Ankara
Ankara’da bir otelde düzenlenen resepsiyona Cumhurbaşkanı Yardımcı Fuat Oktay, Ankara Valisi Vasip Şahin, Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici, Azerbaycan'ın Ankara Büyükelçisi Reşad Mammadov ve çok sayıda davetli katıldı.
Saygı duruşu ve Türkiye ile Azerbaycan milli marşlarının okunmasıyla başlayan kutlamada, Büyükelçi Mammadov, Azerbaycan'ın tarihi hakkında bilgi verdi.
Mammadov, Azerbaycan'ın 18 Ekim 1991'de yeniden bağımsızlığını kazanmasının ardından derin siyasi, sosyal ve ekonomik sıkıntılarla karşı karşıya kaldığını ve Ermenistan'ın ülke topraklarının yaklaşık yüzde 20'sini işgal ettiğini, 1 milyondan fazla Azerbaycanlının mecburi olarak evlerini terk edip mecburi göçe maruz kaldığını dile getirdi.
Bugün itibarıyla Azerbaycan'ın dünyada söz sahibi olan önemli bir devlet haline geldiğini ifade eden Mammadov, Bakü yönetiminin uluslararası camiada oynadığı rollere ilişkin örnekler verdi.
Mammadov, Azerbaycan'ın zaferiyle sonuçlanan 2. Karabağ Savaşı'na da değinerek, "Azerbaycan-Türkiye kardeşlik ilişkileri özellikle de Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasındaki sıcak dostluk başarılarımızda göz ardı edilemez. Azerbaycan'ın her zaman yanında olan kardeş Türkiye ile ilişkilerimiz iki ülke cumhurbaşkanlarının çabalarıyla doruk noktasına ulaşmıştır. Nihayetinde Azerbaycan ve Türkiye, 15 Haziran 2021'de Şuşa Deklarasyonu'nu imzalayarak halihazırda var olan stratejik müttefik ilişkilerini resmileştirerek stratejik bağlarını ebedileştirdiler." dedi.
Türkiye ile Azerbaycan'ın karşılıklı güçlenmeleri konusunda birbirilerine destek verdiğinin altını çizen Mammadov, "Türkiye, mevcut muzaffer Azerbaycan Ordusu'nun kurulmasında müstesna bir rol oynamış, kahraman asker ve subaylarımız Türk kardeşleriyle birlikte üst düzey eğitim ve öğretim görmüştür. Bu nedenle 44 gün savaşındaki zaferimiz, Azerbaycan ve Türkiye'nin ortak zaferi olarak değerlendirilebilir." diye konuştu.
Mammadov, Azerbaycan'ın Türkiye'ye 19 milyar dolar, Türkiye'nin de Azerbaycan'a 13 milyar dolar yatırım yaptığını, bu yatırımların her iki ülkenin bağımsızlığının pekiştirilmesine katkı sağladığını ve dışa olan bağımlılığı azalttığını kaydetti.
Bu yılın Azerbaycan-Türkiye diplomatik ilişkilerinin kuruluşunun 30. yıl dönümü olduğunu hatırlatan Mammadov, "Bu tür devletlerarası ilişkilerin dünyanın hiçbir yerinde örneği yoktur. Devletimizin temsilcileri olarak bu ilişkileri daha da pekiştirmek ve sürekli olarak daha üst düzeye çıkarmak için elimizden gelen her türlü çabayı göstereceğiz." ifadelerini kullandı.
"Taşıdığımız ruh kardeşlik ruhudur"
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, "27 Mayıs'ı izleyen dönemde siyasetin tüm kesimleri, 'önce millet iradesi ve demokrasi' diyebilmiş olsaydı, milletimiz 12 Mart, 12 Eylül, 28 Şubat ya da 15 Temmuz'u yaşamazdı." dedi.
Ankara'da bir otelde düzenlenen Azerbaycan Cumhuriyeti Bağımsızlık ve Silahlı Kuvvetler Günü resepsiyonunda konuşan Oktay, sözlerine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın selam ve kutlama dileklerini ileterek başladı.
Oktay, Türkiye ve Azerbaycan'ın tarih, kültür, dert ve sevinci paylaşan iki kardeş ülke olduğunu belirtti.
Türkiye ve Azerbaycan'ın, 100 yıl önce nasılsa bugün de aynı şekilde gönül birliği içinde olduğunu vurgulayan Oktay, "Taşıdığımız ruh, Osmanlı Devleti, Birinci Dünya Savaşı'nın muhtelif cephelerinde bir taraftan kendi milli mücadelesini verirken, Azerbaycanlı kardeşlerimizin istiklal çağrılarına kayıtsız kalmayan Kafkas İslam Ordusu'nun kardeşlik ruhudur." dedi.
Oktay, Nuri Paşa komutasındaki kahramanların Bakü'de, fedakarlıkları ve cesaretleriyle nesilden nesile gururla anlatılacak şanlı bir destanı miras bıraktıklarını söyledi.
"Birlik ve beraberliğimizi her geçen gün güçlendiriyoruz"
Azerbaycan'ın bağımsızlığı için hayatını feda eden tüm şehitleri andığını, aziz şehitlere Allah'tan rahmet ve mağfiret dileyen Oktay, Azerbaycan Cumhuriyeti'nin ilk Cumhurbaşkanı Mehmet Emin Resulzade'yi şükran ve minnetle yad ettiğini belirtti.
Fuat Oktay, konuşmasına şöyle devam etti:
"Bu bayrağı daha da yukarılara taşıyan kıymetli Cumhurbaşkanı, cennetmekan Haydar Aliyev'in attığı temeller üzerinde, cenap Prezident İlham Aliyev'in güçlü liderliği ve Türkiye-Azerbaycan ilişkilerine gönül vermiş Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile tesis ettikleri samimi dostluk, Türkiye Azerbaycan ilişkileri için çok önemlidir. Daha iki hafta önce Azerbaycan Cumhurbaşkanı Sayın Aliyev, Rize-Artvin Havalimanımızın açılışına katılarak sevincimize ortak olmuştur. Yarın da Sayın Cumhurbaşkanımız, Bağımsızlık Günü'nde Azerbaycan'a bir ziyaret gerçekleştirecek."
Anadolu'da yakılan teknoloji meşalesi TEKNOFEST'in, ilk kez yurt dışında gerçekleşerek dün itibarıyla Azerbaycan'da start aldığını belirten Oktay, "Türk dünyasının büyük düşünce adamı Gaspıralı İsmail'in 'Dilde, fikirde, işte birlik' şiarına uygun şekilde birlik ve beraberliğimizi her geçen gün güçlendiriyoruz." dedi.
İkili ticaret hacminde 15 milyar dolar hedefine emin adımlarla ilerlediklerini belirten Oktay, "Eş başkanlığını Sayın Başbakan Ali Esadov kardeşimle yürüttüğümüz Karma Ekonomik Komisyonu ile ticaretten ulaştırmaya, enerjiden sanayiye kadar pek çok alanı kapsayan eylem planlarını hayata geçiriyoruz. 10. Dönem Toplantımızı da bu sene içerisinde gerçekleştireceğiz." diye konuştu.
"Kardeşliğimizin gereğini yerine getiriyoruz"
İki ülke Cumhurbaşkanlarının geçen yıl yıl imzaladıkları Şuşa Beyannamesi'yle ilişkileri müttefiklik seviyesine çıkarma iradesini güçlü bir şekilde teyit ettiklerinin altını çizen Oktay, Yukarı Karabağ'da Azerbaycan bayrağının dalgalandığı her bir noktada işgal yıllarının izlerinin silinmesi, yoksulluğun giderilmesi ve bölgenin tarihindeki ihtişamlı yıllarına döndürülmesini asli bir vazife olarak gördüklerini belirtti.
İşgalden kurtarılan bölgelerin çağın koşullarına uygun bir yapılanmaya kavuşması, zarar gören altyapının ve yolların ihya edilmesi, iletişim ve enerji hatlarının yenilenmesi, askeri ve güvenlik iş birliği için ilgili tüm kurumların, Azerbaycanlıların yanında olduğunu ifade eden Oktay, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ne mutlu bize ki Sayın Haydar Aliyev'in bize mirası olan 'Tek millet, iki devlet' anlayışı doğrultusunda kardeşliğimizin gereğini yerine getiriyoruz. Bu dostluktan aldığımız kuvvetle tüm dünyaya bir kez daha, tek millet olarak birbirimizden güç alarak geleceğe umutla baktığımızı ve geleceği birlikte şekillendirdiğimizi ilan ediyoruz. Şunu özellikle ifade etmek isterim ki Ankara'nın kaderini Bakü'nün kaderinden ayrı düşünmüyoruz, düşünmeyeceğiz. Allah kardeşliğimizi, birlik ve beraberliğimizi daim etsin."
"Darbelerin kökünü ve kalıntılarını kazımaya kararlılıkla devam edeceğiz"
27 Mayıs 1960 darbesinin yıl dönümünde merhum Başbakan Adnan Menderes ile Fatin Rüştü Zorlu ve Hasan Polatkan'ı saygı ve rahmetle anan Oktay, şunları kaydetti:
"Demokrasi tarihimize kara bir leke olarak geçen bugün, sonrasında aynı zihniyet tarafından devam ettirilen darbe teşebbüslerinin de acı bir başlangıcıdır. 27 Mayıs'ı izleyen dönemde siyasetin tüm kesimleri, 'önce millet iradesi ve demokrasi' diyebilmiş olsaydı, milletimiz 12 Mart, 12 Eylül, 28 Şubat ya da 15 Temmuz'u yaşamazdı. Bugün hala siyasi tarihimizden de milletimizin sandıkta verdiği cevaplardan da gerekli dersi almamış vesayet yanlısı bir zihniyetin ne yazık ki hala canlı olduğunu görüyoruz. Vesayeti yol arkadaşı olarak seçenlere bir kez daha sesleniyoruz, Cumhurbaşkanımız liderliğinde Türkiye'de darbelerin kökünü ve kalıntılarını kazımaya kararlılıkla devam edeceğiz. Bu duygularla bir kez daha can Azerbaycan'ın Bağımsızlık Günü'nü kutluyorum."