Bu eşbaşkanın yaptığı açık ve net olarak bir provokasyondur, ihanettir” dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suudi Arabistan’a gerçekleştireceği ziyaret öncesi Atatürk Havalimanı’nda basın toplantısı düzenledi.
“SON HADİSELER, PLANLADIĞIMIZ ADIMLARA HIZ VERMEMİZİ SAĞLADI”
Ziyarette iki ülke ilişkilerinin ve bölgedeki gelişmelerin ele alınacağını vurgulayan Erdoğan, “Enerji, güvenlik, terörle mücadele, ekonomik ve ticari meseleler gündemimizin en önemli başlıklarını teşkil ediyor. Türkiye olarak enerji kaynaklarımızın çeşitlendirilmesinden tutunuz, arz güvenliğimizin güçlendirilmesine kadar önem verdiğimiz bu konuları değerlendireceğiz. Son hadiseler uzun süredir planladığımız bazı adımlara hız vermemizi sağladı. Görüşmelerimizde Suriye, Irak, Yemen, Libya başta olmak üzere bölgemizdeki kritik konularla ilgili değerlendirmelerde bulunacağız. Suudi Arabistan 8-10 Aralık tarihlerinde Suriye muhalefetine bir konferans düzenlemek suretiyle ev sahipliği yaptı. Biz de destek verdik. Bazı önemli kararlar alındı. Suriye’de siyasi çözüm için çabaların yoğunlaştığı bu süreçte Suudi Arabistan’la dayanışma halinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz” diye konuştu.
“SURİYE REJİMİNE DESTEK VEREN REJİMİN ORTAĞI KONUMUNDADIR”
Türkiye’nin amacının Suriye’de adaletli, sürdürülebilir ve kalıcı bir barış sağlanması olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sorunun çözümü noktasında Türkiye’nin ortaya koyduğu tezler ve tavsiyeler bellidir. Bölgenin dinamiklerini, sosyolojisini ve tarihini dikkate almadan atılacak adımları sadece zulüm ve gözyaşı getireceği açıktır. Emrivakilerle yol alınamayacağını artık herkesin idrak etmesi gerekiyor. 400 bin masum insanı kimyasal silahlarla katleden bir rejime destek verilerek bir yere gidilemez. Bunlara destek verenler de bu rejimin ortağı konumundadır. PYG YPG gibi terör örgütlerinin etnik temizlik faaliyetlerine göz yummak, bu terör örgütlerini sırf DAİŞ ile çatışıyor diye makbul görmek, bölgedeki yangının üzerine körükle gitmektir. Aslında bunlar görünürde çatışıyor ama birbirini destekçisi, birbirine adeta güç veren örgütler olduğunu da bir kenara koyamayız. Bu yanlışları bedelini de önce kardeş Suriye halkı sonra bölge halkı ödemekte. Biz 5 yıldır bu konularda tutarlı bir tavır ortaya koyma suretiyle yapılan tespitlerde ne kadar isabetli bir duruş sergilediğimizi ortaya koyduk. İnşallah bundan sonra da duruşumuzu devam ettirmekte kararlıyız” şeklinde konuştu.
“OPERASYONLAR TERÖR YOK EDİLENE KADAR DEVAM EDECEK”
Suriye’de yaşanan son gelişmelerin ardından PKK terör örgütünün Türkiye’nin birlik ve beraberliğine yönelik iştahının kabardığını ifade eden Erdoğan, şunları söyledi;
“PKK’nın Suriye kolu PYD, YPG’nin elde ettiğini düşündüğü bazı kazanımları ülkemize taşıma gayreti, son terör olaylarının gerisindeki sebeplerden biridir. Biz bunlara fırsat vermedik, asla da vermeyeceğiz. Güvenlik güçlerimizi başarılı operasyonlara imza atıyorlar. Yurtiçi ve yurt dışında etkisiz hale getirilen terörist sayısı 3 bini aşmış vaziyette. Bu operasyonlar ülkemizde terörü tamamı ile yok edene kadar, bölgeye refah huzur getirinceye kadar kararlı bir şeklide, milli güvenliğimiz için tehdit olmaktan çıkarıncaya kadar devam edecektir.”
“BU EŞBAŞKANIN YAPTIĞI İHANETTİR”
Açıklamasında Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ı da eleştiren Erdoğan, “Bölücü örgütün siyasi uzantıları mevcut konjonktürden istifadeyle ağızlarındaki baklayı çıkarmaya başladılar. Bu süreç maskelerin düştüğü, gerçek yüzlerin görüldüğü bir süreçti. Malum Eşbaşkan hafta sonu Rusya ziyareti sonrası kulaklarına üflenen suflelerin de etkisi ile olsa gerek bir takım hezeyanlar ifade etmiştir. Bu eşbaşkanın yaptığı açık ve net olarak bir provokasyondur, ihanettir. Türkiye üzerinde operasyon yapmak isteyen herkes, boynunun ölçüsünü almıştır, bunlar da alacaktır. Terör örgütü ve kuklası olan siyasetçiler bu noktada attıkları adımlarda yaptığımız uyarılarla ‘dikkatli olmalıdır’ derken, bunlar tam aksini icra etmişlerdir. Biz bu açıklamaların gerçek sebebini de biliyoruz .Bu tür açıklamalar kazdığı hendeğe gömülen terör örgütünün başarısızlıklarını örtme çabasıdır. Adım adım yok olan terör örgütüne provokasyonlarla suni teneffüs yapmaya çalışmaktalar. Ne örgüt, ne de kuklası olanlar kendileri bekleyen akıbetten kurtarılamayacaktır. Bu eşbaşkanın açıklamaları ile ilgili Diyarbakır ve Ankara başsavcılıklarımız gerekli soruşturmayı başlatmışlardır. Bölge insanı bu terörist ve siyasetçi güruhunun hangi senaryoların figüranlığını yaptığını gördükçe onlarla arasına mesafe koymuştur. Ülkemizin birliğine beraberliğine balta vuran bu ihanet şebekesinin hak ettikleri dersi milletimizden ve hukuktan en kısa sürede alacaklarına inanıyorum” ifadelerini kullandı.
“SON HADİSELER, PLANLADIĞIMIZ ADIMLARA HIZ VERMEMİZİ SAĞLADI”
Ziyarette iki ülke ilişkilerinin ve bölgedeki gelişmelerin ele alınacağını vurgulayan Erdoğan, “Enerji, güvenlik, terörle mücadele, ekonomik ve ticari meseleler gündemimizin en önemli başlıklarını teşkil ediyor. Türkiye olarak enerji kaynaklarımızın çeşitlendirilmesinden tutunuz, arz güvenliğimizin güçlendirilmesine kadar önem verdiğimiz bu konuları değerlendireceğiz. Son hadiseler uzun süredir planladığımız bazı adımlara hız vermemizi sağladı. Görüşmelerimizde Suriye, Irak, Yemen, Libya başta olmak üzere bölgemizdeki kritik konularla ilgili değerlendirmelerde bulunacağız. Suudi Arabistan 8-10 Aralık tarihlerinde Suriye muhalefetine bir konferans düzenlemek suretiyle ev sahipliği yaptı. Biz de destek verdik. Bazı önemli kararlar alındı. Suriye’de siyasi çözüm için çabaların yoğunlaştığı bu süreçte Suudi Arabistan’la dayanışma halinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz” diye konuştu.
“SURİYE REJİMİNE DESTEK VEREN REJİMİN ORTAĞI KONUMUNDADIR”
Türkiye’nin amacının Suriye’de adaletli, sürdürülebilir ve kalıcı bir barış sağlanması olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sorunun çözümü noktasında Türkiye’nin ortaya koyduğu tezler ve tavsiyeler bellidir. Bölgenin dinamiklerini, sosyolojisini ve tarihini dikkate almadan atılacak adımları sadece zulüm ve gözyaşı getireceği açıktır. Emrivakilerle yol alınamayacağını artık herkesin idrak etmesi gerekiyor. 400 bin masum insanı kimyasal silahlarla katleden bir rejime destek verilerek bir yere gidilemez. Bunlara destek verenler de bu rejimin ortağı konumundadır. PYG YPG gibi terör örgütlerinin etnik temizlik faaliyetlerine göz yummak, bu terör örgütlerini sırf DAİŞ ile çatışıyor diye makbul görmek, bölgedeki yangının üzerine körükle gitmektir. Aslında bunlar görünürde çatışıyor ama birbirini destekçisi, birbirine adeta güç veren örgütler olduğunu da bir kenara koyamayız. Bu yanlışları bedelini de önce kardeş Suriye halkı sonra bölge halkı ödemekte. Biz 5 yıldır bu konularda tutarlı bir tavır ortaya koyma suretiyle yapılan tespitlerde ne kadar isabetli bir duruş sergilediğimizi ortaya koyduk. İnşallah bundan sonra da duruşumuzu devam ettirmekte kararlıyız” şeklinde konuştu.
“OPERASYONLAR TERÖR YOK EDİLENE KADAR DEVAM EDECEK”
Suriye’de yaşanan son gelişmelerin ardından PKK terör örgütünün Türkiye’nin birlik ve beraberliğine yönelik iştahının kabardığını ifade eden Erdoğan, şunları söyledi;
“PKK’nın Suriye kolu PYD, YPG’nin elde ettiğini düşündüğü bazı kazanımları ülkemize taşıma gayreti, son terör olaylarının gerisindeki sebeplerden biridir. Biz bunlara fırsat vermedik, asla da vermeyeceğiz. Güvenlik güçlerimizi başarılı operasyonlara imza atıyorlar. Yurtiçi ve yurt dışında etkisiz hale getirilen terörist sayısı 3 bini aşmış vaziyette. Bu operasyonlar ülkemizde terörü tamamı ile yok edene kadar, bölgeye refah huzur getirinceye kadar kararlı bir şeklide, milli güvenliğimiz için tehdit olmaktan çıkarıncaya kadar devam edecektir.”
“BU EŞBAŞKANIN YAPTIĞI İHANETTİR”
Açıklamasında Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ı da eleştiren Erdoğan, “Bölücü örgütün siyasi uzantıları mevcut konjonktürden istifadeyle ağızlarındaki baklayı çıkarmaya başladılar. Bu süreç maskelerin düştüğü, gerçek yüzlerin görüldüğü bir süreçti. Malum Eşbaşkan hafta sonu Rusya ziyareti sonrası kulaklarına üflenen suflelerin de etkisi ile olsa gerek bir takım hezeyanlar ifade etmiştir. Bu eşbaşkanın yaptığı açık ve net olarak bir provokasyondur, ihanettir. Türkiye üzerinde operasyon yapmak isteyen herkes, boynunun ölçüsünü almıştır, bunlar da alacaktır. Terör örgütü ve kuklası olan siyasetçiler bu noktada attıkları adımlarda yaptığımız uyarılarla ‘dikkatli olmalıdır’ derken, bunlar tam aksini icra etmişlerdir. Biz bu açıklamaların gerçek sebebini de biliyoruz .Bu tür açıklamalar kazdığı hendeğe gömülen terör örgütünün başarısızlıklarını örtme çabasıdır. Adım adım yok olan terör örgütüne provokasyonlarla suni teneffüs yapmaya çalışmaktalar. Ne örgüt, ne de kuklası olanlar kendileri bekleyen akıbetten kurtarılamayacaktır. Bu eşbaşkanın açıklamaları ile ilgili Diyarbakır ve Ankara başsavcılıklarımız gerekli soruşturmayı başlatmışlardır. Bölge insanı bu terörist ve siyasetçi güruhunun hangi senaryoların figüranlığını yaptığını gördükçe onlarla arasına mesafe koymuştur. Ülkemizin birliğine beraberliğine balta vuran bu ihanet şebekesinin hak ettikleri dersi milletimizden ve hukuktan en kısa sürede alacaklarına inanıyorum” ifadelerini kullandı.