23-12-2017 09:52
Filistin’in Ankara Büyükelçisi Faed Mustafa, BM Genel Kurulunda zaferle sonuçlanan Kudüs tasarısının ardından ilk değerlendirmeyi Türkiye gazetesine yaptı. ABD’nin barış sürecindeki ehliyetini kaybettiğine işaret eden Büyükelçi Mustafa, ABD’nin gelecekte Orta Doğu’daki herhangi bir barış sürecince yer almayacağını söyledi. Büyükelçi Faed Mustafa şu değerlendirmede bulundu:
![’"](’/files/uploads/2293353.jpg")
TEHDİDE BOYUN EĞMEDİLER
BM Güvenlik Konseyindeki oylama ve BM Genel Kurulundan çıkan sonuç ABD’nin izole olduğunu gösterdi. ABD, üye ülkelere bu tasarının oylanmasına katılmamaları için açık bir şeklide tehdit savurdu, baskı yaptı. Bu tasarıya oy vermeleri halinde yardımlarda kesintiye gidileceği yönünde uyardı. Bu, ne denli delilik sürecine geldiklerini açıkça gösteriyor. Buna rağmen biz dünya ülkelerinin hiçbir şekilde bu ucuz tehditlere boyun eğmeyeceklerini biliyorduk.
ABD, bu tavrı ile barış sürecindeki ehliyetini kaybetti. Gelecekte herhangi bir barış sürecince yer almayacak. ABD’nin böyle ‘kör’ bir şekilde taraf tutması barış sürecinde ehliyetini kaybettiğini gösteriyor. Uluslararası hukukun savunucusu olarak kendini lanse eden ABD, bu karardan sonra hukuku hiçe sayan ülkelerin başında geldiğini gösterdi. Siyaset anlamında zorbalık yapmaya başladı. Kudüs bizimdir. Halkımız da Batı Şeria’da, Gazze’de, Kudüs’te sivil tepkisini gösteriyor ve mücadele ediyor.
TÜRKİYE ÖRNEK OLMALI
Kudüs meselesinde Türkiye’nin duruşunu saygı, takdir ve gururla karşılıyoruz. Bu net duruş, 6 Aralık’ta Trump’ın ‘Kudüs’ açıklamasının hemen ardından başladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, hemen İslam İşbirliği Teşkilatı’nı (İİT) Kudüs için olağanüstü toplantıya çağırdı. Türkiye’de herkes Filistin’in yanında olduğunu gösterdi. Umudumuz Arap dünyası, İslam dünyası ve bütün dünyanın Türkiye’yi örnek alması ve Türkiye gibi bir duruş sergilemesi...
ARTIK ABD İLE OLMAZ!
Orta Doğu’daki birçok konuda ABD’nin yerine bir yeni himaye bulmaya çalışıyoruz. Başbakanımız Fransa’ya gitti, çarşamba günü Başbakanlıktan bir heyet de Rusya’daki dostlarımızla görüştü. Çin’e de bir heyet gitti ve orada da görüşmeler gerçekleştirdi. Yeni şartlara göre geleceğimiz için temaslarımız sürecek. Dostlarımızla yeni bir mekanizma belirlemek istiyoruz. Bu mekanizmanın biri de BM’nin söz sahibi olması. Başka bir seçenek ise geçtiğimiz yıl Paris’te düzenlenen Orta Doğu konferansıyla ilgili... Bu konferansa 70 temsilci katılmıştı. Bu 70 temsilci arasından çıkacak komisyonun barış sürecine arabuluculuk yapabileceğini düşünüyoruz.
Biz yolumuza devam ediyoruz. Uluslararası örgütlere katılmak için de çaba göstereceğiz. Başkanımız, son devlet toplantısında 22 uluslararası örgüte iştirak etmemiz yönündeki kararı imzaladı. Ayrıca önümüzdeki günlerde uluslararası örgütlere ve anlaşmalara katılma yönünde yeni kararlar imzalanacak. Filistin devletini ‘devlet’ olarak tanımayan ülkelere yönelik çalışmalarımız sürecek. Bütün kapıları çalacağız.
Kaynak: Türkiye Gazetesi
TEHDİDE BOYUN EĞMEDİLER
BM Güvenlik Konseyindeki oylama ve BM Genel Kurulundan çıkan sonuç ABD’nin izole olduğunu gösterdi. ABD, üye ülkelere bu tasarının oylanmasına katılmamaları için açık bir şeklide tehdit savurdu, baskı yaptı. Bu tasarıya oy vermeleri halinde yardımlarda kesintiye gidileceği yönünde uyardı. Bu, ne denli delilik sürecine geldiklerini açıkça gösteriyor. Buna rağmen biz dünya ülkelerinin hiçbir şekilde bu ucuz tehditlere boyun eğmeyeceklerini biliyorduk.
ABD, bu tavrı ile barış sürecindeki ehliyetini kaybetti. Gelecekte herhangi bir barış sürecince yer almayacak. ABD’nin böyle ‘kör’ bir şekilde taraf tutması barış sürecinde ehliyetini kaybettiğini gösteriyor. Uluslararası hukukun savunucusu olarak kendini lanse eden ABD, bu karardan sonra hukuku hiçe sayan ülkelerin başında geldiğini gösterdi. Siyaset anlamında zorbalık yapmaya başladı. Kudüs bizimdir. Halkımız da Batı Şeria’da, Gazze’de, Kudüs’te sivil tepkisini gösteriyor ve mücadele ediyor.
TÜRKİYE ÖRNEK OLMALI
Kudüs meselesinde Türkiye’nin duruşunu saygı, takdir ve gururla karşılıyoruz. Bu net duruş, 6 Aralık’ta Trump’ın ‘Kudüs’ açıklamasının hemen ardından başladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, hemen İslam İşbirliği Teşkilatı’nı (İİT) Kudüs için olağanüstü toplantıya çağırdı. Türkiye’de herkes Filistin’in yanında olduğunu gösterdi. Umudumuz Arap dünyası, İslam dünyası ve bütün dünyanın Türkiye’yi örnek alması ve Türkiye gibi bir duruş sergilemesi...
ARTIK ABD İLE OLMAZ!
Orta Doğu’daki birçok konuda ABD’nin yerine bir yeni himaye bulmaya çalışıyoruz. Başbakanımız Fransa’ya gitti, çarşamba günü Başbakanlıktan bir heyet de Rusya’daki dostlarımızla görüştü. Çin’e de bir heyet gitti ve orada da görüşmeler gerçekleştirdi. Yeni şartlara göre geleceğimiz için temaslarımız sürecek. Dostlarımızla yeni bir mekanizma belirlemek istiyoruz. Bu mekanizmanın biri de BM’nin söz sahibi olması. Başka bir seçenek ise geçtiğimiz yıl Paris’te düzenlenen Orta Doğu konferansıyla ilgili... Bu konferansa 70 temsilci katılmıştı. Bu 70 temsilci arasından çıkacak komisyonun barış sürecine arabuluculuk yapabileceğini düşünüyoruz.
Biz yolumuza devam ediyoruz. Uluslararası örgütlere katılmak için de çaba göstereceğiz. Başkanımız, son devlet toplantısında 22 uluslararası örgüte iştirak etmemiz yönündeki kararı imzaladı. Ayrıca önümüzdeki günlerde uluslararası örgütlere ve anlaşmalara katılma yönünde yeni kararlar imzalanacak. Filistin devletini ‘devlet’ olarak tanımayan ülkelere yönelik çalışmalarımız sürecek. Bütün kapıları çalacağız.
Kaynak: Türkiye Gazetesi
