Konferans öncesinde bir otelde düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulunan Daha İyi Yargı Derneği Başkanı Av. Mehmet Gün; ekonomik kalkınmayı sağlamak, refah seviyesini artırmak için öncelikle yargı güvenilirliğinin ve hukukun üstünlüğünün yükseltilmesi gerektiğini vurguladı. Toplantıda basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Av. Mehmet Gün, tam bağımsız, hesap verir, etkin ve verimli çalışan yargı için detaylı bir yol haritası hazırladıklarının altını çizdi. Gün, millî gelir düzeyin yükselmesi için kaliteli yargıya ihtiyaç olduğunu belirtti.
Yargının daha etkin ve verimli hale gelmesi için çözüm önerilerini açıklayan Av. Mehmet Gün, sulh ve uzlaşmalar teşvik edilerek yıllarca süren davaların 3-4 ay içerisinde sonlandırılmasının mümkün olduğunu anlattı. Böylelikle yargının daha etkin çalışacağına değinen Gün, tam bağımsız ve verimli bir yargıyı sağlamak için tarihi bir fırsat penceresi açtığını, bunun iyi değerlendirilmesi gerektiğini kaydetti.
“Yargı ile ilgili her türlü kararın herkes tarafından yargı denetimine götürülebilir olmasını öneriyoruz”
Türk yargısının sorunlarını bulmak ve sebeplerini analiz ettiklerini aktaran Daha İyi Yargı Derneği Başkanı Av. Mehmet Gün, “Amacımız Türk yargısının sorunlarını bulmak ve köklü sebeplerini analiz etmek. Sonra evrensel kabul gören çözümler geliştirerek mutabakat sağlamaktır. Bugün de derneğimizin 10 yıllık birikimi ile oluşturduğumuz ‘A'dan Z'ye Türk Yargı Reformu' isimli kitapta topladığımız önerilerimizi kamuoyuna anlatmak için buradayız. 9 tane ana çözüm önerimiz var ama 4-5 tane ana başlıkta toplayabiliriz. En önemlisi Türkiye'deki en büyük eksiklik olan HSK kararlarının yargı denetimine açılması. Bu denetimin yapılabilmesi için Adalet Yüksek Mahkemesi isminde yeni bir mahkeme kurulmasını ve yargı ile ilgili her türlü kararların herkes tarafından yargı denetimine götürülebilir olmasını öneriyoruz. İkinci olarak, yargı teşkilatının tamamını hizmet odaklı olarak tam bağımsızlığını kazanacak şekilde, hem hizmet odaklı hem hesap verir hem de tam bağımsız kazanmış ve koruyabilir şekilde düzenlemek. Üçüncüsü; hâkim, savcı, avukatlık ve noterlik gibi yargı mesleklerini, birbirlerine eş değerde aynı meslek kuruluşlarına sahip olur hale getirmek. Özellikle hâkim ve savcılar için bağımsız meslek kuruluşları oluşturmak. Böylelikle yargı bağımsızlığını bütün yargı unsurlarının tek tek kurumsal olarak savunabilir olmasını sağlamak istiyoruz. Dördüncüsü biraz daha yapısal olanlardan, Anayasa Mahkemesi'nin geliştirilmesi gibi konular var. Böyle 9 tane değişik başlıkta önerilerimiz var” diye konuştu.
“Önerilerimiz gerçekleşirse millî gelirimiz 4-5 sene içinde 25-30 bin dolara çıkabilir”
Toplumda refahın oluşmasının millî gelirin artmasıyla sağlanacağına ve bunun da yargının katkısıyla gerçekleşeceğine dikkat çeken Mehmet Gün, “Biz kendi refahımızı kendimiz yükseltebiliriz. Şu anda milli gelirimiz 8 bin 500 dolar civarında. Oysa 48-50 bin dolar olabilir. Önerilerimiz gerçekleştiği takdirde, milli gelirimizin 4-5 sene içinde 25-30 bin dolar civarına çıkacağını öngörüyoruz. Esas amacımız budur. O refahın oluşması için de yargının önemli katkıda bulunması gerekiyor. Ekonomik kalkınmanın temeli, hukuki düzendedir. Hukuki düzenin garantisi de yargıdır. Yargıyı çağdaş seviyeye getirirsek, hukukun üstünlüğü endekslerinde şu anda 117'nci sıradayız ve dünyada çok alt sıralardayız, ilk 20'nin içine girebiliriz. Eğer o sıraya gelirsek millî gelirimiz ve ekonomimiz hızlıca artar. Ekonomik başarıyı da sağlarız” ifadelerini kullandı.
“Türkiye'de tam bağımsız ve kaliteli yargı mümkündür”
Başta yargı olmak üzere kurumların görevlerini en iyi şekilde yapmasıyla kaliteli hizmetin artacağını belirten Av. Mehmet Gün, şunları söyledi:
“Türkiye'de tam bağımsız ve kaliteli yargı mümkündür. Tam bağımsızlık yargının topluma kaliteli hizmet vermesiyle kazanılabilir. Demokratik meşruiyet, kurumların görevlerini en iyi şekilde yapmasını gerektirir. Görevini iyi yapamaz olduğu zaman yargı, bağımlılaşır da siyasetin uzantısı haline gelir. Bunu düzeltmenin mümkün olduğunu, yapmak için ise başlanılması gereken yerin yargı bağımsızlığını tartışarak başlamak yerine, yargının topluma kaliteli hizmet vermesini odağa alarak başlarsak tartışmaya ve bağımsızlığın da kaliteli hizmetin birinci şartı olarak kabul edersek çözüm kendiliğinden geliyor. Bu şekilde yaklaşılırsa meselenin çözümünün çok kolay olduğunu ve bunu gerçekleştirdiğimiz zaman da refahımızın 8-9 katına çıkabileceğini söylemek istiyorum.”
Abdullah Güçlü - Şevket Can Çikot