Kars
Kurulduğu günden bu yana 23 medeniyete ev sahipliği yapan, cami, kilise, katedral gibi dini mekanların yanı sıra tarihi yapıları ve kültürel hazineleri bünyesinde barındıran Ani, Kafkaslar'dan Anadolu'ya ilk giriş kapısı olma özelliğiyle de ayrı bir önem arz ediyor.
Medeniyetlerin yaşam bulduğu 85 hektarlık alana kurulu antik kentteki Ani, nüfusunun önemli bir bölümünün yaşadığı bin 500'e yakın yeraltı yapısıyla geçmişe ışık tutuyor.
Surlar, cami, katedral, saray, kiliseler, manastırlar, ateşgede, hamam, köprü ve bir bölümü yıkılmış kapalı pasajdan oluşan yaklaşık 25 kadar önemli yapının ayakta kaldığı Ani'de 35 kişilik kazı ekibi çalışma yürütüyor.
Kazılarda bulunan eserler kayıt altına alınıyor
Ani Ören Yeri'nde yapılan kazı çalışmalarında bulunan tarihi eserler ve aslan kabartmalı taşlar Kars Müze Müdürlüğünde sergileniyor.
Kars Müze Müdürü Yavuz Çetin, AA muhabirine, Ani'nin Doğu Anadolu'nun en büyük ören yeri olduğunu söyledi.
Ani'nin Ortaçağ'da İpek Yolu üzerinde önemli bir ticaret merkezi konumunda olduğunu ifade eden Çetin, şöyle konuştu:
"Ani Ören Yeri'ndeki bu önemin sebebi de tarihte bir çok medeniyete ev sahipliği yapmıştı. Burada bu medeniyetlerin izlerini yerinde görmemiz mümkündür. Perslere ait ateşgede tapınağı, Hristiyanlara ait kadetral, kilise ve Müslümanlar'a ait Anadolu'nun ilk Türk Camisi, Ani Ören Yeri'nde bulunmakta. Ani bu özellikleriyle 2016'da UNESCO Dünya Miras Listesi'ne dahil edildi. Bu hem Kars hem de Ani Ören Yeri için çok önemli. Ani'nin Dünya Miras Listesi'ne dahil edilmesi ziyaretçi sayımızı da artırdı."
Çetin, Ani Ören Yeri'ndeki arkeolojik kazıların ilk olarak Rus Nikolay Marr tarafından 1894 yılında başladığını belirterek, çalışmaların 1916 yılına kadar sürdüğünü dile getirdi.
"Ani Ören Yeri'nde birçok kültür varlığı bulunuyor"
Bu kazılarda birçok kültür varlığının çıkartıldığını aktaran Çetin, şunları kaydetti:
"Bunlardan birçoğu o dönemde yurt dışına götürülüyor. Daha sonra 1965 yılında Türk arkeologlar tarafından kazılar başlıyor. Prof. Dr. Kemal Balkan başkanlığında ilk Türk arkeolojik kazı çalışmaları başlıyor ve kesintisiz olarak günümüzde Kafkas Üniversitesinden Dr. Öğretim üyesi Muhammed Arslan tarafından yürütülmektedir. Kazı çalışmalarında Ani Ören Yeri'nde birçok kültür varlığı bulunuyor ve kazı sezonu sonunda müzemize getirilip teslim ediliyor daha sonra envantere kayıt ediliyor."
Kazılarda bulunan aslan kabartmalı taşların müzede sergilendiğini anlatan Çetin, "Aslan rölyefleri tarih boyunca gücü, kudreti, hakimiyeti temsil etmektedir. Ani'de de han, saray, kervansaray yapıların girişlerinde bu aslan rölyefleri kullanılmış ve şehre dışarıdan gelen insanların buradaki gücü görmeleri istenmiştir. Sergi alanımızda 6 aslan rölyefi sergilenmektedir. Bunlardan farklı yöne bakan iki aslan, ortada bir insan ve koltuk altına aldığı iki aslan ve çeşitli ebatlarda aslan rölyefleri sergilenmektedir. Sergimiz sürekli burada kalacak gelmek isteyen ziyaretçilerimiz buradan bu sergimizi görebilecek, herkesi müzemize bekliyoruz." diye konuştu.