Avrasya Yerel Yönetimler Birliği Başkanı Dr. Hasan Cengiz, her yıl “Milli Birlik ve Beraberlik” adı altında Ramazan ayında gerçekleştirilen geleneksel iftar yemeğini bu yıl Ankara'da bir otelde düzenledi. Farklı coğrafyalardan pek çok davetlinin yer aldığı programa Sudan Sağlık Bakanı Haytham Mohammed, AK Parti Genel Sekreter Yardımcısı Mustafa Hamarat, Sudanlı Zenci Musa'nın torunu Dr. Vehip Harun da katıldı. Çeşitli ülkelerin yöneticilerini kapıda karşılayarak her biriyle selamlaşan ve muhabbet eden Cengiz, davetlilerle tek tek ilgilendi. Ardından yaptığı açıklamada fikir gözetmeksizin ortak paydalarda buluştuklarını anlatan Dr. Cengiz, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın davetiyle Ankara'da bulunan Sudan Sağlık Bakanı Haytham Mohammed'in ricalarını kırmayarak iftara katıldığını kaydetti.
“Sudan halkının rengi siyah ama kendi ifadeleriyle ‘Biz bir Türk'üz' diyorlar”
Osmanlı 400 yıl boyunca Sudan'da bulunduğundan dolayı Sudan'ın önemini hatırlatan Avrasya Yerel Yönetimler Birliği Başkanı Dr. Hasan Cengiz, kendileri için önemli olanın dostlukları artırmak ve pekiştirmek olduğunu, bu amaçla bir araya gelindiğini belirtti. Sudan halkının Türk-İslam coğrafyasının kalesinin Ankara olduğunu söylediklerini vurgulayan Cengiz, “Sudan halkının rengi siyah ama kendi ifadeleriyle ‘Biz bir Türk'üz' diyorlar. Buradaki Türklükten kasıtları ‘Ancak Türk-İslam coğrafyasının kalesi Ankara'dır' diyorlar. Böyle bir topluluk bizim için çok önemli. Orada Türkiye'nin çok ciddi yatırımları var Sudan'da. Sudan'da yakın bir zamanda darbe olmuştu. Darbe sonrası gelen yönetimle de ilişkilerimizi ‘hak' diplomasisiyle artırmaya çalışıyoruz, sivil diplomasiyle. Çünkü bizim öznemiz Sudan halkıdır. Biz hiçbir ülkenin iç işlerine karışmıyoruz. Onlar kendi kararlarıdır. Bizim için önemli olan dostluklarımızı artırmak, pekiştirmek. Bu amaçla bir araya geliyoruz, oraya yatırımcılarımızı da yönlendiriyoruz. Ticari diplomasi diyoruz buna. Biz o taraflara gitmesek bugün Türkiye'ye savaş açan küresel güçler orada oluyor” diye konuştu.
“Ukrayna'da da temaslarımız oluyor”
Avrasya Yerel Yönetimler Birliği'nin faaliyetleri hakkında bilgiler de veren Cengiz, Türklerin tüm coğrafyalarda olması gerektiğinin altını çizerek, siyaset üstü bir çalışmayla hak diplomasisi yaptıklarını hatırlattı. Birlik olarak kültür faaliyetleri gerçekleştirdiklerini ve bu çerçevede geçtiğimiz zamanlarda Özbekistan'da bulunduğunu söyleyen Cengiz, “O bölgelere sık sık gidiyoruz. Ata yurdu ana yurtla buluşturma programları yapıyoruz. Kazakistan, Kırgızistan, önceki gittiğim yer de Gürcistan'dı. Azerbaycan ile iki devlet bir millet her zaman beraberiz onlarla. Rusya'yı da ihmal etmiyoruz, Kuzey Asya'yı. Oraya da gidiyoruz, çünkü Rusya Federasyonu'nda çok sayıda Müslüman Türk var, yaklaşık 25 milyon civarında. Büyük kısmı da Türkiye'ye çok bağlı. Kırım'da da 300 bin kadar Türk var. Rusya ilhak etmişti biliyorsunuz 2014'te. Zaten kavganın nedeni de böyle başlamıştı Batı ile. Ukrayna'da da temaslarımız oluyor. Bölgede bir savaşın olması bütün çevre ülkeleri de etkiliyor. Her şeyden önce savaşlarda çocuklar, yaşlılar, kadınlar, siviller ölüyor. Ama Batı çok teşvik ediyor savaşın olması ve devam etmesi noktasında” ifadelerini kullandı.
“Bütün mazlumların umudu Türkiye”
Türkiye'nin Rusya'nın Ukrayna'yı işgali sırasında takındığı tavır hakkında değerlendirmelerde bulunan Dr. Cengiz, Türkiye'nin artık dünyada barışı ve huzuru simgeleyen bir ülke duruma geldiğini vurgulayarak, “Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın şu anda izlediği politikayı çok doğru buluyoruz ve tamamen destekliyoruz, doğru bir karar. İki ülke arasındaki savaşı durması için vermiş olduğu çaba takdire şayan. Bakanımız Mevlüt Çavuşoğlu da bu konuda çok ciddi görevler aldı, büyük hizmetleri var. Türkiye artık dünyada barışı ve huzuru simgeleyen bir ülke durumuna geliyor. Zor günler geçiriyoruz tabi ülke olarak millet olarak ama bütün mazlumların umudu da Türkiye. Biz onun da farkındayız” dedi.
“Devletin yapamadığı, devletin görüşmelerini değil de o boşluğu biz değerlendiriyoruz”
Birçok ülkeyle görüşmeleri olduğunu, bu çerçevede Şam'a giderek Beşar Esad ile görüştüklerini açıklayan Avrasya Yerel Yönetimler Birliği Başkanı Dr. Hasan Cengiz, devletin görüşmelerini değil oluşan boşlukları değerlendirdiklerini anlattı. Devleti temsil etmedikleri için rahat konuşabildiklerinin de altını çizen Dr. Cengiz, “Bizim devlet politikalarımız neyi uygun görmüşse o politikalara uygun hak diplomasisi yapıyoruz. Devlet politikalarının dışına hiçbir şekilde çıkmıyoruz. Birçok ülkede görüşmelerimiz oluyor. O ülkenin de sivil inisiyatif grupları var. Hak diplomasisi yapan kuruluşları var. Onlarla temas ediyoruz. Aradaki sıkıntıları, sorunları konuşuyoruz. Bazen diplomatlar her konuşmaları çok önemli, devleti temsil ediyor ama biz devleti temsil etmiyoruz, biz rahat konuşabiliyoruz. Mesela Şam'a gittim, Beşar Esad ile görüşme yaptık. Şam'da görüşmelerimiz oldu, oranın El-Muhaberat Başkanı ile de görüştük. Oranın STK'larıyla da görüştük. Devletin yapamadığı, devletin görüşmelerini değil de o boşluğu biz değerlendiriyoruz” diye konuştu.
“Müslüman ne demek, ‘Ben Türk'üm dediğimde Müslüman' demektir”
İftar programına katılım sağlayan Sudanlı Zenci Musa'nın torunu Dr. Vehip Harun ise şunları kaydetti:
“Sudan ve Türkiye arasındaki ilişki çok uzun zamandır beri, 1555'ten beri. Sudan dediğiniz zaman görmeyenler için çok güzel bir yer. Çünkü oradaki insanların yüzde 90'ı, hatta daha fazlası Müslüman'dır. Müslüman ne demek, ‘Ben Türk'üm dediğimde Müslüman' demektir. Avrupa'ya gittiğinizde ‘Bu Türk' dediklerinde Müslüman demektir. Müslüman, kardeşlik, misafirperverlik, iyilik, iyi insan anlamında, her güzel şeyi yardımlaşma ve dünya için yararlı bir insandır. Bu Müslüman insandır. Sudan ile Türkiye arasındaki ilişki tüm alanlarda iki ülke arasında çok güzel işler var.”
Avrasya Yerel Yönetimler Birliği'nin her yıl düzenlediği gelenekse iftar programlarının bu yılki ayağı Başkan Dr. Cengiz ve katılımcıların toplu fotoğraf çekinmesiyle son buldu.
Huzeyfe Tarık Yaman - Yunus Özkan