hekimlik mesleğinin kutsallık atfedildiğini anımsatan Doç. Dr. Turgut, 1919 yıllının 14 Martında memleketi işgal eden yabancı güçlere karşı sağlık mesleğini icra eden ecdatlarının tavrını bu gün aynısını sergileyeceğini belirterek, “Türkiye’nin güvenliğini tehdit eden terör saldırılarına karşı milletinin egemenliğini ve hayat hakkını savunmak için yapılan harekatın meşru müdafaa olması ve bütün dünya tarafından kabul edilmesine rağmen Türk Tabipler Birliği’nin yapmış olduğu açıklamaları ise hekimler olarak kabul etmiyor, 14 Mart münasebetiyle bir kez daha kınıyoruz. Binlerce kilometre ötelerden gelip, kardeş ve dost toprakları işgal etmek isteyenlere karşı yapılamayan açıklamalar bu ülke topraklarını ve masun insanları korumak için canını ortaya koyan kahraman Mehmetçiklerimiz için asla ve kati surette yapılamaz” ifadelerinde bulundu.
14 Mart 1919’da İstanbul’u işgal eden düşman kuvvetlerini protesto ederek, milli mücadelenin öncülüğünü yaparak ilk kıvılcım ateşini yakan bir neslinin torunları olduğunu belirten Gaziantep İl Müdürü Doç. Dr. Abdulkadir Turgut, günümüzün hekimleri olarak bu meşaleyi aynı anlayışla geleceğe taşıyacağını söyleyerek tüm sağlık çalışanlarının 14 Mart Tıp Bayramını tebrik etti.