Erdoğan'ın mesajında şu ifadelere yer verildi:
"Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin kabul edilişinin 72'nci yıl dönümünde, vatandaşlarımla beraber tüm insanlığın 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü'nü tebrik ediyorum.
72 yıl önce daha adil, daha özgür, daha insan odaklı bir dünya idealiyle kabul edilen İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, uluslararası topluma sorumluluklarını hatırlatan önemli bir belge olma özelliğini halen koruyor.
Yönetim sistemini “insanı yaşat ki devlet yaşasın” ilkesi üzerine inşa eden bir ülke olarak, hayata geçirdiğimiz reformlarla vatandaşlarımızın hak ve özgürlüklerini kısıtlayan pek çok engeli ortadan kaldırdık.
REFORM İRADEMİZİ KARARLILIKLA SÜRDÜRÜYORUZ
Demokrasimizi güçlendirerek, hukukun işleyişini hızlandırarak, hak arama yollarını genişleterek ülkemizi hak ve özgürlükler alanında 18 yıl öncesine göre çok daha ileri bir noktaya taşıdık.
Milletimizin talep ve beklentileri doğrultusunda, ortaya çıkan yeni ihtiyaçlar çerçevesinde reform irademizi kararlılıkla sürdürüyoruz.
Günümüzde İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'ne en büyük tehdidi, kültürel ırkçılık, yabancı karşıtlığı ve İslam düşmanlığı oluşturuyor.
Batı toplumlarında Kovid-19 salgınıyla beraber başta inanç ve ibadet hürriyeti olmak üzere beyanname ile güvence altına alınan vazgeçilemez hakların kullanımına yönelik engellerin arttığını görüyoruz.
MÜSLÜMANLARIN TEMEL ÖZGÜRLÜKLERİ AYAKLAR ALTINA ALINIYOR
Milyarlarca Müslümanın yaşam hakkından adil yargılanma hakkına kadar temel özgürlüklerinin ayaklar altına alındığı, ifade hürriyeti kisvesi altında mukaddes değerlerin aşağılandığı, nefret dilinin medya organları ve devlet başkanı seviyesinde teşvik edildiği vahim bir tabloyla karşı karşıyayız.
Üyesi olduğumuz tüm uluslararası platformlarda bu tehditleri dile getiriyor, ırk, din, dil ayrımı gözetilmeden İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin tam manasıyla uygulanması için mücadele veriyoruz.
Birleşmiş Milletler tarafından İnsan Hakları Günü'nün bu yılki temasının “DAHA İYİ İYİLEŞ–İNSAN HAKLARINA SAHİP ÇIK” olarak belirlenmesini, bu bakımdan son derece isabetli buluyoruz.
Kovid-19 salgını sonrası yeniden şekillenecek dünyada tüm politikaların insan hakları ekseninde yapılandırılması ve yaşanan adaletsizlikleri giderecek etkin mekanizmaların geliştirilmesi gerekiyor.
Türkiye, tarihinden ve medeniyet değerlerinden aldığı ilhamla temel özgürlüklerin korunması için mücadele etmeye ve İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ile bundan 72 yıl önce güvence altına alınan haklarına hala kavuşamamış milyonlarca insana umut ışığı olmaya devam edecektir.
Bu düşüncelerle, 10 Aralık İnsan Hakları Günü'nü bir kez daha tebrik ediyor, gelecek günlerin tüm dünyaya sağlık, barış, refah ve huzur getirmesini diliyorum."
"Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin kabul edilişinin 72'nci yıl dönümünde, vatandaşlarımla beraber tüm insanlığın 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü'nü tebrik ediyorum.
72 yıl önce daha adil, daha özgür, daha insan odaklı bir dünya idealiyle kabul edilen İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, uluslararası topluma sorumluluklarını hatırlatan önemli bir belge olma özelliğini halen koruyor.
Yönetim sistemini “insanı yaşat ki devlet yaşasın” ilkesi üzerine inşa eden bir ülke olarak, hayata geçirdiğimiz reformlarla vatandaşlarımızın hak ve özgürlüklerini kısıtlayan pek çok engeli ortadan kaldırdık.
REFORM İRADEMİZİ KARARLILIKLA SÜRDÜRÜYORUZ
Demokrasimizi güçlendirerek, hukukun işleyişini hızlandırarak, hak arama yollarını genişleterek ülkemizi hak ve özgürlükler alanında 18 yıl öncesine göre çok daha ileri bir noktaya taşıdık.
Milletimizin talep ve beklentileri doğrultusunda, ortaya çıkan yeni ihtiyaçlar çerçevesinde reform irademizi kararlılıkla sürdürüyoruz.
Günümüzde İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'ne en büyük tehdidi, kültürel ırkçılık, yabancı karşıtlığı ve İslam düşmanlığı oluşturuyor.
Batı toplumlarında Kovid-19 salgınıyla beraber başta inanç ve ibadet hürriyeti olmak üzere beyanname ile güvence altına alınan vazgeçilemez hakların kullanımına yönelik engellerin arttığını görüyoruz.
MÜSLÜMANLARIN TEMEL ÖZGÜRLÜKLERİ AYAKLAR ALTINA ALINIYOR
Milyarlarca Müslümanın yaşam hakkından adil yargılanma hakkına kadar temel özgürlüklerinin ayaklar altına alındığı, ifade hürriyeti kisvesi altında mukaddes değerlerin aşağılandığı, nefret dilinin medya organları ve devlet başkanı seviyesinde teşvik edildiği vahim bir tabloyla karşı karşıyayız.
Üyesi olduğumuz tüm uluslararası platformlarda bu tehditleri dile getiriyor, ırk, din, dil ayrımı gözetilmeden İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin tam manasıyla uygulanması için mücadele veriyoruz.
Birleşmiş Milletler tarafından İnsan Hakları Günü'nün bu yılki temasının “DAHA İYİ İYİLEŞ–İNSAN HAKLARINA SAHİP ÇIK” olarak belirlenmesini, bu bakımdan son derece isabetli buluyoruz.
Kovid-19 salgını sonrası yeniden şekillenecek dünyada tüm politikaların insan hakları ekseninde yapılandırılması ve yaşanan adaletsizlikleri giderecek etkin mekanizmaların geliştirilmesi gerekiyor.
Türkiye, tarihinden ve medeniyet değerlerinden aldığı ilhamla temel özgürlüklerin korunması için mücadele etmeye ve İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ile bundan 72 yıl önce güvence altına alınan haklarına hala kavuşamamış milyonlarca insana umut ışığı olmaya devam edecektir.
Bu düşüncelerle, 10 Aralık İnsan Hakları Günü'nü bir kez daha tebrik ediyor, gelecek günlerin tüm dünyaya sağlık, barış, refah ve huzur getirmesini diliyorum."