Ankara
Karancı, AA muhabirine, Kahramanmaraş merkezli depremlerde çok büyük bir yıkımın olduğunu, dolayısıyla depremin etkisine bakılmadan toplum psikolojisini anlamanın mümkün olmadığını söyledi.
Depremde yakınlarını kaybedenlerin çaresizlik duygusunu yaşadığını bildiren Karancı, "Derin bir yas ve üzüntü duygusu var toplumda. Aynı zamanda artçı sarsıntıların getirdiği bir kaygı duygusu var. Öfke duygusu var. Bu öfke duygusu şok dönemi dediğimiz afetzedelerin yaşadıkları bir duygu. Bu duygulardan geçişler yapıyorlar. İnişli çıkışlı olarak öfkeleniyorlar, kaygılanıyorlar, üzülüyorlar. Dolayısıyla çaresizlik içindeler." değerlendirmesini yaptı.
Depremden en fazla etkilenenlerin enkazdan çıkarılanlar olduğunu belirten Karancı, afet bölgesinde yakınlarını bekleyenlerin, uzakta olup da evi yıkılanların da depremden çok etkilendiğini anlattı.
"Güvenli mekanlar sunulmalı"
Depremden etkilenen çocukların duygularını gizleyebileceğini ifade eden Karancı, şöyle konuştu:
"Çocuklar da çok fazla etkileniyorlar. Onların duyguları çok karmaşık. Onlar duygularını ifade edemeyebiliyorlar. Özellikle 7 yaş altındaki çocuklar daha somut düşünüyorlar. Soyut olarak ölüm, kayıp, deprem nedir bunları bilemedikleri için kendilerini oyunlarla ifade edebilirler. Toplum çok büyük bir acı içinde. Bütün Türkiye bu acıyı hissediyor. Depremzedelere yönelik psikososyal desteğin çok iyi örgütlenerek ivedilikle başlaması gerekiyor."
Depremzedelerin "Şu anda ben güvendeyim, ailem güvende" demesi için yapılacak şeyin onlara güvenli mekanlar sunmak olduğuna işaret eden Karancı, "Bunlar çadır kentler, prefabrik evler olabilir. Burada insanların evlerine bir şey olmayacağına güvenmeleri gerekiyor. Yıkılmış olsa da bıraktıkları eşyaları, malları ve anılarının iyi korunacağını bilmeleri gerekiyor. Ancak öyle güvende hissedebilirler." dedi.
"Bu dönem çok hassas bir dönem"
Depremzedelerin günlerdir hayatın nasıl geçtiğini bilmediğini dile getiren Karancı, "Onları kararlara katmak, onların görüşlerini sormak ve karar verme imkanı vermek gerekir." dedi.
Bölgede depremzedeleri yalnız bırakmamak ve onları yakınlarıyla buluşturmanın psikolojik anlamda büyük katkı sağlayacağına işaret eden Karancı, umut aşılamanın travmayı azaltabileceğini vurguladı.
Psikososyal desteğin birçok kurum ve kuruluş tarafından verilmesi gerektiğinin altını çizen Karancı, "Deprem sonrası yapılmayan, aksayan hizmetler de insanları travmatize edebiliyor. Bu dönem çok hassas bir dönem. Çok etraflıca düşünerek, koordine olarak ilerlememiz gerekiyor." dedi.