Geçen süre zarfında piyano ve gitar çalmayı öğrenen, konserler verip albüm çıkaran Serin, müzikteki başarısını akademik eğitimle taçlandırdı. Üniversite sınavında yeterli puanı alıp yetenek sınavını da geçen Serin, Yaşar Üniversitesi Müzik Bölümünde eğitime başlamanın mutluluğunu yaşıyor.
İzmir'de İngilizce öğretmeni Filiz Serin (62) ve doktor Azmi Serin (67) çiftinin çocukları Caner Serin'e 2 yaşındayken otizm tanısı konuldu. Serin Ailesi, henüz bebekken müziğe ilgisi fark edilen Caner için müzik öğretmeni arayışına girdi ancak hiçbir müzik öğretmeni eğitim vermek için yanaşmadı. Evde müzik dinleyip kendi çabası ile enstrüman çalarak geçen yılların ardından Caner, ilk kez 21 yaşında profesyonel anlamda eğitim almaya başladı. Bu süre zarfında piyano ve gitar çalmayı öğrenen, yurt içi ve yurt dışında çeşitli konserler veren otizmli piyanist, 2019 yılında tamamı Bendeniz şarkılarından oluşan 5 şarkılık Uyanış müzik albümünü satışa çıkardı. Caner Serin, müzikteki başarısını akademik alana da taşımak isteyince önce lise eğitimini dışarıdan bitirdi, ardından üniversite sınavından yeterli puanı aldı. Serin, Yaşar Üniversitesi Müzik Bölümüne girmek için gerekli olan yetenek sınavından da geçer not alarak tam anlamıyla okullu oldu. Üniversiteye başladığı için mutlu ve heyecanlı olduğunu belirten otizmli piyanist, otizmli bireylerin de herkes gibi eğitim hakkı olduğunu ve çok başarılı olmak istediğini söyledi.
“Kimse eğitim vermek için yanaşmıyordu”
Caner Serin'e tüm desteğini veren anne Filiz Serin, “Caner müziği çok sevdi. Daha 3 aylıkken müziğin kapanmasıyla ağlaması bir oluyordu. Ancak ilk zamanlarda Caner için müzik öğretmeni bulmakta sıkıntı çektik. Caner çok uzun bir süre sadece müzik dinleyerek müziğe olan ilgisini devam ettirdi. Herkes kulağının çok iyi olduğunu söylüyordu ama kimse eğitim vermek için yanaşmıyordu. Belki de ne yapacaklarını bilemiyorlardı. 2008 yılında Gaziantep Üniversitesinden hocamız Hamdi Hikmet Geçin ile başlayan süreç, yurt içi ve yurt dışı konserler, albüm çalışması ile devam etti. Gelinen süreçte bu başarıyı Caner'in sabrına, müziğe olan inanılmaz sevgisine, emeğini esirgememiş olmasına, ona inanan hocalarının onun arkasından ya da yanında devamlı yürümesine bağlıyorum” dedi.
“Hayalimizi gerçekleştirdik”
Çocuklarını hep iyi müzikle beslediklerini kaydeden Serin, “Caner müzikle ilgili sürekli olarak çalıştı ancak Caner'in artık alaylı değil okullu olmasını, akademik eğitim almasını istedik. Caner de buna hazırdı. Önce liseyi açıktan bitirdi, ardından TYT'deki 100 puan barajını aştı. Yaşar Üniversitesinin yetenek sınavlarına girmeyi çok arzu etmiştik. Yaşar Üniversitesi, farklı bireylere çok yakın bir üniversite. Bu anlamda işlevini yerine getirdiğine inandığımız, otizmli bireylerin mezun olduğunu bildiğimiz bir üniversite. Caner'in bu üniversitede okumasını hayal ediyorduk. Caner yetenek sınavından geçti ve hayalimizi gerçekleştirdik. Şu anda okulda ilk günlerini yaşıyor” diye konuştu.
“Kat edilecek çok yol var”
Birçok otizmli bireyin üniversitelerin müzik bölümlerini bitirip yüksek lisans ve doktora yaptığını söyleyen Serin, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Otizm, asla fark edilmeyecek noktada değil. Dileriz Caner de okulunda başarılı olur. Kat edilecek çok yol var ama alınan yollar da güzel. Otizmli insan sayısı dünyada hızla artıyor. Akademik hayatta otizmli bireylerin sayısının artmasını diliyoruz.”
“Elimizden geleni yapacağız”
Caner'in piyano öğretmeni Yaşar Üniversitesi Müzik Bölümü Öğretim Görevlisi Güneş Kepekçi de, “Caner'in müzik eğitimi iyi durumda. Eli çok yatkın, çok güzel müzik yapabiliyor. Eğitim sürecinde Caner'in eksiklerini tamamlayacağız. Otizmli bireylerin sosyal ve akademik alanda ilerlemeleri, mezun olduktan sonra onlara alan açılması çok önemli. Biz de Caner'i daha iyi seviyeye getirmek için elimizden geleni yapacağız” ifadelerini kullandı.