Türk Patent ve Marka Kurumu ev sahipliğinde Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’ne tescil belgeleri takdim töreni gerçekleştirildi. Törene Türk Patent Kurumu Başkanı Prof. Dr. Habip Asan, Gaziantep Belediye Başkanı Fatma Şahin ve Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Doç. Dr. Hasan Ali Çelik de katıldı.
"Antepli kadınların emeği var"
Coğrafi işaret almanın ülke ekonomisine katkısı olduğunu ve bu tür çalışmalara devam edeceklerini vurgulayan Şahin "Bugün yerel mutfağımızın, medeniyetimizin, tarihimizin ve kültürümüzün sonunda çıkan iki önemli yemeğimiz var. Biz yaklaşık 1,5 yıl önce coğrafi işaret için başvurmuştuk, bugün ikisinin de tescilini alıyoruz. İkisinin de hikayesi var, Yuvalama bizim düğün yemeğimiz, pirinç unu, et suyu ve yoğurtla saatlerce yuvarlanarak yapılan Gaziantep’teki kadınların emeği olan bir yemek. Bu lezzeti dünyaya tanıtmak istiyoruz, bu coğrafi işaretleri alarak daha güzel bir şekilde tanıtım olacak. Şehir ve ülke ekonomisinde hedeflerimize ulaşmamızda da çok yardımcı olacak. Altınımız, madenimiz, petrolümüz yok belki ama büyük bir geçmişimiz, hazinemiz var ve bu altından petrolden daha kıymetli. Şimdi yuvalama ve beyranımıza tescil aldık ama sırada menengiç kahvemiz, Gaziantep lahmacunumuz ve yaklaşık 200 çeşit yemeğimizin tek tek tescilini alacağız" diye konuştu.
"Coğrafi İşaretler Dairesi Başkanlığı kurduk"
İki yeni coğrafi işaret belgesi verildiğini söyleyen Bakan Yardımcısı Çelik ise, "Gaziantep coğrafi işaretler konusunda farkındalığı yüksek olan şehirlerimizin başında geliyor. Nitekim Avrupa Birliği nezdinde tescil edilen ilk coğrafi işaretimiz de Antep baklavasıdır. Gazianteplileri bu başarıdan dolayı tebrik ediyorum. Patentler, markalar veya tasarımlar genellikle bir kişiye, bir ekibe, bir üniversiteye veya bir firmaya ait oluyor. Coğrafi işaretler ise bütün bir bölgeye, bütün şehre ve hatta ülkeye ait olabiliyor. Coğrafi işaretlerin yerel ekonomiler ve kırsal kalkınma için nasıl bir fark oluşturabileceğini biliyoruz. Coğrafi işaret o ürünün gerçekten de o coğrafyada ve geleneksel prensiplere uygun bir şekilde üretildiğini teminat altına alıyor. Bu özellikleri nedeniyle bu işarete sahip ürünler pazarlara daha yüksek fiyatlarla girebiliyor. Bizler de bu konuda adım atarak Coğrafi İşaretler Dairesi Başkanlığı kurduk. Geleneksel ürün adlarının korunabilmesi için de düzenlemeler yaptık. Bu düzenlemelerin hem bugüne kadar tescil edilmiş işaretlere güç katacağına hem de tescil sayısını arttıracağına inanıyoruz" şeklinde konuştu.
Tescil belgelerinin takdim töreninin ardından, Gaziantep mutfağından gelen şeflerin yaptığı yuvalama ve beyran ikram edilerek yöresel lezzetin tadına bakıldı.
"Antepli kadınların emeği var"
Coğrafi işaret almanın ülke ekonomisine katkısı olduğunu ve bu tür çalışmalara devam edeceklerini vurgulayan Şahin "Bugün yerel mutfağımızın, medeniyetimizin, tarihimizin ve kültürümüzün sonunda çıkan iki önemli yemeğimiz var. Biz yaklaşık 1,5 yıl önce coğrafi işaret için başvurmuştuk, bugün ikisinin de tescilini alıyoruz. İkisinin de hikayesi var, Yuvalama bizim düğün yemeğimiz, pirinç unu, et suyu ve yoğurtla saatlerce yuvarlanarak yapılan Gaziantep’teki kadınların emeği olan bir yemek. Bu lezzeti dünyaya tanıtmak istiyoruz, bu coğrafi işaretleri alarak daha güzel bir şekilde tanıtım olacak. Şehir ve ülke ekonomisinde hedeflerimize ulaşmamızda da çok yardımcı olacak. Altınımız, madenimiz, petrolümüz yok belki ama büyük bir geçmişimiz, hazinemiz var ve bu altından petrolden daha kıymetli. Şimdi yuvalama ve beyranımıza tescil aldık ama sırada menengiç kahvemiz, Gaziantep lahmacunumuz ve yaklaşık 200 çeşit yemeğimizin tek tek tescilini alacağız" diye konuştu.
"Coğrafi İşaretler Dairesi Başkanlığı kurduk"
İki yeni coğrafi işaret belgesi verildiğini söyleyen Bakan Yardımcısı Çelik ise, "Gaziantep coğrafi işaretler konusunda farkındalığı yüksek olan şehirlerimizin başında geliyor. Nitekim Avrupa Birliği nezdinde tescil edilen ilk coğrafi işaretimiz de Antep baklavasıdır. Gazianteplileri bu başarıdan dolayı tebrik ediyorum. Patentler, markalar veya tasarımlar genellikle bir kişiye, bir ekibe, bir üniversiteye veya bir firmaya ait oluyor. Coğrafi işaretler ise bütün bir bölgeye, bütün şehre ve hatta ülkeye ait olabiliyor. Coğrafi işaretlerin yerel ekonomiler ve kırsal kalkınma için nasıl bir fark oluşturabileceğini biliyoruz. Coğrafi işaret o ürünün gerçekten de o coğrafyada ve geleneksel prensiplere uygun bir şekilde üretildiğini teminat altına alıyor. Bu özellikleri nedeniyle bu işarete sahip ürünler pazarlara daha yüksek fiyatlarla girebiliyor. Bizler de bu konuda adım atarak Coğrafi İşaretler Dairesi Başkanlığı kurduk. Geleneksel ürün adlarının korunabilmesi için de düzenlemeler yaptık. Bu düzenlemelerin hem bugüne kadar tescil edilmiş işaretlere güç katacağına hem de tescil sayısını arttıracağına inanıyoruz" şeklinde konuştu.
Tescil belgelerinin takdim töreninin ardından, Gaziantep mutfağından gelen şeflerin yaptığı yuvalama ve beyran ikram edilerek yöresel lezzetin tadına bakıldı.