Ankara
Türkiye'de 3 tür faylanmanın görüldüğü 3 pilot bölgede yapılacak çalışmayla fay hattı ve fay hattı çevresindeki riskli alanları ifade eden "fay sakınım zon"larındaki yapılaşmaya uygunluk durumu belirlenecek.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, "Mekansal Planlama Sürecinde Aktif Fay Zonlarının 1/1.000 Ölçekli Haritalanması ve Fay Sakınım Zonu Oluşturma Kriterlerinin Belirlenmesi Projesi" kapsamında 21 Haziran'da ihale düzenleyecek.
Bu kapsamda, yürütülecek çalışmayla Türkiye'deki deprem üreten ya da deprem üretme potansiyeli olan aktif fayların, fay bölgelerini kestiği alanlarda 1/1.000 ölçekli planlamaya esas teşkil edecek haritalama yapılacak.
Ayrıca deprem üreten, deprem riski taşıyan ve mevcut bilimsel veriler ışığında tanımlanan aktif fay ya da fay zonları boyunca faylanmanın türü de göz önüne alınarak, fay sakınım zonu kriterleri belirlenecek.
Fay sakınım zonu içerisindeki alanın nasıl değerlendirileceği, bu alanda ne tür düzenlemeler yapılacağı da çalışmayla ortaya konacak.
Çalışmalar, "normal fay", "ters/bindirme fayları" ve "doğrultu atımlı" faylanmanın görüldüğü 3 pilot bölgede yürütülecek. Buralarda 30 hendek kazılarak aktif fay hatları alınan örneklerle incelenecek ve riskli bölgelerin yapılaşmaya uygunluk durumu tespit edilecek.
Pilot bölgelerde yürütülecek çalışmalar
Pilot bölgelerde yaklaşık 2 bin 500 metre derinlikte yer radarı ölçümü yapılarak fayın yeri, derinliği ve geometrisi belirlenecek.
Üç farklı bölgede hazırlanacak mikrobölgeleme raporları ile inceleme alanındaki jeolojik tehlike, afet riskleri ve yerel zemin koşulları araştırılarak yerleşime uygunluk durumu da belirlenecek.
Jeolojik olarak sorunlu bölgelerde ayrıca 30-40 metre derinlikte pilot araştırma sondajları yapılacak.
Çalışmanın, ihalenin sonuçlanmasının ardından 18 ay içinde tamamlanması hedefleniyor.
"Türkiye Diri Fay Haritası yerleşime uygunluk değerlendirmesinde kullanılamıyor, kullanılmamalı"
Gazi Üniversitesi Deprem Mühendisliği Uygulama ve Araştırma Merkezi Uzmanı Doç. Dr. Bülent Özmen, AA muhabirine yaptığı açıklamada, mevcut fay haritalarına ilişkin bilgi verdi.
Türkiye Diri Fay Haritası'nın son sürümünün Maden Tetkik ve Arama (MTA) Genel Müdürlüğünce 2010 ila 2012 yıllarında 1/250.000, 2013'te ise açıklama kitapçığı ile birlikte 1/1.250.000 ölçekli yayınlandığını hatırlatan Özmen, Türkiye Diri Fay Haritası'nın hem sayısal hem de kağıt çıktı olarak MTA Genel Müdürlüğünden 1/25.000 ölçeği hassasiyetinde temin edilebildiğini aktardı.
Özmen, bu haritada gösterilen fayların "yüzey faylanması tehlikesi" için değerlendirilmeye alınması önerilen faylar olduğunu dile getirerek imar planından önce yapılması zorunlu "yerleşime uygunluk değerlendirmesi"nin yanı sıra konuya özel ve haritanın ölçeğine uygun yeni bir araştırmanın daha yapılması gerektiğini anlattı.
Bu kapsamda 2014'te Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliği'nin yayımlandığını anımsatan Özmen, yönetmeliğe göre nazım imar planlarının çevre düzeni planlarına uygun olmak kaydıyla 1/5.000 ile 1/25.000 arasında, uygulama imar planlarının da nazım imar planlarına uygun olmak kaydıyla 1/1.000 ölçekte hazırlanması şartı getirildiğine dikkati çekti.
Bu planlar hazırlanmadan öncede mutlaka onaylı jeolojik-jeoteknik veya mikrobölgeleme etüt raporlarının ilgili kurumca onaylanmış olması gerektiğini de vurgulayan Özmen şöyle devam etti:
"Yani Mekansal Planlar Yapım Yönetmeliği'ne göre her plan kademesinde plana altlık olarak kullanılacak jeolojik-jeoteknik etütlerin yapılması ve bu etütler sonucunda oluşturulan yerleşime uygunluk değerlendirmelerine uyulması zorunlu hale getirilmiştir.
Bu yerleşime uygunluk değerlendirmelerinin sağlıklı ve doğru bir şekilde yapılabilmesi ve fay türüne bağlı olarak gelişen 'Yüzey Faylanması Tehlike Kuşağı ve Sakınım Bandının' belirlenebilmesi için MTA Genel Müdürlüğü tarafından yayınlanmış olan ve hassasiyeti 1/25.000 olan diri fay haritaları yeterli olmamaktadır."
Bu küçük ölçekli haritadaki fayların 1/5.000 ve 1/1.000 gibi daha büyük ölçekli haritaya taşınmaya çalışıldığında fayın geçtiği yerin yanlış işaretleneceğini ve yanlış yerlerin "yerleşime uygun olmayan alan" ilan edilmesine neden olacağına dikkati çeken Özmen şunları kaydetti:
"Yüzey faylanması tehlike kuşağı ve sakınım bandı olarak belirlenen alanlar, yerleşime uygun olmayan alan olarak değerlendirileceği ve bu alanlara hiçbir şekilde bina ve bina türü yapılar, enerji tesisleri, sanayi tesisleri yapılamayacağı için, yüksek hassasiyette ve doğrulukta ve planın ölçeğine uygun hassasiyette yapılması gerekir. Kısaca ifade etmek gerekirse Türkiye Diri Fay Haritası yerleşime uygunluk değerlendirmesinde kullanılamıyor, kullanılmamalı."