USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Kültür

Bir şiir hazinesi: Arif Nihat Asya

"Fetih Marşı", "Kalk Yiğidim", "Bayrak", "Dua" ve "Naat"ın da yer aldığı önemli şiirleriyle bilinen Arif Nihat Asya'nın vefatının ardından 47 yıl geçti.

Bir şiir hazinesi: Arif Nihat Asya
05-01-2022 14:12
Google News
İstanbul

Cumhuriyet Dönemi Türk şiirinin milli sesi ve Türk tarihini ve kültürünü bir kuyumcu titizliğiyle ele alıp şiirleştiren bir isim olan Arif Nihat Asya, "Bayrak Şairi" olarak biliniyor.

Asya'nın barındırdığı ve sahip olduğu milli ve manevi karakter, hissiyat ve düşünceleri, şiirlerine de yansıdı. Şiirlerinde sade bir üslup kullanan Asya, Tokatlı Ziver Efendi ile Tırnovalı Zehra Hanım'ın tek çocuğu olarak, 1904'te Çatalca'nın İnceğiz köyünde dünyaya geldi. Asıl adı Mehmet Arif olan şair, henüz 7 günlükken babasını veba hastalığından kaybetti.

Annesinin yeni bir evlilik yapıp Filistin'e gitmesiyle akrabalarının yanında büyüyen Asya, Birinci Dünya Savaşı yıllarında "Gülşen-i Maarif Rüştiyesi"ne gitti. Bu dönemde hakim olan milliyetçi duyguların etkisiyle şiire başlayan şair, eğitimini parasız yatılı olarak Bolu ve Kastamonu liselerinde sürdürdü.

Hocası Enver Kemal Bey'in yönettiği "Gençlik" dergisinde ilk şiirleri yayımlanan Asya, öğrenimine "Darülmuallimin-i Aliye"nin (Yüksek Öğretmen Okulu) Edebiyat Bölümünde devam etti. İlk şiir kitabı olan "Heykeltıraş", 1924 yılında bu okulda öğrenciyken yayımlandı.

9. dönem Adana milletvekilliği yaptı

Okul yıllarında İstanbul Postanesi ve Anadolu Ajansında da çalışan şair, son sınıftayken ilk eşi Hatice Semiha Hanım'la evlendi ve bu evlilikten iki çocuğu oldu.

Asya, mezun olduktan sonra Adana Lisesi ile kız ve erkek öğretmen okullarında 14 yıl edebiyat öğretmenliği ve idarecilik yaptı. Öğretmenlik yaptığı dönemde Üsküdar Mevlevihanesi'nin son şeyhi Ahmet Remzi Akyürek'le tanışan Asya, milli şiirlerin yanı sıra bir Mevlevi edasıyla tasavvufi şiirler yazdı.

Arif Nihat Asya, hem edebi hem kişisel hayatında önemli bir yeri olan Mevlevilik düşüncesini 1933 yılında tanımaya başladı. Mevlevi Dedesi Ahmet Remzi Akyürek'ten el alan Asya, Mevlevilik çilesinden geçerek Mevlevi şeyhi rütbesine erişti.

Askerlik görevi sırasında "Asya" soyadını alan usta şairin, Türklerin ata vatanına, özlemin bir tezahürü olarak bu soyadını tercih ettiği belirtiliyor.

Asya, daha sonra 1940 yılında 5 Ocak Adana'nın kurtuluşu için kaleme aldığı "Bayrak" adlı şiiriyle tanındı ve "Bayrak Şairi" olarak anılmaya başlandı. Bu şiir, önce "Görüşler" dergisinde, daha sonra da "Bir Bayrak Rüzgar Bekliyor" adlı şiir kitabının 1946'da çıkan ilk baskısında yer aldı.

İlk evliliğini sonlandıran şair, kimya öğretmeni Servet Akdoğan ile ikinci evliliğini yaparak bir kız, bir erkek çocuk sahibi daha oldu.

Asya, 1950-1954 yıllarında yürüttüğü 9. dönem Adana milletvekilliği görevinin ardından çeşitli yerlerde öğretmenlik yaptıktan sonra 1962'de emekli oldu. Emekliliğinin ardından İstanbul'da bazı gazetelerde yazılar yazan şair, 5 Ocak 1975'te tedavi gördüğü Ankara Numune Hastanesinde hayatını kaybetti.

Kahramanlık ve tarih duygusu, din, aşk, tabiat ve memleket güzelliklerini şiirlerine konu edindi

Arif Nihat Asya'nın şiirlerinde halk ve divan edebiyatı nazım şekilleri yanında modern edebiyatın nazım şekilleri de yer aldı. En çok kullandığı nazım şekli olan rubailerden oluşan 5 ayrı kitap kaleme alan Asya, kahramanlık ve tarih duygusu, din, aşk, tabiat ve memleket güzelliklerini şiirlerine konu edindi.

Cengiz Orakçı usta şair için "Arif Nihat'taki geçmişe hayran olma durumu onu geçmişe hakim olan orijinal bir şair yapar. Şiirlerinde ortaya koyduğu geçmiş unsuru, estetik olgu olarak ortaya çıkar." ifadelerini kullanmıştı.

Üslup açısından titiz bir şair olarak kabul edilen Asya, Türkçeyi şiirlerinde bir kuyumcu titizliğinde kullandı. Şiirlerini bir biçim disiplini çerçevesinde kaleme alan usta şair, eserlerini ince mecazlar ve telmihlerle zenginleştirdi.

Arif Nihat Asya, Türk kültürü, sanatı ve edebiyatının Türkçe vasıtasıyla ortaya çıktığını belirterek, Türkçeye bu bakımından tarihi ciddi bir işlev ve sorumluluk yüklemiş, Türkçeyi bir şuur durumu olarak düşünmüştü.

Türkiye'nin farklı bölgelerindeki okullara ismi verilen, adına her yıl şiir ezberleme yarışmaları düzenlenen Asya'nın mısraları, edebiyatçı, siyasetçi ve kanaat önderlerinin konuşmalarında bugün de sıkça yer bulmaya devam ediyor.

Eserleri

Daha önce yayımlanmamış yazılarıyla beraber bütün eserleri 1975-1977 yıllarında 12 kitaplık bir külliyat halinde basılan Asya'nın şiir türündeki eserleri şöyle:

"Heykeltıraş", "Yastığımın Rüyası", "Ayetler", "Bir Bayrak Rüzgar Bekliyor", "Kubbe-i Hadra", "Kökler ve Dallar", "Emzikler", "Dualar ve Aminler", "Aynalarda Kalan", "Bütün Eserleri", "Rubaiyyat-ı Arif", "Kıbrıs Rubaileri", "Nisan", "Kova Burcu", "Avrupa'dan Rubailer", "Bayrak."

Asya'nın, düşünce ve deneme türündeki eserleri ise "Kanatlar ve Gagalar", "Enikli Kapı", "Terazi Kendini Tartamaz", "Tehdit Mektupları", "Onlar Bu Dilden Anlar", "Aramak ve Söyleyememek" ve "Kanatlarını Arayanlar."

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
FACEBOOK SAYFAMIZI TAKİP EDİN...
ÇOK OKUNANLAR
ARŞİV ARAMA
ANKET TÜMÜ
Gaziantep'te hangi belediyeyi daha başarılı buluyorsunuz?