Gaziantep’in Beybahçe Mahallesi 91007 Sokak’ta 20 Ağustos 2016 tarihinde meydana gelen intihar saldırısında 56 kişi ölmüş, 92 kişi de yaralanmıştı. Canlı bomba saldırısının yakın tanıkları, yaşanan dehşetin boyutunu gözler önüne seriyor.
Savaş alanını andıran görüntülerin ortaya çıktığı sokakta yaşayan olayın tanıkları ilk kez konuştu. Olayın yaşandığı yere en yakın evde oturanların anlattıkları dinleyenlerin tüyleri ürpertti.
Patlamanın meydana geldiği evde kiracı olan Suriyeli Kefe Abazoğlu, “Düğün oluyordu aşağıda sokakta. Toparlanmıştı millet, kadınlar, erkekler hepsi, düğündeydi aşağıda. Biz de pencereden izliyorduk kızımla. Bir süre sonra kızıma yeter, izlemeyelim gel, geç oldu, yatma saatin geldi dedim. Biz arkamızı döndük, izlemekten vazgeçtik. İki adım yürüdüğümüzde bir patlama sesi duyduk. Bağırtılar, çığırtılar insanlar falan. Neye uğradığımızı bilemedik. Şoktaydık, halen şoktayız. Atlatamıyoruz, unutamıyoruz. Çok zor, anlatılacak bir durum değil. Hatırladıkça kötü oluyorum. Eşim penceremin altında yatıyordu. Patlama anında pencere yerinden ayrıldı, kanadı uçtu. Camlar da parçalandı, eşimin hafif şekilde yaraladı. Eşimi kanlar içerisinde gördüğümde şok oldum. Çocuğumda pencerenin altında uyuyordu. Neler yaşadığımızı halen unutamıyoruz” diyerek dehşet gecesini anlattı.
Suriyeli Türkmenlerden Kefe Abazoğlu, 3 yıl önce Suriye’deki tank ve uçakların bombalarından kaçtıklarını, Gaziantep’te yine bombaya yakalandıklarını kaydetti. Kefe Abezoğlu, “Savaştan kaçtık, huzur arıyorduk. Buraya geldik. Bombalar bizi buraya kadar takip ettik. Biz 3 senedir buradayız. Kaçtığımızda orada savaş vardı. Orada da kaldığımız eve bomba düşmüştü, yine kiracıydık. Canımızı kurtardık, çocuklarımızı aldık geldik. Eşyamızı, her şeyimizi Suriye’de bıraktık” diye konuştu.
"ÜZERİMİZE ET PARÇALARI YAĞDI"
Suriyeli Kefe Abazoğlu’nun ev sahibi olan Nursel Sağlam ise patlama öncesinde damdan düğünü seyrettiğini kaydetti. Maganda kurşununa denk gelmemek için kınayı seyretmeyi bıraktıkları anda patlamanın meydana geldiğini söyleyen Nursel Sağlam, üzerilerine et ve kemik parçalarının yağdığını ifade etti. Nursel Sağlam, “Patlama anında çocuklarla birlikte damdaydık. 22.00 sıralarındaydı. Eşim, işe gitmek için çıktı. Biz de çocuklarla damda eğilmiş, düğünü seyrediyorduk. Çocuklara düğün bitmek üzere olduğunu söyledim. Buralar kenar mahallesi olduğu için silahlar sıkılıyor, tehlikeli olduğu için yerimize geçelim dedim. Köşeye geçtik, daha ayaktaydık. Büyük bir patlama, ateş, siyah duman. Bütün et parçaları, kemikler üzerimize döküldü damda, ne olduğunu anlamadık. Toparlandım, eğildim, baktım, düğünde oynayanlar, halay çekenler, kına yakanlardan hiç kimse kalmamıştı. Hepsi üzerilerinde duman dikili, hepsi paramparça olmuştu” şeklinde konuştu.
"MAHALLENİN PSİKOLOJİSİ BOZULDU"
Nursel Sağlam kendisi, çocukları başta olmak üzere tüm mahallenin psikolojisi bozulduğunu vurguladı. Sağlam, “Olayın şokunu atlatamıyoruz. Ben de çocuklarım da iyi değiliz. Hepimizin psikolojisi bozuldu. Ne yapabileceğimizi bilmiyoruz” ifadelerini kullandı. Nursel Sağlam, facianın ardından kiminin kendi imkanları ile kiminin ise belediye uzmanlarından psikolojik destek aldığını da kaydetti.
"BAĞIRIŞ, ÇAĞIRIŞ..."
Nursel Sağlam’ın eşi Recep Sağlam ise işe gitmek için evden çıktığını, otobüs durağına varmadan patlamanın meydana geldiğini kaydetti. Recep Sağlam, patlama sesi ile geri döndüğünde gördüklerini ise şöyle anlattı:
“Gece evdeydim, 22.30 sıralarında işe gitmek için çıktım. Durağa giderken yarı yolda patlama oldu. Geri dönüp geldim, o anda millet, herkes, bağırıp, çağırıyor. Ölüler yaralılar vardı, onlara yardım ettik. Perişandı herkes, bağırış, çağrış yaralılarla uğraşıyor, yakınların arıyordu. Sonra ambulanslar gelmeye başladı. Çok kötü bir şeydi. Anlatılacak gibi değil, Allah bir daha böyle bir olay yaşatmasın.”
Gaziantep Büyükşehir belediyesi tarafından patlamanın meydana geldiği sokakta başlattığı çalışma ile yaklaşık 1 hafta gibi kısa sürede patlamanın tüm izleri silindi. Gaziantep Büyükşehir Belediyesi ekipleri bir yandan patlamada yaralananlara, yaralı ve ölenlerin yakınlarına sosyal ve psikolojik destek verip, Asri Mezarlık, Adli Tıp ve Yeşilkent Mezarlığında bekleyen vatandaşlar için su, simit ve meyve suyu ikramlarında bulunurken, diğer yandan da sokaktaki tüm izleri sildi. Patlama ile hasar gören ev ve dernek binalarını onarıp, boya ve badana yapan ekipler, patlamayla evlerindeki eşyaları hasar gören ailelerin de yardımına yetişti.
Saldırının meydana geldiği sokaktaki evlerin bakım, onarım işleri yapan taşeron firma yetkilisi Talat Alagöz,toplam 14 binanın dışarısının onarıldığını, ayrıca 4 binanın da içerisinde çalışma yürüttüklerini kaydetti.
Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’nden yapılan açıklamada, belediyeye bağlı Sağlık ve Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığı’na bağlı Gaziantep Sosyal Araştırma Merkezi tarafından bölgedeki terör mağduru 56 ailenin sosyal incelemesi yapılarak sosyal ve maddi ihtiyaçları tespit edildiği bildirildi. Yapılan tespitlerden sonra söz konusu ailelerin buzdolabı, çamaşır makinesi, fırınlı ocak, kanepe ve halı ihtiyaçları karşılandığı belirtildi. Açıklamada Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Gaziantep’te ziyaret ettiği 28 Ağustos 2016 günü patlamadaki düğünün gelin ve damadı ile yakınlarına kıyafet desteği sağlandığı da eklendi.
Açıklamada, “Taziyelerin kabul edildiği Siirt Pervarililer Derneği ve Pervarililer Derneği ile 4 evin 1600 kişilik öğle ve 1600 kişilik akşam yemekleri ile su, çay, şeker vb. ikram malzemesi ihtiyaçları, taziyelerin yapıldığı sürece karşılandı.^Gelin ve damadın taziyeleri kabul ettiği eve bir adet klima takılırken, 2 adet vantilatör ve 1 adet su pınarı bağışı yapıldı. Mağdur olan ailelere 3 ton kuru gıda yardımı yapılmıştır. Bölgede bulunan çocuklara ise oyuncak dağıtıldı. Taziyelerin yapıldığı iki dernek ile gelin ve damadın taziyeleri kabul ettiği evde taziye süresi boyunca Mezarlıklar Şube Müdürlüğü taziye hocaları tarafından destek sağlandı” denildi.
Suriyeli Kefe Abazoğlu’nun hasar gören beyaz eşyaları ve koltukları yenilendi. Belediye Başkanı Fatma Şahin’e teşekkür eden Suriyeli Kefe Abazoğlu, “Evde pencereler hasar gördü, kapılar sarsıldı. Yatak odasında eşyalarımız vardı, bütünü zarar gördü. Beyaz eşyalarımız da hasar gördü. Sağolsun belediyeye teşekkür ediyoruz, Allah razı olsun. Her şeyi telafi ettiler, eskisinden iyi yaptılar. İçeriyi, dışarıyı her şeyi yaptılar. Boyadılar, onardılar, pencereleri değiştirdiler. Zarar gören her şeyi değiştirdiler. Zarar gören koltuk, beyaz eşya getirdiler” dedi.
Belediye ekiplerinin evinde inceleme yaptığını anlatan Nursel Sağlam, “Evimiz bayağı hasar görmüştü. Dış cephesi, içerisi, içi, pencereler kapılar. Allah razı olsun belediyemizden. Hepsini bir hafta içerisinde yaptılar bitirdiler. Çok sayıda işçiyle müdahale ettiler. Hepsi yanımızdaydılar, Allah razı olsun. Gelip, bize de baktılar, tespit ettiler, yazdılar ama henüz bize gelmedi. Sürekli dağıtım yapıyorlar, arabalarda görüyorum. Komşulara, perde, beyaz eşya geldi, koltuk geldi. Henüz bize gelmedi ama bekliyoruz” dedi.
Savaş alanını andıran görüntülerin ortaya çıktığı sokakta yaşayan olayın tanıkları ilk kez konuştu. Olayın yaşandığı yere en yakın evde oturanların anlattıkları dinleyenlerin tüyleri ürpertti.
Patlamanın meydana geldiği evde kiracı olan Suriyeli Kefe Abazoğlu, “Düğün oluyordu aşağıda sokakta. Toparlanmıştı millet, kadınlar, erkekler hepsi, düğündeydi aşağıda. Biz de pencereden izliyorduk kızımla. Bir süre sonra kızıma yeter, izlemeyelim gel, geç oldu, yatma saatin geldi dedim. Biz arkamızı döndük, izlemekten vazgeçtik. İki adım yürüdüğümüzde bir patlama sesi duyduk. Bağırtılar, çığırtılar insanlar falan. Neye uğradığımızı bilemedik. Şoktaydık, halen şoktayız. Atlatamıyoruz, unutamıyoruz. Çok zor, anlatılacak bir durum değil. Hatırladıkça kötü oluyorum. Eşim penceremin altında yatıyordu. Patlama anında pencere yerinden ayrıldı, kanadı uçtu. Camlar da parçalandı, eşimin hafif şekilde yaraladı. Eşimi kanlar içerisinde gördüğümde şok oldum. Çocuğumda pencerenin altında uyuyordu. Neler yaşadığımızı halen unutamıyoruz” diyerek dehşet gecesini anlattı.
Suriyeli Türkmenlerden Kefe Abazoğlu, 3 yıl önce Suriye’deki tank ve uçakların bombalarından kaçtıklarını, Gaziantep’te yine bombaya yakalandıklarını kaydetti. Kefe Abezoğlu, “Savaştan kaçtık, huzur arıyorduk. Buraya geldik. Bombalar bizi buraya kadar takip ettik. Biz 3 senedir buradayız. Kaçtığımızda orada savaş vardı. Orada da kaldığımız eve bomba düşmüştü, yine kiracıydık. Canımızı kurtardık, çocuklarımızı aldık geldik. Eşyamızı, her şeyimizi Suriye’de bıraktık” diye konuştu.
"ÜZERİMİZE ET PARÇALARI YAĞDI"
Suriyeli Kefe Abazoğlu’nun ev sahibi olan Nursel Sağlam ise patlama öncesinde damdan düğünü seyrettiğini kaydetti. Maganda kurşununa denk gelmemek için kınayı seyretmeyi bıraktıkları anda patlamanın meydana geldiğini söyleyen Nursel Sağlam, üzerilerine et ve kemik parçalarının yağdığını ifade etti. Nursel Sağlam, “Patlama anında çocuklarla birlikte damdaydık. 22.00 sıralarındaydı. Eşim, işe gitmek için çıktı. Biz de çocuklarla damda eğilmiş, düğünü seyrediyorduk. Çocuklara düğün bitmek üzere olduğunu söyledim. Buralar kenar mahallesi olduğu için silahlar sıkılıyor, tehlikeli olduğu için yerimize geçelim dedim. Köşeye geçtik, daha ayaktaydık. Büyük bir patlama, ateş, siyah duman. Bütün et parçaları, kemikler üzerimize döküldü damda, ne olduğunu anlamadık. Toparlandım, eğildim, baktım, düğünde oynayanlar, halay çekenler, kına yakanlardan hiç kimse kalmamıştı. Hepsi üzerilerinde duman dikili, hepsi paramparça olmuştu” şeklinde konuştu.
"MAHALLENİN PSİKOLOJİSİ BOZULDU"
Nursel Sağlam kendisi, çocukları başta olmak üzere tüm mahallenin psikolojisi bozulduğunu vurguladı. Sağlam, “Olayın şokunu atlatamıyoruz. Ben de çocuklarım da iyi değiliz. Hepimizin psikolojisi bozuldu. Ne yapabileceğimizi bilmiyoruz” ifadelerini kullandı. Nursel Sağlam, facianın ardından kiminin kendi imkanları ile kiminin ise belediye uzmanlarından psikolojik destek aldığını da kaydetti.
"BAĞIRIŞ, ÇAĞIRIŞ..."
Nursel Sağlam’ın eşi Recep Sağlam ise işe gitmek için evden çıktığını, otobüs durağına varmadan patlamanın meydana geldiğini kaydetti. Recep Sağlam, patlama sesi ile geri döndüğünde gördüklerini ise şöyle anlattı:
“Gece evdeydim, 22.30 sıralarında işe gitmek için çıktım. Durağa giderken yarı yolda patlama oldu. Geri dönüp geldim, o anda millet, herkes, bağırıp, çağırıyor. Ölüler yaralılar vardı, onlara yardım ettik. Perişandı herkes, bağırış, çağrış yaralılarla uğraşıyor, yakınların arıyordu. Sonra ambulanslar gelmeye başladı. Çok kötü bir şeydi. Anlatılacak gibi değil, Allah bir daha böyle bir olay yaşatmasın.”
Gaziantep Büyükşehir belediyesi tarafından patlamanın meydana geldiği sokakta başlattığı çalışma ile yaklaşık 1 hafta gibi kısa sürede patlamanın tüm izleri silindi. Gaziantep Büyükşehir Belediyesi ekipleri bir yandan patlamada yaralananlara, yaralı ve ölenlerin yakınlarına sosyal ve psikolojik destek verip, Asri Mezarlık, Adli Tıp ve Yeşilkent Mezarlığında bekleyen vatandaşlar için su, simit ve meyve suyu ikramlarında bulunurken, diğer yandan da sokaktaki tüm izleri sildi. Patlama ile hasar gören ev ve dernek binalarını onarıp, boya ve badana yapan ekipler, patlamayla evlerindeki eşyaları hasar gören ailelerin de yardımına yetişti.
Saldırının meydana geldiği sokaktaki evlerin bakım, onarım işleri yapan taşeron firma yetkilisi Talat Alagöz,toplam 14 binanın dışarısının onarıldığını, ayrıca 4 binanın da içerisinde çalışma yürüttüklerini kaydetti.
Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’nden yapılan açıklamada, belediyeye bağlı Sağlık ve Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığı’na bağlı Gaziantep Sosyal Araştırma Merkezi tarafından bölgedeki terör mağduru 56 ailenin sosyal incelemesi yapılarak sosyal ve maddi ihtiyaçları tespit edildiği bildirildi. Yapılan tespitlerden sonra söz konusu ailelerin buzdolabı, çamaşır makinesi, fırınlı ocak, kanepe ve halı ihtiyaçları karşılandığı belirtildi. Açıklamada Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Gaziantep’te ziyaret ettiği 28 Ağustos 2016 günü patlamadaki düğünün gelin ve damadı ile yakınlarına kıyafet desteği sağlandığı da eklendi.
Açıklamada, “Taziyelerin kabul edildiği Siirt Pervarililer Derneği ve Pervarililer Derneği ile 4 evin 1600 kişilik öğle ve 1600 kişilik akşam yemekleri ile su, çay, şeker vb. ikram malzemesi ihtiyaçları, taziyelerin yapıldığı sürece karşılandı.^Gelin ve damadın taziyeleri kabul ettiği eve bir adet klima takılırken, 2 adet vantilatör ve 1 adet su pınarı bağışı yapıldı. Mağdur olan ailelere 3 ton kuru gıda yardımı yapılmıştır. Bölgede bulunan çocuklara ise oyuncak dağıtıldı. Taziyelerin yapıldığı iki dernek ile gelin ve damadın taziyeleri kabul ettiği evde taziye süresi boyunca Mezarlıklar Şube Müdürlüğü taziye hocaları tarafından destek sağlandı” denildi.
Suriyeli Kefe Abazoğlu’nun hasar gören beyaz eşyaları ve koltukları yenilendi. Belediye Başkanı Fatma Şahin’e teşekkür eden Suriyeli Kefe Abazoğlu, “Evde pencereler hasar gördü, kapılar sarsıldı. Yatak odasında eşyalarımız vardı, bütünü zarar gördü. Beyaz eşyalarımız da hasar gördü. Sağolsun belediyeye teşekkür ediyoruz, Allah razı olsun. Her şeyi telafi ettiler, eskisinden iyi yaptılar. İçeriyi, dışarıyı her şeyi yaptılar. Boyadılar, onardılar, pencereleri değiştirdiler. Zarar gören her şeyi değiştirdiler. Zarar gören koltuk, beyaz eşya getirdiler” dedi.
Belediye ekiplerinin evinde inceleme yaptığını anlatan Nursel Sağlam, “Evimiz bayağı hasar görmüştü. Dış cephesi, içerisi, içi, pencereler kapılar. Allah razı olsun belediyemizden. Hepsini bir hafta içerisinde yaptılar bitirdiler. Çok sayıda işçiyle müdahale ettiler. Hepsi yanımızdaydılar, Allah razı olsun. Gelip, bize de baktılar, tespit ettiler, yazdılar ama henüz bize gelmedi. Sürekli dağıtım yapıyorlar, arabalarda görüyorum. Komşulara, perde, beyaz eşya geldi, koltuk geldi. Henüz bize gelmedi ama bekliyoruz” dedi.