Ekonomi Bakanı Mustafa Elitaş, TGRT Haber ekranlarında yayınlanan “Neler Oluyor” programına konuk oldu. İhlas Haber Ajansı ve TGRT Haber Ankara Temsilcisi Batuhan Yaşar’ın sorularını cevaplayan Elitaş, gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu. Rusya üzerinden giden nakliye araçlarının Azerbaycan’la yapılan anlaşma kapsamında artık Hazar üzerinden gittiğini aktaran Elitaş, “Bizim yurt içi piyasamız önemli bir piyasa. Bizim Rusya üzerinden transit olarak geçirmek zorunda olduğumuz nakliye araçları şimdi Hazar yoluyla gidiyor. Sayın Dışişleri Bakanımız Azerbaycan’a bir ziyarette bulundu, Sayın Başbakanımız da Sayın Aliyev ile yaptığı telefon görüşmesinde yardımcı olunmasını istedi. Azerbaycan, olayın vuku bulduğu 2. veya 3. gün bizim TIR’larımızı aldı, Hazar yolundan gitmesini sağladı. Bu, aslında bizim için daha kolay bir yol oldu, daha kısa bir yol haline geldi. Bundan önce Azerbaycan üzerinden yapılan geçiş ücretleri diyelim ki 5 bin dolardı, Azerbaycan hükümeti yüzde 40 indirim yaparak 3 bin dolar seviyesine indirdi. Biz onu açıklarken ‘Gardaş İndirimi’ diye ifade ettik. Çok büyük bir jest yaptılar” şeklinde konuştu.
Elitaş, Rusya’nın uyguladığı ambargoya yönelik, ilk olarak yoldaki ve gümrükte bekleyen yaş sebze meyvelerle ilgili tedbirler alındığını belirtti. İlgili kuruluşlarla beraber ‘Rusya Masası’ oluşturulduğunu kaydeden Elitaş, “İlk etapta acil tedbir alınması gereken tek ürün yelpazemiz vardı; yaş meyve ve sebze ihracatımızla ilgiliydi. Hem yoldaki mallar, hem de gümrükte bekleyen mallarla ilgili tedbir alınması gerekiyordu. Bunlar kısa zamanda bozulma ihtimali olan mallar. Yoldaki ve gümrükteki mallarla ilgili tedbir almamız gerekiyordu. Biz, o gün akşam Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanımızla yaptığımız görüşmeler sonucunda Yaş Meyve Sebze İhracatçılar Birliği ile görüştük. 25 Kasım tarihinde Yaş Meyve Sebze İhracatçılar Birliklerinin olduğu bütün illerin temsilcileriyle Bakanlıkta acil bir toplantı yaptık. Arkadaşlarımızdan verilerimizi aldık, o veriler çerçevesinde hemen Bakanlıkta bir Rusya masası oluşturduk. Bununla ilgili büyükelçilerimizden, ticaret ataşelerimizden, TOBB’dan, Türkiye İhracatçılar Meclisi’nden, Yaş Meyve Sebze İhracatçı Birliklerinden, tüm olayın taraflarıyla ilgili gelen bilgilerin tek bir merkezde toplanması adına bir Rusya Masası oluşturduk. Her türlü bilgiyi dikkate aldık. Aldığımız bilgi eğer bizimle ilgiliyse doğruluğunu teyit ettik, başka bakanlıkları ilgilendiren bilgi olursa temaslarımızı yaptık” ifadelerini kullandı.
“BİZ İHRACATI RUSYA’YA YAPMAK ZORUNDA DEĞİLİZ”
Bakan Elitaş, Türkiye’deki yaş meyve sebze ihracatçılarının şuanda Rusya ile ticaret yapmak istemediklerini, bunun nedeninin ise Rusya’ya duyulan güvensizlik olduğunu ifade etti. Rusya’nın yaş meyve sebze ithalatının belirli kalemlerinde Türkiye’nin önemli bir tedarikçi olduğunu söyleyen Elitaş, “Rusya’daki yoldaki mal ile gümrükteki mallarla ilgili kısım çözüldü. Diğer kısımda, biz ihracatı Rusya’ya yapmak zorunda değiliz. Rusya, belirli şartlarda bazı malları bizden almak mecburiyetindedir. Rusya’nın yaş meyve sebze ithalatının belirli kalemlerinde çok büyük bir tedarikçisi biziz. Rusya’nın domates ihtiyacının yüzde 43’ü bizim kayıtlarımıza göre Türkiye tarafından temin ediliyor. Yüzde 12’si Azerbaycan tarafından temin ediliyor, kalan kısım da başka ülkeler tarafından temin ediliyor. Şuanda Türkiye’nin gönderdiği yaş meyve sebzeye koydukları ambargodan dolayı biz belli bir miktarda zarar ettik. Orada bozulan, çürüyen mallar varsa onlarla ilgili zarar ettik; geri dönen mallarla ilgili bir problemimiz olmadı. Rusya tüketicileri bundan muhtemelen zarar görmüş olabilirler. Satıcılarımız da Rusya’ya satışı devam ettirmek istemiyorlar, çünkü güvenmiyorlar. Çok uygun olmayan bir davranış sergiliyorlar. Bizim gemiyle, TIR’la giden mallarımızı denetim gerekçesiyle kapılarda bekletiyorlar, bazı mallarla ilgili bozulmasını bekleyip Türkiye’ye göndermeye çalışıyorlar. Bu, ticari ahlaka uygun bir davranış değil. ‘Almıyorum’ dersin gönderirsin, ‘kardeşim ben sana kapılarımı kapattım, Türkiye’nin mallarına ambargo koydum, ne yapıyorsan yap başının çaresine bak’ demek bundan iyidir. Ama siz orada malları tutarak, gemilerimizi limanda alıkoyarak malların bozulmasına sebebiyet vermeleri ticaret ahlakına uygun bir davranış değil. Bu, oradaki ithalatçıları da zor durumda bırakıyor. Şuanda biz ambargo koymuyoruz ama yaş meyve sebze ihracatçısı arkadaşlarımız göndermek istemiyor, çünkü güven yok. İhracatçılar ‘ben alıyorum’ dese, Rus devlet temsilcileri kapıdan içeri sokmuyorlar” diye konuştu.
Ekonomi Bakanı Elitaş, Türkiye’nin müteahhitlik hizmetlerinde firma sayısı bakımından Çin’den sonra ikinci sırada olduğunu, ciro yönünden ise dünyada 8. sırada olduğunu bildirdi. 2003 yılından bu yana 305 milyar dolarlık müteahhitlik hizmeti yapıldığını söyleyen Elitaş, bu sene 9. aydan itibaren 15 milyar dolarlık hizmetin devam etiğini sözlerine ekledi.
“PARALEL YAPININ YAYIN ORGANLARININ TAMAMI SANKİ ‘RUSYA’NIN SESİ’ GİBİ”
“Paralel yapıya ait yayın organları, sanki Rusya’nın sesi gibi devam ediyor” diyen Elitaş, şöyle devam etti:
“Paralel yapı seçim zamanında PKK’nın sesiydi, terörle mücadele eden güvenlik güçlerini zalim, teröristleri mağdur gibi gösteren bir davranışın içindeydi. En son Rusya’yla yaşadığımız bu uçak krizi sonucunda da paralel yapının yayın organlarının tamamı sanki Rusya’nın sesi gibi. Rusya’nın sesi gibi davranan gayri milli olan yapılar maalesef bu işten dolayı kına yakıp geziyor olabilirler, fındık kırıp oynayabilirler. Türk milleti o kadar büyük bir hassasiyet gösterdi ki, bunun dışındaki medya organlarımız olağanüstü bir hassasiyet gösterdiler, iş alemimiz harika bir hassasiyet gösterdiler ve sonradan çığ gibi büyüme ihtimali gösteren bir krizi soğukkanlı karşıladı.”
“RUSYA EKONOMİSİNDE OLAĞANÜSTÜ BİR SIKINTI VAR”
Elitaş, Rusya’ya Kırım’ı ilhak etmesi ve Ukrayna’ya saldırması sonucu AB ülkeleri ve ABD tarafından ambargo uygulandığını, buna karşılık Türkiye’nin herhangi bir ambargo uygulamadığını hatırlattı. Çin’in büyüme hızının düşmesinin Çin’deki imalat rakamlarının büyüklüğü düşünüldüğünde tehlike arz ettiğini belirten Elitaş, “2014 yılı rakamlarına göre Rusya ile ticaret hacmimiz 31 milyar dolar. Bunun 25 milyar doları ithalat, 6 milyar doları ihracat. Rusya ekonomisinde Kırım’ı ilhak etmesi, Ukrayna’ya saldırmasıyla birlikte ABD ve AB ülkelerinin ortaya koyduğu ambargoyla birlikte bizim ambargo koymamamıza rağmen Rusya ekonomisinde olağanüstü bir sıkıntı var. Bir yılda petrol fiyatlarında yüzde 60 düşüş var. Bizim Rusya ile kasım başı itibariyle ekim ayına kadar yaş meyve sebze ihracatlarında yüzde 35-40’lık bir düşüş vardı. Şuanda dünyada Orta Doğu bölgesinde ortaya çıkan hararetli ateş ve sıcak gündem dolayısıyla bir ekonomik bozukluk var. Çin’in büyümesi 11’ler, 12’ler civarında giderken, 2008, 2009’dan itibaren yavaş yavaş düşmeye başladı, bu seneki beklenti 6 buçuk civarında olacak gibi. Asıl tedbir alınması, dikkat edilmesi gereken Çin’de öyle büyük bir potansiyel var ki; imalat konusunda dünyanın tüketiminin yarısı Çin’de üretiliyor. Diyelim ki; 1 milyar ton üretim var, bunun 500 milyon tonu Çin’de üretiliyor. Çin’in büyümesi düşünce üretim kapasitesi devam ediyor, o üretim kapasitesini kendi tüketemediğinden dolayı başka ülkelere agresif bir şekilde saldırmaya başlıyor. Bununla ilgili tedbir almamız gerekiyor” değerlendirmelerinde bulundu.
“İHRACATÇILARIMIZIN BAŞINDA DÜNYAYI FELLİK FELLİK DOLAŞACAĞIZ”
E-ticaretin dünyada kazandığı öneme değinen Elitaş, hükümetin ihracatçılara her türlü desteği vermeye hazır olduğunu dile getirdi. “Dünya, eğer gözünüzde büyütürseniz çok büyük, dolaşmasını bilirseniz çok küçük” diyen Bakan Elitaş, şöyle konuştu:
“Bizim ihracatçılarımız, ihracat yapabilme kabiliyetinde artık çok iyi noktadalar. Biz de bu arkadaşlarımızla gideceğiz, gezeceğiz, yeni yeni pazarlar oluşturacağız, mevcut pazarlarımızda biraz daha büyümenin şartlarına bakacağız. Ne türlü destek varsa, neye ihtiyaç varsa bunları yapmaya hazırız ama 2016 ve ondan sonraki yıllar için yapmamız gereken en önemli şeylerden birisi markalaşmaktır. Bunun olumsuzluklarını yurt içi pazarda da görüyoruz, yurt dışı pazarda da görüyoruz. Bir elbise Türk fabrikasında yapıldığı zaman 200 dolar ama aynı fabrika İtalyan veya Alman markasıyla yaptığı zaman en az 2 bin dolar. Biz, bu markanın para ettiğini bilmemiz lazım. İnternette haberleşmeyi sağlayan sosyal medya dediğimiz kurumların marka değerleri hakkında yüz milyar dolarlardan bahsediyoruz. Bu, elle tutulur bir şey değil, hepsi sanal gerçekler. Bizim 2016 yılında yapmamız gerekenler, internette de olağanüstü derecede dünyada bir sanal alışveriş pazarı var, bunlarla ilgili altyapıları oluşturuyoruz. Biz iş adamlarımızın, ihracatçılarımızın başında dünyayı fellik fellik dolaşacağız.”
“DEVLET ADAMLARI DUYGUSAL DAVRANMAZ”
Türkiye’nin Rusya’yla yaşanan kriz sonrası en büyük felaket senaryosunda 9 milyar dolar zarar edeceğini söyleyen Elitaş, Rus devlet adamlarının tavırlarıyla ilgili, “Ticarette duygusallık olmaz. Ülke insanlarına zarar verecek şekilde yapılacak eylemler yanlıştır. Bu askeri bir olay sonucunda ulusal çıkar neticesinde Rusya tarafından yapılmış bir hatanın sonucu, siyasi sonuçlar olabilir ama ticari sonuçlarına doğru götürürseniz, bununla ilgili kıyamet senaryoları yapmaya götürürseniz, bundan Rusya da, Türkiye de büyük zarar eder. Kimin büyük zarar göreceğini artık sonuçlara bakarak göreceğiz. Devlet adamları duygusal davranmazlar, devlet adamları başka devletin başkanına iftira ederek bu işi çözmeye çalışmazlar; sağduyulu olurlar, aklıselim davranırlar. Kızıp da ‘vay ben bunu şöyle yaparım’ demek yanlıştır” ifadelerini kullandı.
Elitaş, Rusya’nın uyguladığı ambargoya yönelik, ilk olarak yoldaki ve gümrükte bekleyen yaş sebze meyvelerle ilgili tedbirler alındığını belirtti. İlgili kuruluşlarla beraber ‘Rusya Masası’ oluşturulduğunu kaydeden Elitaş, “İlk etapta acil tedbir alınması gereken tek ürün yelpazemiz vardı; yaş meyve ve sebze ihracatımızla ilgiliydi. Hem yoldaki mallar, hem de gümrükte bekleyen mallarla ilgili tedbir alınması gerekiyordu. Bunlar kısa zamanda bozulma ihtimali olan mallar. Yoldaki ve gümrükteki mallarla ilgili tedbir almamız gerekiyordu. Biz, o gün akşam Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanımızla yaptığımız görüşmeler sonucunda Yaş Meyve Sebze İhracatçılar Birliği ile görüştük. 25 Kasım tarihinde Yaş Meyve Sebze İhracatçılar Birliklerinin olduğu bütün illerin temsilcileriyle Bakanlıkta acil bir toplantı yaptık. Arkadaşlarımızdan verilerimizi aldık, o veriler çerçevesinde hemen Bakanlıkta bir Rusya masası oluşturduk. Bununla ilgili büyükelçilerimizden, ticaret ataşelerimizden, TOBB’dan, Türkiye İhracatçılar Meclisi’nden, Yaş Meyve Sebze İhracatçı Birliklerinden, tüm olayın taraflarıyla ilgili gelen bilgilerin tek bir merkezde toplanması adına bir Rusya Masası oluşturduk. Her türlü bilgiyi dikkate aldık. Aldığımız bilgi eğer bizimle ilgiliyse doğruluğunu teyit ettik, başka bakanlıkları ilgilendiren bilgi olursa temaslarımızı yaptık” ifadelerini kullandı.
“BİZ İHRACATI RUSYA’YA YAPMAK ZORUNDA DEĞİLİZ”
Bakan Elitaş, Türkiye’deki yaş meyve sebze ihracatçılarının şuanda Rusya ile ticaret yapmak istemediklerini, bunun nedeninin ise Rusya’ya duyulan güvensizlik olduğunu ifade etti. Rusya’nın yaş meyve sebze ithalatının belirli kalemlerinde Türkiye’nin önemli bir tedarikçi olduğunu söyleyen Elitaş, “Rusya’daki yoldaki mal ile gümrükteki mallarla ilgili kısım çözüldü. Diğer kısımda, biz ihracatı Rusya’ya yapmak zorunda değiliz. Rusya, belirli şartlarda bazı malları bizden almak mecburiyetindedir. Rusya’nın yaş meyve sebze ithalatının belirli kalemlerinde çok büyük bir tedarikçisi biziz. Rusya’nın domates ihtiyacının yüzde 43’ü bizim kayıtlarımıza göre Türkiye tarafından temin ediliyor. Yüzde 12’si Azerbaycan tarafından temin ediliyor, kalan kısım da başka ülkeler tarafından temin ediliyor. Şuanda Türkiye’nin gönderdiği yaş meyve sebzeye koydukları ambargodan dolayı biz belli bir miktarda zarar ettik. Orada bozulan, çürüyen mallar varsa onlarla ilgili zarar ettik; geri dönen mallarla ilgili bir problemimiz olmadı. Rusya tüketicileri bundan muhtemelen zarar görmüş olabilirler. Satıcılarımız da Rusya’ya satışı devam ettirmek istemiyorlar, çünkü güvenmiyorlar. Çok uygun olmayan bir davranış sergiliyorlar. Bizim gemiyle, TIR’la giden mallarımızı denetim gerekçesiyle kapılarda bekletiyorlar, bazı mallarla ilgili bozulmasını bekleyip Türkiye’ye göndermeye çalışıyorlar. Bu, ticari ahlaka uygun bir davranış değil. ‘Almıyorum’ dersin gönderirsin, ‘kardeşim ben sana kapılarımı kapattım, Türkiye’nin mallarına ambargo koydum, ne yapıyorsan yap başının çaresine bak’ demek bundan iyidir. Ama siz orada malları tutarak, gemilerimizi limanda alıkoyarak malların bozulmasına sebebiyet vermeleri ticaret ahlakına uygun bir davranış değil. Bu, oradaki ithalatçıları da zor durumda bırakıyor. Şuanda biz ambargo koymuyoruz ama yaş meyve sebze ihracatçısı arkadaşlarımız göndermek istemiyor, çünkü güven yok. İhracatçılar ‘ben alıyorum’ dese, Rus devlet temsilcileri kapıdan içeri sokmuyorlar” diye konuştu.
Ekonomi Bakanı Elitaş, Türkiye’nin müteahhitlik hizmetlerinde firma sayısı bakımından Çin’den sonra ikinci sırada olduğunu, ciro yönünden ise dünyada 8. sırada olduğunu bildirdi. 2003 yılından bu yana 305 milyar dolarlık müteahhitlik hizmeti yapıldığını söyleyen Elitaş, bu sene 9. aydan itibaren 15 milyar dolarlık hizmetin devam etiğini sözlerine ekledi.
“PARALEL YAPININ YAYIN ORGANLARININ TAMAMI SANKİ ‘RUSYA’NIN SESİ’ GİBİ”
“Paralel yapıya ait yayın organları, sanki Rusya’nın sesi gibi devam ediyor” diyen Elitaş, şöyle devam etti:
“Paralel yapı seçim zamanında PKK’nın sesiydi, terörle mücadele eden güvenlik güçlerini zalim, teröristleri mağdur gibi gösteren bir davranışın içindeydi. En son Rusya’yla yaşadığımız bu uçak krizi sonucunda da paralel yapının yayın organlarının tamamı sanki Rusya’nın sesi gibi. Rusya’nın sesi gibi davranan gayri milli olan yapılar maalesef bu işten dolayı kına yakıp geziyor olabilirler, fındık kırıp oynayabilirler. Türk milleti o kadar büyük bir hassasiyet gösterdi ki, bunun dışındaki medya organlarımız olağanüstü bir hassasiyet gösterdiler, iş alemimiz harika bir hassasiyet gösterdiler ve sonradan çığ gibi büyüme ihtimali gösteren bir krizi soğukkanlı karşıladı.”
“RUSYA EKONOMİSİNDE OLAĞANÜSTÜ BİR SIKINTI VAR”
Elitaş, Rusya’ya Kırım’ı ilhak etmesi ve Ukrayna’ya saldırması sonucu AB ülkeleri ve ABD tarafından ambargo uygulandığını, buna karşılık Türkiye’nin herhangi bir ambargo uygulamadığını hatırlattı. Çin’in büyüme hızının düşmesinin Çin’deki imalat rakamlarının büyüklüğü düşünüldüğünde tehlike arz ettiğini belirten Elitaş, “2014 yılı rakamlarına göre Rusya ile ticaret hacmimiz 31 milyar dolar. Bunun 25 milyar doları ithalat, 6 milyar doları ihracat. Rusya ekonomisinde Kırım’ı ilhak etmesi, Ukrayna’ya saldırmasıyla birlikte ABD ve AB ülkelerinin ortaya koyduğu ambargoyla birlikte bizim ambargo koymamamıza rağmen Rusya ekonomisinde olağanüstü bir sıkıntı var. Bir yılda petrol fiyatlarında yüzde 60 düşüş var. Bizim Rusya ile kasım başı itibariyle ekim ayına kadar yaş meyve sebze ihracatlarında yüzde 35-40’lık bir düşüş vardı. Şuanda dünyada Orta Doğu bölgesinde ortaya çıkan hararetli ateş ve sıcak gündem dolayısıyla bir ekonomik bozukluk var. Çin’in büyümesi 11’ler, 12’ler civarında giderken, 2008, 2009’dan itibaren yavaş yavaş düşmeye başladı, bu seneki beklenti 6 buçuk civarında olacak gibi. Asıl tedbir alınması, dikkat edilmesi gereken Çin’de öyle büyük bir potansiyel var ki; imalat konusunda dünyanın tüketiminin yarısı Çin’de üretiliyor. Diyelim ki; 1 milyar ton üretim var, bunun 500 milyon tonu Çin’de üretiliyor. Çin’in büyümesi düşünce üretim kapasitesi devam ediyor, o üretim kapasitesini kendi tüketemediğinden dolayı başka ülkelere agresif bir şekilde saldırmaya başlıyor. Bununla ilgili tedbir almamız gerekiyor” değerlendirmelerinde bulundu.
“İHRACATÇILARIMIZIN BAŞINDA DÜNYAYI FELLİK FELLİK DOLAŞACAĞIZ”
E-ticaretin dünyada kazandığı öneme değinen Elitaş, hükümetin ihracatçılara her türlü desteği vermeye hazır olduğunu dile getirdi. “Dünya, eğer gözünüzde büyütürseniz çok büyük, dolaşmasını bilirseniz çok küçük” diyen Bakan Elitaş, şöyle konuştu:
“Bizim ihracatçılarımız, ihracat yapabilme kabiliyetinde artık çok iyi noktadalar. Biz de bu arkadaşlarımızla gideceğiz, gezeceğiz, yeni yeni pazarlar oluşturacağız, mevcut pazarlarımızda biraz daha büyümenin şartlarına bakacağız. Ne türlü destek varsa, neye ihtiyaç varsa bunları yapmaya hazırız ama 2016 ve ondan sonraki yıllar için yapmamız gereken en önemli şeylerden birisi markalaşmaktır. Bunun olumsuzluklarını yurt içi pazarda da görüyoruz, yurt dışı pazarda da görüyoruz. Bir elbise Türk fabrikasında yapıldığı zaman 200 dolar ama aynı fabrika İtalyan veya Alman markasıyla yaptığı zaman en az 2 bin dolar. Biz, bu markanın para ettiğini bilmemiz lazım. İnternette haberleşmeyi sağlayan sosyal medya dediğimiz kurumların marka değerleri hakkında yüz milyar dolarlardan bahsediyoruz. Bu, elle tutulur bir şey değil, hepsi sanal gerçekler. Bizim 2016 yılında yapmamız gerekenler, internette de olağanüstü derecede dünyada bir sanal alışveriş pazarı var, bunlarla ilgili altyapıları oluşturuyoruz. Biz iş adamlarımızın, ihracatçılarımızın başında dünyayı fellik fellik dolaşacağız.”
“DEVLET ADAMLARI DUYGUSAL DAVRANMAZ”
Türkiye’nin Rusya’yla yaşanan kriz sonrası en büyük felaket senaryosunda 9 milyar dolar zarar edeceğini söyleyen Elitaş, Rus devlet adamlarının tavırlarıyla ilgili, “Ticarette duygusallık olmaz. Ülke insanlarına zarar verecek şekilde yapılacak eylemler yanlıştır. Bu askeri bir olay sonucunda ulusal çıkar neticesinde Rusya tarafından yapılmış bir hatanın sonucu, siyasi sonuçlar olabilir ama ticari sonuçlarına doğru götürürseniz, bununla ilgili kıyamet senaryoları yapmaya götürürseniz, bundan Rusya da, Türkiye de büyük zarar eder. Kimin büyük zarar göreceğini artık sonuçlara bakarak göreceğiz. Devlet adamları duygusal davranmazlar, devlet adamları başka devletin başkanına iftira ederek bu işi çözmeye çalışmazlar; sağduyulu olurlar, aklıselim davranırlar. Kızıp da ‘vay ben bunu şöyle yaparım’ demek yanlıştır” ifadelerini kullandı.