Sistem Global Danışmanlık Bölge Koordinatörü Yeminli Mali Müşavir Erol Çember, çek yasasında yapılacak düzenlemelerle ilgili yaptığı açıklamada, “Ülkemizde 2012 yılına kadar karşılıksız çek keşide edenlere uygulanan para cezası ödenmediği zaman hapis cezasına çevriliyordu. Ancak hapis cezası alanların sayısındaki artış dolayısıyla, hapis cezası kaldırılarak, sadece idari nitelikte bir yaptırım olan çek hesabı açma yasağı uygulanmaya başlandı. Yeni düzenleme ile şimdi yeniden hapis cezasının getirilmesi gündemde” dedi.
Ancak aradan geçen 4 yıllık süre zarfında, çekle ilgili piyasada oluşan olumsuz algı ve güvensizlik nedeniyle yeniden bir düzenleme gereği doğduğundan hapis cezasının tekrar getirilmesi konusunda yeni bir düzenleme yapılarak Meclise sunulduğunu ifade eden YMM Çember, “Çekin karşılıksız çıkması halinde, uygulanacak adli para cezasının ödenmemesi durumunda hapis cezasına dönüşecek. Çekin üzerinde karekod uygulamasına geçilecek. Arkası yazılan çekler 3 gün içinde piyasadan çekilecek. Bir şirketin yönetiminde görev yapan, adına çek düzenlenen kişi, çekleri ödenmiyorsa başka şirketin yönetiminde görev alamayacak. Ciranta (ciro eden kişi) için de "Merkezi Sicil Sistemi veya T.C. kimlik numarası zorunlu olacak. Karşılıksız çek veren kişi başka şirketin yönetim kurulunda olsa dahi 5 yıl çek yazamayacak. Yapılacak düzenleme ile getirilmesi planlanan yeniliklerden en çok tartışma yaratacak olan hapis cezasının yeniden uygulanacak olmasıdır. Çekin karşılıksız çıkması halinde adli para cezası öngörülmekte ve adli para cezasının ödenmemesi halinde de bu ceza hapse dönüşecektir. Ancak verilen adli para cezası çekte karşılıksız kalan miktardan daha az olamayacak. Yani çekin bedeli ne kadarsa adli para cezası da o kadar olacaktır. Çekin ödenmesi halinde bu adli para cezası ortadan kalkmış olacaktır. Ödenmemesi halinde de bu hapse dönüştürülecek. Hapis cezası ertelenmeyecek, ön ödeme kapsamında olmayacak, uzlaştırma kapsamında olmayacak, hükmün açıklanmasının geri bırakılması uygulanmayacak’' dedi.
Karşılıksız çekle ilgili ağır düzenlemeler getirilmesi ile çek keseceklerin bir kez daha düşüneceğine dikkat çeken Sistem Global Danışmanlık Bölge Koordinatörü Çember, para cezasını ödemeyenlerin hapis cezasından kurtulmasının mümkün olmayacağını ifade etti. Çember, “Yapılacak yeni düzenleme ile getirilmesi planlanan en önemli husus karekod uygulamasıdır. Karekod uygulaması ile bankaların görmüş olduğu riski, çek alanda bilgisayar veya cep telefonu aracılığıyla, çeki veren insan hakkında bilgileri deyim yerindeyse sicilini görebilecektir. Bu vatandaş ne kadar zamandır çek kullanıyor, bu zamana kadar kaç yaprak çek kullanmış, daha önce verdiği çekleri ödemiş mi, bu konuyla ilgili ihtiyati tedbir konulmuş mu, hakkında haciz kararı var mı, iflas erteleme var mı gibi bir takım hususları orada görerek hareket edecektir. Ancak, gözden kaçırılmaması gereken bir başka hususta: Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezinin karşılıksız çeke ilişkin açıkladığı verilere göre; 2015 yılındaki karşılıksız işlemi yapılan çeklerin, bankalara ibraz edilen toplam çeklere göre adet ve tutar bazındaki oranların, hapis cezasının olduğu, 2011 yılı hariç, 2010 ve 2009 yıllarına göre daha düşük olduğudur. Anlaşılacağı üzere, kamuoyunda yaratılan hapis cezasının getirilmesi yönündeki algının tersine, karşılıksız çek tutarlarında böyle radikal bir tedbir alınmasını gerektirecek bir artış söz konusu değildir’' ifadelerine yer verdi.
Çember, ’'Hapis cezasının, karşılıksız çeki engellemede yeterli olmadığı 2012 öncesi yaşananlarla görüldü maalesef. Çünkü hapis cezasıyla karşı karşıya kalanların, alacaklarını tahsil edemediklerinden dolayı çeklerini ödeyemeyen ve herhangi bir art niyeti olmayan iş adamlarını etkilemesinden dolayı, hapis cezasının kaldırılması yönünde kamuoyu baskısı oluşturulmuştu. Mevcut yasa tasarısında, karekod uygulaması gibi, çek alanların ileride zor duruma düşmesini engelleyecek yerinde uygulamalar olduğu gibi, asıl çekleri kullanıma sunan bankacılık sektörünün de bu uygulamada üzerine düşen sorumluluğu alması gerekirdi.
2016 yılında bankaların süresinde ibraz edilen her çek yaprağı için karşılığının bulunmaması halinde ödemekle yükümlü oldukları tutar, bin 290 TL dır. Bu tutarın günün ekonomik koşullarına göre yenilenmesi ve her çek yaprağının belli bir tutarının banka garantisi altında olmasının yasal zorunluluk olarak belirlenmesi, bankaların çek vermeden önce, yeterli teminatı ya da güvenceyi alma yoluna gitmesini gerektirecek ve çeklerin karşılıksız çıkma olasılığını azaltacaktır. Yapılacak yasal düzenlemenin bankacılık ayağının da ihmal edilmemesi gerekir” diye konuştu.
Ancak aradan geçen 4 yıllık süre zarfında, çekle ilgili piyasada oluşan olumsuz algı ve güvensizlik nedeniyle yeniden bir düzenleme gereği doğduğundan hapis cezasının tekrar getirilmesi konusunda yeni bir düzenleme yapılarak Meclise sunulduğunu ifade eden YMM Çember, “Çekin karşılıksız çıkması halinde, uygulanacak adli para cezasının ödenmemesi durumunda hapis cezasına dönüşecek. Çekin üzerinde karekod uygulamasına geçilecek. Arkası yazılan çekler 3 gün içinde piyasadan çekilecek. Bir şirketin yönetiminde görev yapan, adına çek düzenlenen kişi, çekleri ödenmiyorsa başka şirketin yönetiminde görev alamayacak. Ciranta (ciro eden kişi) için de "Merkezi Sicil Sistemi veya T.C. kimlik numarası zorunlu olacak. Karşılıksız çek veren kişi başka şirketin yönetim kurulunda olsa dahi 5 yıl çek yazamayacak. Yapılacak düzenleme ile getirilmesi planlanan yeniliklerden en çok tartışma yaratacak olan hapis cezasının yeniden uygulanacak olmasıdır. Çekin karşılıksız çıkması halinde adli para cezası öngörülmekte ve adli para cezasının ödenmemesi halinde de bu ceza hapse dönüşecektir. Ancak verilen adli para cezası çekte karşılıksız kalan miktardan daha az olamayacak. Yani çekin bedeli ne kadarsa adli para cezası da o kadar olacaktır. Çekin ödenmesi halinde bu adli para cezası ortadan kalkmış olacaktır. Ödenmemesi halinde de bu hapse dönüştürülecek. Hapis cezası ertelenmeyecek, ön ödeme kapsamında olmayacak, uzlaştırma kapsamında olmayacak, hükmün açıklanmasının geri bırakılması uygulanmayacak’' dedi.
ÇEK KESECEKLER BİR KERE DAHA DÜŞÜNECEK
Karşılıksız çekle ilgili ağır düzenlemeler getirilmesi ile çek keseceklerin bir kez daha düşüneceğine dikkat çeken Sistem Global Danışmanlık Bölge Koordinatörü Çember, para cezasını ödemeyenlerin hapis cezasından kurtulmasının mümkün olmayacağını ifade etti. Çember, “Yapılacak yeni düzenleme ile getirilmesi planlanan en önemli husus karekod uygulamasıdır. Karekod uygulaması ile bankaların görmüş olduğu riski, çek alanda bilgisayar veya cep telefonu aracılığıyla, çeki veren insan hakkında bilgileri deyim yerindeyse sicilini görebilecektir. Bu vatandaş ne kadar zamandır çek kullanıyor, bu zamana kadar kaç yaprak çek kullanmış, daha önce verdiği çekleri ödemiş mi, bu konuyla ilgili ihtiyati tedbir konulmuş mu, hakkında haciz kararı var mı, iflas erteleme var mı gibi bir takım hususları orada görerek hareket edecektir. Ancak, gözden kaçırılmaması gereken bir başka hususta: Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezinin karşılıksız çeke ilişkin açıkladığı verilere göre; 2015 yılındaki karşılıksız işlemi yapılan çeklerin, bankalara ibraz edilen toplam çeklere göre adet ve tutar bazındaki oranların, hapis cezasının olduğu, 2011 yılı hariç, 2010 ve 2009 yıllarına göre daha düşük olduğudur. Anlaşılacağı üzere, kamuoyunda yaratılan hapis cezasının getirilmesi yönündeki algının tersine, karşılıksız çek tutarlarında böyle radikal bir tedbir alınmasını gerektirecek bir artış söz konusu değildir’' ifadelerine yer verdi.
HAPİS CEZASI ÇÖZÜM DEĞİL
Çember, ’'Hapis cezasının, karşılıksız çeki engellemede yeterli olmadığı 2012 öncesi yaşananlarla görüldü maalesef. Çünkü hapis cezasıyla karşı karşıya kalanların, alacaklarını tahsil edemediklerinden dolayı çeklerini ödeyemeyen ve herhangi bir art niyeti olmayan iş adamlarını etkilemesinden dolayı, hapis cezasının kaldırılması yönünde kamuoyu baskısı oluşturulmuştu. Mevcut yasa tasarısında, karekod uygulaması gibi, çek alanların ileride zor duruma düşmesini engelleyecek yerinde uygulamalar olduğu gibi, asıl çekleri kullanıma sunan bankacılık sektörünün de bu uygulamada üzerine düşen sorumluluğu alması gerekirdi.
2016 yılında bankaların süresinde ibraz edilen her çek yaprağı için karşılığının bulunmaması halinde ödemekle yükümlü oldukları tutar, bin 290 TL dır. Bu tutarın günün ekonomik koşullarına göre yenilenmesi ve her çek yaprağının belli bir tutarının banka garantisi altında olmasının yasal zorunluluk olarak belirlenmesi, bankaların çek vermeden önce, yeterli teminatı ya da güvenceyi alma yoluna gitmesini gerektirecek ve çeklerin karşılıksız çıkma olasılığını azaltacaktır. Yapılacak yasal düzenlemenin bankacılık ayağının da ihmal edilmemesi gerekir” diye konuştu.