Konferansın açılışında konuşan GAÜN Rektörü Prof. Dr. Arif Özaydın, Batının hâkimiyetini kaybettiğini, “Medine’den beslenmeyen bir paradigmaya medeniyet denmez. Yeniden kendimize dönüp, kendi değerlerimiz üzerinden dünyayı anlamaya, yeniden yaşam biçimi kurmaya sizi davet ediyorum” dedi.
Prof. Dr. Özaydın, “Eleştirel Bir Yaklaşımla Medeniyet ve İktisat” kitabını yazarken Prof. Dr. Fuat Sezgin’in kitaplarını okuduğunu ve kendisinden yararlandığını belirtti. Fuat Sezgin’in günde 17 saat çalıştığını, müthiş eserler ortaya koyduğunu vurgulayan Prof. Dr. Özaydın, öğrencilere de çok çalışmaları ve Fuat Sezgin’in perspektifinden bakarak okumaları yönünde tavsiyelerde bulundu.
İslam’ın bilim dini, bütün insanları ilme teşvik eden eşsiz, son din olduğunu aktaran Dicle Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ali Karakaş, “İslam dini Temel İslam Bilimlerini teşvik ettiği gibi aynı şekilde pozitif ilimleri de teşvik eden bir din. Fuat Sezgin’in ‘aydınlık çağ’ diye tanımladığı o on asırlık süre aslında İslam dünyasının aydınlık çağı ama onlar bunu karanlık çağ diye tanımlıyorlar. İlmi teşvik eden bir dinin müntesiplerinin yaşamış olduğu on asrın karanlık çağ diye tanımlanması başlı başına bir mahkumiyettir. Biz bu mahkumiyeti şiddetle reddediyoruz. Fuat Sezgin hocamız da 94 yıllık ömrünü bu mahkumiyeti reddetmek için harcadı” şeklinde konuştu. Konuşmasında Prof. Dr. Fuat Sezgin’in kitaplarından da örnekler sunan Doç. Dr. Karakaş, kişisel özellikleri hakkında bilgi vererek, Prof. Dr. Fuat Sezgin zamanın kıymetini çok iyi bilen, kanaatkâr bir insan olduğunu vurguladı.
İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Akbaş ise Doç. Dr. Ali Karakaş’ın Prof. Dr. Fuat Sezgin üzerine dünyada ilk olarak doktora çalışması yapan kişi olduğunu belirterek, kendisine çalışmalarında başarılar diledi. Prof. Dr. Akbaş, “Bütün ilimler tek bir şey içindir; sizi Allah’a götürmesi gerekir. İlimler Allah’a götürmüyorsa o ilimler eksik kalmıştır” diye konuştu.
