Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul’da, Tuzla-Sedef Tersanesi’nde yapılan ’enerji üretebilen gemilerin’ uğurlama töreninde Başbakan Binali Yıldırım’ın ardından söz aldı.
Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şöyle:
Türkiye’nin en büyük sorunu kendini doğru bir şekilde anlatamamaktır. Bunu asıl sebebi Türkiye’nin sahip olduğu benzersiz özelliklerdir. Dünyada başka hangi ülkede bunca sorunla, böyle büyük bir ekonomik güç aynı anda var olabilir, doğrusu bunu pek de bilemiyorum. Bu durum uzaktan bakıldığında görülen Türkiye manzarası ile ülkemizin hakiki durumunun çok keskin şekilde farklılaşmasına yol açıyor.
15 Temmuz’da darbe girişimi oldu, ertesi gün yastık altındaki döviz piyasaya çıktı; 2.5 milyar dolar. Merkez Bankası piyasaya döviz sürmedi vatandaşım yastık altında dövizleri piyasaya sürdü.
Uluslararası yatırımcıların güvendiği Türkiye’ye kendi iş adamlarımızın dört elle sarılması, yatırımlarını erteleme noktasında, böyle bir yanlışa düşmesi sadece onlara kaybettirir. Gelin yatırımlarınızı hızlandırın. Ben ülkeme ve milletime nasıl güveniyorsam iş adamlarımıza da aynı şekilde güveniyorum.
Bizim farkımız; işte bu şekilde her biri tek başına başka bir ülkeyi dizleri üzerine çöktürmeye yetecek sorunlarla yine uygulandığı her ülkeyi abat edecek projelerin üstesinden aynı anda gelebiliyor olmamızdır.
Türkiye, kendisine inanan, güvenen, yatırım yapan kimseyi mahcup etmedi, mahcup etmez. Uluslararası yatırımcıların önemli bölümü, bu gerçeği gördükleri için ülkemize yaptıkları yatırımları artırarak sürdürüyor.
Terör örgütlerinin eylemleri, sadece eylem yapılan yerde, anda etkisini hissettirir. Onun dışında üzüntümüzü, öfkemizi arttırır ama işlerimizi asla etkilemez. Gece darbe girişimi de olsa ertesi sabah ülkede her şey tıkır tıkır işlemeye devam eder.
Ayrıntılar geliyor…
Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şöyle:
Türkiye’nin en büyük sorunu kendini doğru bir şekilde anlatamamaktır. Bunu asıl sebebi Türkiye’nin sahip olduğu benzersiz özelliklerdir. Dünyada başka hangi ülkede bunca sorunla, böyle büyük bir ekonomik güç aynı anda var olabilir, doğrusu bunu pek de bilemiyorum. Bu durum uzaktan bakıldığında görülen Türkiye manzarası ile ülkemizin hakiki durumunun çok keskin şekilde farklılaşmasına yol açıyor.
15 Temmuz’da darbe girişimi oldu, ertesi gün yastık altındaki döviz piyasaya çıktı; 2.5 milyar dolar. Merkez Bankası piyasaya döviz sürmedi vatandaşım yastık altında dövizleri piyasaya sürdü.
Uluslararası yatırımcıların güvendiği Türkiye’ye kendi iş adamlarımızın dört elle sarılması, yatırımlarını erteleme noktasında, böyle bir yanlışa düşmesi sadece onlara kaybettirir. Gelin yatırımlarınızı hızlandırın. Ben ülkeme ve milletime nasıl güveniyorsam iş adamlarımıza da aynı şekilde güveniyorum.
Bizim farkımız; işte bu şekilde her biri tek başına başka bir ülkeyi dizleri üzerine çöktürmeye yetecek sorunlarla yine uygulandığı her ülkeyi abat edecek projelerin üstesinden aynı anda gelebiliyor olmamızdır.
Türkiye, kendisine inanan, güvenen, yatırım yapan kimseyi mahcup etmedi, mahcup etmez. Uluslararası yatırımcıların önemli bölümü, bu gerçeği gördükleri için ülkemize yaptıkları yatırımları artırarak sürdürüyor.
Terör örgütlerinin eylemleri, sadece eylem yapılan yerde, anda etkisini hissettirir. Onun dışında üzüntümüzü, öfkemizi arttırır ama işlerimizi asla etkilemez. Gece darbe girişimi de olsa ertesi sabah ülkede her şey tıkır tıkır işlemeye devam eder.
Ayrıntılar geliyor…