Altınbaş Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Serhat Erkmen moderatörlüğünde düzenlenen söyleşide Ukrayna Krizi ele alındı. 15 yıldır Kiev'de yaşayan Deniz Berktay konuşmasında Ukrayna'nın Türkiye tarafından bilinmeyen bir ülke olduğunu dile getirdi. Burasının Batı ile Rusya arasında devamlı bir gerilim bölgesi olduğunu, Karadeniz'de gerilimin artması halinde ise hem ABD'nin hem de Rusya'nın Boğazlar konusunda Türkiye üzerinde baskılarını arttırdığını söyleyen Berktay, bu nedenle, bu bölgenin Türkiye tarafından yakından takip edilmesi gerektiğini dile getirdi. ABD ile İngiltere'nin savaşın uzamasını özellikle istediğini söyleyen Berktay, bu iki ülkenin, Afganistan nasıl ki bir zamanlar Sovyetler Birliği'nin sonunu getirdiyse, Ukrayna'nın da şimdiki Rusya yönetiminin sonunu getirmesini istediklerini ifade etti.
“Savaş belirsiz bir sürece girdi”
Berktay, Mart'ta Türkiye'nin araya girmesiyle tarafların barış görüşmeleri için bir araya geldiğini, ancak İngiltere'nin o dönemki Başbakanı Boris Johnson'ın baskısı ile Nisan ayında müzakerelerin sona erdiğini hatırlattı. Savaşın bugün itibariyle belirsiz bir sürece girdiğini kaydeden Deniz Berktay, Rusya'nın bu süreçte 4 ilde referandum yaptığını ve bu bölgeleri kendi topraklarına katarak durumu geri dönülmez bir hale getirdiği tespitini yaptı.
“Savaşı kimin kazanacağı, tüm dünyayı ilgilendiriyor”
Savaşı kimin kazanacağının tüm dünyanın gidişatını etkileyeceğine işaret eden Deniz Berktay, Putin'in ilhak ettiği topraklardan çekilmesinin kendi iktidarının sonunu getireceği görüşünü dile getirdi. Rusya yönetiminin Zelenski'ye yönelik uzlaşmaz tavrıyla Zelenski'yi ABD'nin tarafına ittiğini dile getiren Berktay, Putin yönetiminin bu hatasının, Stalin'in İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra Türkiye'de Boğazlar'da üs isteyerek Türkiye'yi Amerika'nın etki alanına itmesine benzediğini söyledi
“Kiev, Rusya'nın Ergenekon'u gibidir”
Bugünü değerlendirmek için Rusya'nın Ukrayna'ya olan tarihi bağlarını iyi anlamak gerektiğini kaydeden Deniz Berktay Ukrayna ilgili az bilinenleri anlattı. “Ruslar, tarihteki ilk başkentlerinin Kiev olduğunu söyler ve kendilerinin tarih sahnesine çıktığı bölgenin bu bölge olduğunu düşünür. Bu nedenle, bizim tabirlerimizle konuşursak, Kiev, Rus milliyetçilerinin Ergenekon'udur, dedi” Berktay, Rusça'nın da Ukrayna'nın şehirlerinde baskın bir dil olduğunu Ukraynacanın ise kırsal kesimde kullanıldığını dile getirerek Zelenski'nin bile Ukraynacayı 3 yıl önce seçimlere girerken öğrendiğini dile getirdi.
“Avrupa'nın üçüncü büyük ülkesi Ukrayna”
Ukrayna'nın Avrupa sınırları içinde yüzölçümü bakımından 3. büyük ülke olduğunu belirten Berktay, 40 milyon nüfusu olmasına rağmen bağımsız devlet kültürünün yeni yeni geliştiğine değindi. Bugüne kadar çok sayıda göç verdiğini söyleyen Berktay, 2014-2022 arası dolaylı savaş olarak tanımlanabilecek dönemde ise Ukrayna'nın 14 bin insanını kaybettiğine işaret etti. İki ülke arasında ticari ilişkilerin devam ettiği, demiryolunun çalıştığı ve diplomatik temsilcililerin açık olduğu bu tuhaf dönemde Ukrayna'nın ordusunu geliştirdiğini söyledi. Rusya'nın, yepyeni ve milli ideolojiye dayalı eğitim anlayışı ve gelişen ordusu ile 2014'ten farklı bir Ukrayna ile karşılaştığına da değinen Berktay, Rusya'nın bunu fark etmemiş olmasını istihbarat zaafı olarak değerlendirdi.
Rusya - Batı Çatışmasında Fener Rum Patrikhanesi isimli bir de yeni bir kitap çıkaran Deniz Berktay, konunun din boyutuna da dikkat çekti. Ukrayna'da din ile siyasetin iç içe olduğunu belirten Berktay, ülke nüfusunun büyük kısmının Hristiyanlığın Ortodoksluk mezhebine mensup olduğunu, fakat bu mezhebe mensup olanların da birkaç cemaate bölündüğünü söyledi. Ortodoks cemaatin Fener Patrikhanesi'ne bağlı olanlar ile Moskova Patrikhanesi'ne bağlı olanlar arasında bölündüğünü belirten Berktay, bu konunun dini olmaktan ziyade siyasi bir konu olduğunu, zira Fener Patrikhanesi'nin ABD tarafından, Moskova Patrikhanesi'nin ise, Rusya tarafından desteklediğini kaydetti. Berktay, böylelikle, ABD ile Rusya'nın Doğu Avrupa'daki güç mücadelesinde dini kullandıklarını dile getirdi ve ABD'nin Fener Patrikhanesi konusunda Türkiye'ye ısrarlarda bulunmasının bundan kaynaklandığını, fakat ABD'nin bu taleplerinin, Türkiye'nin çıkarlarına aykırı olduğunu söyledi.