Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan İbn Haldun Üniversitesi (IHÜ) Medeniyetler İttifakı Enstitüsü (MEDIT) ve Al-Furqan İslami Miras Vakfı iş birliğiyle gerçekleştirilen Uluslararası Medeniyetler Şurası’nda konuştu. Üniversitenin Başakşehir yerleşkesinde gerçekleşen şuranın resmi açılışına Erdoğan’ın yanı sıra Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, İstanbul Valisi Vasip Şahin, İBB Başkanı Mevlüt Uysal, Cumhurbaşkanı Edoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan, İHÜ Rektörü Prof. Dr.Recep Şentürk, İHÜ Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Dr. İrfan Gündüz ve çok sayıda akademisyen katıldı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, şuranın hayırlı olmasını dileyerek başladığı konuşmasında, "Aziz dinimizi terör örgütleri üzerinden öylesine bir yere konumlandırmaya çalışıyorlar ki böyle olmadığını anlatmaya çalışmaktan çoğu zaman hakikati ifade etmeye fırsat bulamıyoruz. Şu anda birçok insan çıktı, türedi. Bu türedi tipler sünneti ciddi manada tartışır hale geldiler. Bu tartışmaların özellikle ülkemizde yapılması bizler için ciddi manada üzüntü sebebidir. Şunu açıkça söylemeliyim. Hoca olmak ahkam kesmek yetkisini kimseye vermiyor. Dolayısıyla sevgili peygamberimizin sünnetini tartışma yetkisini de onları vermiyor. Bu tartışmaları açmak bir neslin ifsadı anlamına gelir Bu nesli ifsad etmek hakkını kimse onları vermemiştir. Kendileri böyle bir tarzın siyasetin içine giremezler. Girerlerse bedelini ağır öderler. Biz bir medeniyet mücadelesi içerisindeyiz. Yüzyıllardır var olan medeniyetiz. Medeniyetin inşası değil ihyası hareketi içindeyiz. Öyleyse bizim de farkımızı ortaya koymamız şarttır" dedi.
"Kırk kat, yüz kat binalar yapmak sizi medeni yapmıyor. Bu tuzağın içine düştük"
"Batı medeniyetinin üslubu, ölçüleri ile İslam medeniyetinin üslub ve ölçüleri farklıdır" diyen Erdoğan, "Mesela bir şehrin batı ölçüsüne göre medeni sayılması için yollarının aydınlatılması gerekir. İslamın medeniyetin ölçüsü ise mesela kapı kilitlemeden dışarı çıkılabilmesi, ihtiyaç sahibi herkese el uzatılması, sokak hayvanlarına dahi şefkatle davranılmasıdır. Ama biz bu tuzağın içine farklı şekilde düştük. Kırk kat, yüz kat binalar yapmak sizi medeni yapmıyor. Bu tuzağın içine düştük. İslam medeniyetinin ölçüsü hayra çağırmak iyiliği emretmek, kötüyü yasaklamaktır. İslam dininin ölçüleri dünyada hakim olsaydı şu yaşadığımız krizler ortaya çıkar mıydı?" ifadelerini kaydetti
"Trump bana göre medeniyet olayını şekil olarak değerlendiren tipolojidir"
ABD Başkanı Trump ile ilgili değerlendirmede de bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Trump bana göre medeniyet olayını şekil olarak değerlendiren tipolojidir. Bizim anlayışımızda farklı düşünce insanlarına kapıları kapatmadık. Eğer Amerika’da Müslümanlar oradan kovulmanın hesapları içine mahkum edilmişse Amerika’da bir sıkıntı var demektir. Trump’ın bunu masaya yatırması gerekir. Bizim hedefimizde insan yaradılmışların en şereflisidir. Amerika’da böyle değil şu andaki gidiş orada sıkıntıdadır. Beyaz Saray’ın önünde gösteri yapıyorsa bu kendi inancının karşılığın alma demokrasi mücadelesini verme gayretidir. Amerika’ya ’demokrasinin beşiğidir’ diyorlar. Böyle bir demokrasi olamaz. Benim 13 tane korumam kendi davetine gittiğimiz ülkede tanımadan, görmeden, bilmeden haklarında, gıyaplarında kalkıp gözaltı alma kararı çıkıyorsa kusura bakmasınlar ben bu ülkeye medeni demem. Beni davet edeceksin. Yanımda korumalarım. Ben bir ülkenin cumhurbaşkanıyım. Teröristleri adeta bizi dövdürmeyle, tehditle karşı karşıya bırakacaksınız. Bizimle ilgili korumalarım tedbir alacak. İki tanesi orada hiç yok. Onlar da dahil savcı korumalarımı gözaltına alma kararı verecek. Böyle adalet olur mu? Böyle merhamet olur mu? O da yok. İki dünya saadetini zaten konuşmaya hiç gerek yok" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, şuranın hayırlı olmasını dileyerek başladığı konuşmasında, "Aziz dinimizi terör örgütleri üzerinden öylesine bir yere konumlandırmaya çalışıyorlar ki böyle olmadığını anlatmaya çalışmaktan çoğu zaman hakikati ifade etmeye fırsat bulamıyoruz. Şu anda birçok insan çıktı, türedi. Bu türedi tipler sünneti ciddi manada tartışır hale geldiler. Bu tartışmaların özellikle ülkemizde yapılması bizler için ciddi manada üzüntü sebebidir. Şunu açıkça söylemeliyim. Hoca olmak ahkam kesmek yetkisini kimseye vermiyor. Dolayısıyla sevgili peygamberimizin sünnetini tartışma yetkisini de onları vermiyor. Bu tartışmaları açmak bir neslin ifsadı anlamına gelir Bu nesli ifsad etmek hakkını kimse onları vermemiştir. Kendileri böyle bir tarzın siyasetin içine giremezler. Girerlerse bedelini ağır öderler. Biz bir medeniyet mücadelesi içerisindeyiz. Yüzyıllardır var olan medeniyetiz. Medeniyetin inşası değil ihyası hareketi içindeyiz. Öyleyse bizim de farkımızı ortaya koymamız şarttır" dedi.
"Kırk kat, yüz kat binalar yapmak sizi medeni yapmıyor. Bu tuzağın içine düştük"
"Batı medeniyetinin üslubu, ölçüleri ile İslam medeniyetinin üslub ve ölçüleri farklıdır" diyen Erdoğan, "Mesela bir şehrin batı ölçüsüne göre medeni sayılması için yollarının aydınlatılması gerekir. İslamın medeniyetin ölçüsü ise mesela kapı kilitlemeden dışarı çıkılabilmesi, ihtiyaç sahibi herkese el uzatılması, sokak hayvanlarına dahi şefkatle davranılmasıdır. Ama biz bu tuzağın içine farklı şekilde düştük. Kırk kat, yüz kat binalar yapmak sizi medeni yapmıyor. Bu tuzağın içine düştük. İslam medeniyetinin ölçüsü hayra çağırmak iyiliği emretmek, kötüyü yasaklamaktır. İslam dininin ölçüleri dünyada hakim olsaydı şu yaşadığımız krizler ortaya çıkar mıydı?" ifadelerini kaydetti
"Trump bana göre medeniyet olayını şekil olarak değerlendiren tipolojidir"
ABD Başkanı Trump ile ilgili değerlendirmede de bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Trump bana göre medeniyet olayını şekil olarak değerlendiren tipolojidir. Bizim anlayışımızda farklı düşünce insanlarına kapıları kapatmadık. Eğer Amerika’da Müslümanlar oradan kovulmanın hesapları içine mahkum edilmişse Amerika’da bir sıkıntı var demektir. Trump’ın bunu masaya yatırması gerekir. Bizim hedefimizde insan yaradılmışların en şereflisidir. Amerika’da böyle değil şu andaki gidiş orada sıkıntıdadır. Beyaz Saray’ın önünde gösteri yapıyorsa bu kendi inancının karşılığın alma demokrasi mücadelesini verme gayretidir. Amerika’ya ’demokrasinin beşiğidir’ diyorlar. Böyle bir demokrasi olamaz. Benim 13 tane korumam kendi davetine gittiğimiz ülkede tanımadan, görmeden, bilmeden haklarında, gıyaplarında kalkıp gözaltı alma kararı çıkıyorsa kusura bakmasınlar ben bu ülkeye medeni demem. Beni davet edeceksin. Yanımda korumalarım. Ben bir ülkenin cumhurbaşkanıyım. Teröristleri adeta bizi dövdürmeyle, tehditle karşı karşıya bırakacaksınız. Bizimle ilgili korumalarım tedbir alacak. İki tanesi orada hiç yok. Onlar da dahil savcı korumalarımı gözaltına alma kararı verecek. Böyle adalet olur mu? Böyle merhamet olur mu? O da yok. İki dünya saadetini zaten konuşmaya hiç gerek yok" dedi.