“Bir aile çocuğunun kötü bir alışkanlık edinmemesi için nasıl tedbir almalıdır?” sorusuna Dr. Karabekiroğlu şu şekilde cevap verdi: “Öncelikle çocuğunuzla sağlıklı bir iletişim kurmanız, ona zaman ayırmanız, onunla empati diliyle konuşmanız gerekir. Ona öğüt vermeden önce iyice dinleyin. Düşüncelerine saygı gösterdiğinizi hissettirerek ona gerçekçi ve dürüst yaklaşın. Çocuğunuza karşı açık olmanız ve nasihat dili kullanmadan kendi hatalarınızı da aktarmanız faydalı olacaktır. Örnek olun. Çocuğunuzun kötü alışkanlıklar edinmesini istemiyorsanız davranışlarınızla ilk önce siz onlara örnek olmalısınız. Alkol içmeyerek ve sigara kullanmayarak örnek olabilirsiniz. ‘Hayır’ demesini öğretin. Israrlarla başa çıkması için çocuğunuza ‘hayır’ demeyi öğretmeniz gereklidir. Önemli olan nokta, verdiği kararlarda arkadaş grubunun baskısı rol oynadığında yaşayabileceği olumsuz sonuçları fark edebilmesidir. ‘Hayır, teşekkür ederim’ demesinin onun dışlanmasına sebep olmayacağını bilmesini sağlayın.”
“ARKADAŞLARINI TANIYIN”
“Arkadaşlarını Tanıyın. Ergenlik döneminde ön plana çıkan ve gencin hayatında çok önemli yeri olan arkadaşlarının nasıl insanlar olduklarını bilmeniz önemlidir. Ancak dozu kaçırmamak yani gencin özel hayatına da dikkat etmek gerekir. Yargılamayın. İstediğiniz gibi davranmadığında öfkelenebilirsiniz ve buna engel olamadığınızda da aklınıza gelen şeyleri söylemeye başlar ve farkında olmadan onu yargılayabilirsiniz. Öfkenizi kontrol ederseniz olayın birden fazla sebebi olabileceğini görebilirsiniz. Konferans vermeyin. En sevdiğimiz şeylerden biri kendi geçmişimizden bahsetmektir: ‘Ben senin yaşındayken ne doğru dürüst oyuncağım ne de bilgisayarım vardı. Hiç kıymet bilmiyorsun, hiç...’ Deneyimleriniz nasihat tarzında olmadığı sürece çok kıymetlidir. Çünkü nasihat tarzındaki bir konuşmada iletişim kanalları zaten baştan kapanacaktır.”
“TEHDİT ETMEYİN”
“Tehdit etmeyin. Tehdit kısa bir süre için çocuğunuzu korkutmaya yarar ama etkili olmaz çünkü adı üstünde ‘tehdit’tir. Söylediğiniz şeyleri gerçekleştirmediğinizde de yaptığınız her türlü uyarının zamanla ciddiye alınma olasılığı düşer. İstediğiniz şeyi ve nedenini ona anlatır ve beklentilerinizi onun potansiyeline göre belirlerseniz çocuğunuzun bunları yerine getirme olasılığı artar. Çatışmaları çözmek için; öfkeliyken çatışmayı ertelemek gerekir. Ergen madde etkisi altındayken tartışmak yerine, gerekli konuşma ayıldıktan sonra yapılmalıdır. Çatışmalar tartışmayla ya da kavgayla çözülemez! Olumlu yönlerini desteklemelisiniz. Unutmayalım! Onun da yaptığı doğru şeyler var. Hep kötü yönlerinin ya da yanlışlarının üstüne odaklanmak, başarı getirmez. Bu nedenle, olumlu davranışları da fark edilmeli ve bu davranışları için gerekli övgüyü almaları sağlanmalıdır.”
“ARKADAŞLARINI TANIYIN”
“Arkadaşlarını Tanıyın. Ergenlik döneminde ön plana çıkan ve gencin hayatında çok önemli yeri olan arkadaşlarının nasıl insanlar olduklarını bilmeniz önemlidir. Ancak dozu kaçırmamak yani gencin özel hayatına da dikkat etmek gerekir. Yargılamayın. İstediğiniz gibi davranmadığında öfkelenebilirsiniz ve buna engel olamadığınızda da aklınıza gelen şeyleri söylemeye başlar ve farkında olmadan onu yargılayabilirsiniz. Öfkenizi kontrol ederseniz olayın birden fazla sebebi olabileceğini görebilirsiniz. Konferans vermeyin. En sevdiğimiz şeylerden biri kendi geçmişimizden bahsetmektir: ‘Ben senin yaşındayken ne doğru dürüst oyuncağım ne de bilgisayarım vardı. Hiç kıymet bilmiyorsun, hiç...’ Deneyimleriniz nasihat tarzında olmadığı sürece çok kıymetlidir. Çünkü nasihat tarzındaki bir konuşmada iletişim kanalları zaten baştan kapanacaktır.”
“TEHDİT ETMEYİN”
“Tehdit etmeyin. Tehdit kısa bir süre için çocuğunuzu korkutmaya yarar ama etkili olmaz çünkü adı üstünde ‘tehdit’tir. Söylediğiniz şeyleri gerçekleştirmediğinizde de yaptığınız her türlü uyarının zamanla ciddiye alınma olasılığı düşer. İstediğiniz şeyi ve nedenini ona anlatır ve beklentilerinizi onun potansiyeline göre belirlerseniz çocuğunuzun bunları yerine getirme olasılığı artar. Çatışmaları çözmek için; öfkeliyken çatışmayı ertelemek gerekir. Ergen madde etkisi altındayken tartışmak yerine, gerekli konuşma ayıldıktan sonra yapılmalıdır. Çatışmalar tartışmayla ya da kavgayla çözülemez! Olumlu yönlerini desteklemelisiniz. Unutmayalım! Onun da yaptığı doğru şeyler var. Hep kötü yönlerinin ya da yanlışlarının üstüne odaklanmak, başarı getirmez. Bu nedenle, olumlu davranışları da fark edilmeli ve bu davranışları için gerekli övgüyü almaları sağlanmalıdır.”